Batı dünyası tarihi takasa mesafeli yaklaştı. Eleştiriler üzerine konuşan Davutoğlu herkesi yapıcı olmaya çağırdı.
Abone olDışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İran ile varılan uranyum takasıyla ilgili anlaşma konusunda, ''Gün yeni şüphe beyanları dile getirme, karşılıklı yeni suçlamalar günü değildir. Gün, bütün tarafların sorumluluk duygusu içinde nihai barışı tesis etme günüdür'' dedi.
Davutoğlu İstanbul'da düzenlediği basın toplantısında, İran'la dün imzalanan uranyum takası anlaşması ve diğer güncel dış politika gelişmelerini değerlendirdi.
ANLAŞMA METNİ TİTİZLİKLE YAZILDI
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İran'la imzalanan uranyum takası anlaşmasının virgülüne kadar müzakere edilen ve titizlikle yazılan bir metin olduğunu belirterek, bu metni herkesin dikkatle okuması ve metnin unsurlarına doğru bakılması gerektiğini söyledi.
Davutoğlu, basın toplantısında, varılan anlaşmayla uluslararası toplumun en önemli ilkesel 3 talebinin karşılandığını belirtirken, gerek ekim ayında eski Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed El Baradei tarafından kendisine açılan telefon görüşmesinde, gerekse son olarak nükleer zirvede Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Barack Obama arasındaki toplantıda dile getirilen unsurların bunlar olduğunu söyledi.
TAKAS NASIL OLACAK?
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu 3 unsur karşılanmıştır. Bu 3 unsurun karşılanmasıyla yetinilmemiştir. Operasyonel olarak son derece önemli olan bir takvim de ortaya konulmuştur. Bu takvim nedir? İran, bir hafta içinde Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'na (UAEK) bu konudaki iradesini yansıtan ve anlaşmayı da ekine koyan bir metin gönderecek. Bu konudaki taahhüdünü UAEK'una da beyan edecek. Sonra yüzde 20 zenginleştirilmiş uranyumu temin edecek Viyana Grubunun onayı sonrasında da en geç 1 ay içinde uranyumu Türkiye'ye verecek. Uranyum Türkiye'de en fazla 11 ay kalacak ve 12. ayın bitimine kadar da Viyana Grubu, 120 kilogramlık orta zenginleştirilmiş uranyumu Türkiye tarafına iletecek ve Türkiye bunu İran ile değiş-tokuş edip, bu anlaşmazlığın tümüyle bertaraf edilmesinin önü açılacak.
Haftalık, aylık, yıllık bazda bir takvim ortaya konulmuştur. Ortada bir belirsizlik söz konusu değildir. İran tarafında net bir siyasi irade vardır ve buna imza koyan Türkiye ile Brezilya gibi uluslararası itibarı yüksek, sözü söz olan ülkeler imza atmıştır ve bu bir takvime bağlanmıştır. Bundan sonra spekülasyonları ve muhtemel şüpheleri dile getirmeler değil, oturup, sağlanan bu temin üzerinde gerçek bir barışın önünün açılması gerekmektedir. Bizim uluslararası topluma çağrımız budur. Gün yeni şüphe beyanları dile getirme, karşılıklı yeni suçlamalar günü değildir. Yoğun çaba ve büyük emeklerle son derece önemli bir başarı elde edilmiştir. Gün, bütün tarafların sorumluluk duygusu içinde nihai barışı tesis etme günüdür.''
İran yönetiminin Türkiye'ye duyduğu güveni ispat ettiğini belirten Davutoğlu, İran halkının Türkiye'ye, Cumhurbaşkanı'na, Başbakanı'na duyduğu güveni bu anlaşmayla gösterdiğini söyledi.
EMANETE TÜRKİYE GARANTİSİ
Davutoğlu, ''Biz bu güvenin hakkını vereceğiz. Bize verilecek emanet, İran'ın malı olmaya devam edecek. Ama bu emaneti, anlaşmanın şartlarının yerine getirilmesine kadar elimizde kendi emanetimiz olarak muhafaza edeceğiz. Bu, devlet geleneği son derece güçlü olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin garantisidir. Bu garantiye, hem müttefiklerimiz hem komşumuz itimat etmelidir. Bu garantinin arkasında, Türkiye'nin her şartta duracağının teminatının olduğunu da bilmelidirler. Bundan sonra atılacak adımların soğuk kanlı şekilde ve yapılan taahhütlere uygun şekilde yürütülmesi büyük önem taşımaktadır'' diye konuştu.
SÜREÇ TAKİP EDİLECEK
Anlaşmaya imza atılmasının sürecin bir aşaması olduğunu, süreci takip etmeye devam edeceklerini belirten Davutoğlu, dün Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile, akşam saatlerinde de eski ABD Başkanı Bill Clinton ile görüştüğünü, bir ay sonra Çin Dışişleri Bakanı ile görüşeceğini, bugün de bütün BM Güvenlik Konseyi daimi ve daimi olmayan üyeleriyle telefonla temas kuracağını anlattı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, özellikle daimi üyelerin liderleriyle görüştüğünü kaydeden Davutoğlu, Obama'nın Başbakan Edoğan'a hitaben yazdığı mektubun karşılığını bulacağını ve bu noktada Türkiye'nin sağladığı hususların Obama nezdinde de Başbakan Erdoğan tarafından teyit edileceğini söyledi.
YENİ DIŞ POLİTİKA YÖNTEMİMİZ GÖRÜLMÜŞTÜR
Brezilya Dışişleri Bakanı Celso Amorim ile imza attıkları metnin, BM Genel Sekreteri, BM Güvenlik Konseyi üyelerine iletileceğini ve BM metni haline dönüştürüleceğini ifade eden Davutoğlu, ''Böylece, belli bağlayıcılığı olan, bir anlamda taahhüt içeren bir BM metni dokümanı haline getirilecek. Bundan sonraki süreci de adım adım takip edeceğiz. Bizim yeni dış politika yöntemimiz görülmüştür. Başladığımız işi takip ederiz, yorulmayız, yılmayız ve sonuna kadar siyasi iradeyi kullanıp, her türlü psikolojik problemi, eşiği aşarak netice almaya çalışırız. Bunun arkasında Türkiye'nin itibarı vardır, Türkiye'nin emekleriyle ortaya konan uluslararası itibar vardır. Diplomasimizin güvenilirliği vardır. Bu güvenilirliği sonuna kadar değerlendirmeye devam edeceğiz'' diye konuştu.