BIST 9.660
DOLAR 34,56
EURO 36,32
ALTIN 2.918,30
HABER /  SEÇİM

Davutoğlu Facebook'ta erişim rekoru kırdı

Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan bir ilk. Davutoğlu Facebook'ta canlı yayında gençlerin sorularını yanıtladı. Davutoğlu 1 milyon erişimle rekor kırdı.

Abone ol

Başbakan Davutoğlu ilk kez Facebook üzerinden gençlerin sorularını yanıtladı.

Mehmet Gezegen'in konuğu olan Davutoğlu'na binlerce soru geldi. 1 milyona yakın erişim ile programda rekor kırıldı.

Mehmet Gezegen'in program sonunda açıkladığı bilgiye göre söyleşide 1 milyon kişiye erişim oldu ve rekor kırıldı. Gönderiye yaklaşık 150 bin de yorum geldi. #BaşbakanFacebookta Etiketiyle de kısa sürede Twitter'da trend topic olan Davutoğlu, twitter üzerinden de soru aldı.

İlk kez Facebook üzerinden canlı yayına katıldığını da aktaran Davutoğlu, gençlerin her türlü soruyu kendisine yöneltebileceklerini ve yorumları da okuyacağını dile getirdi. 

ASKERLİK SİSTEMİ DEĞİŞİYOR MU?

Askerlik konusunda bir çalışma olup olmadığı sorusu üzerine Davutoğlu, "Şu anda hemen yapılan bir çalışma yok. Zaten daha önce geçen sene bu aylarda biliyorsunuz bedelli askerlik konusunda bazı adımları atmıştık. Seçimden sonra Türkiye'nin güvenlik sistemiyle, askerlikle ilgili genel bir yapılanma, daha profesyonel bir askere gidiş konusunda attığımız adımlar var, olacak" dedi.

BEDELLİ ASKERLİK ÜCRETİ DÜŞÜYOR

Yurt dışında yaşayanlar için bedelli askerlik ücretinin düşeceğini ifade eden Davutoğlu, "6 bin avrodan bin avroya düşürüyoruz. Bunun bir yük olmasını istemiyoruz. Kimse Türkiye'de askerlik yapmayı kendine yük gibi telakki etmemeli. Bu bir vatani görev" ifadelerini kullandı. 

4C'ler ile ilgili bir soru üzerine de Davutoğlu, toplu sözleşmede alınan bütün kararların uygulamaya konduğunu, bunun ayrıca vurgulanmasına ihtiyaç duymadıklarını ifade ederek, seçimden sonra tüm bu hususları kapsayan bir çalışma yapacaklarını kaydetti. 

Davutoğlu, gençlere yönelik projeleri konusunda da bilgi verdi. İnternetin ücretsiz olacağını, ikinci üniversiteye girenlere yurt imkanı sağlayacaklarını, gençler için pasaport harcını kaldıracaklarını, THY'nin gençlere seyahatlerinde indirim sağlayacağını aktaran Davutoğlu, yeni iş kuracakları gençlere projelerine göre hibe ve kredi imkanı sağlayacaklarını, genç istihdamında maaş ödeyeceklerini aktardı. 

TRAFİK CEZASI AFFI VAR MI?

"Trafik cezalarına af gelecek mi?" şeklindeki soru üzerine Davutoğlu, trafik konusundaki toplumsal hassasiyetin artması gerektiğini belirterek, "Can güvenliği çok önemli. Onun için bu anlamda bir af planımız içinde değil ama eğer toplumsal bir talep varsa ve bir ihtiyaçsa bu ayrıca düşünülür" diye konuştu.

Davutoğlu, bir dinleyicinin, muhalefetin Fatih Projesi'nin yürümediğini iddia ettiğini söylemesi üzerine, projenin devam ettiğini belirterek, "Muhalefet tabii doğası gereği neyse onu yapacak. 'Kullanılmıyor' diyorlarsa, ellerinden tutar kullanılan sınıflara götürürüz. Türkiye sathında son derece başarılı bir şekilde uygulanıyor, daha da yaygın şekilde uygulanacak" dedi. 

ÖĞRETMEN ATAMALARI

Atama bekleyen öğretmenlerle ilgili  sorular üzerine Ahmet Davutoğlu, "Türkiye'nin ihtiyacı olan öğretmenler atanıyor her sene. Şubat ayı itibariyle inşallah tekrar 30 bin öğretmen atayacağız. Bu anlamda Türkiye'nin ihtiyacı olan öğretmenleri atamaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. 

1 KASIM SEÇİM SONUÇLARI

"1 Kasım'da beklenen sonuç alınamazsa ne olur?" sorusu üzerine Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Beklenen sonucun çıkacağını ümit ediyorum. 7 Haziran'da bir söz vermiştim, tek başına iktidar imkanı olmayınca millete karşı sorumluluktan hiç vazgeçmedik.  'Bir an dahi ülkeyi hükümetsiz bırakmayız' demiştik. Şu ana kadar da sözümüzde durduk. İnşallah 1 Kasım'da da milletimiz tek başına iktidar yönünde bize gerekli yetkiyi verir."

Davutoğlu, AK Parti'nin Seçim Beyannamesi kapsamında gençlere iş kurmaları halinde verecekleri teşvikleri anlattı. 

Gençlerin kendilerine iyi bir projeyle başvurmaları durumunda, onlara öncelikle karşılıksız 50 bin lira vereceklerini belirten Davutoğlu, bunun için özel bir mekanizma kuracaklarını ifade etti.

Davutoğlu, söz konusu tutarın gençler için bir "cansuyu" olacağını kaydederek, "Bunu verirken de uzun bir bürokratik süreç olmayacak. Bu 50 bin liranın üzerinden, 100 gençten gerçekten yarısı girişimciliği başarır ve iyi bir şirket, iyi bir proje gerçekleştirirse bir kaç sene sonra yeni gençler istihdam edecek ve bize vergi ödemeye başlayacak. Yani burada kayıp yok. Ufak tefek fireler olsa dahi, uzun dönemde bu proje genç istihdamı artırıcı ve yeni gençleri de istihdama katıcı bir rol oynayacak" diye konuştu.

Davutoğlu, "Bu kredileri verirken gencin hangi partiye oy verdiğinin bir önemi var mı?" sorusuna da "Hayır. Burada bütün gençlerimize ve vatandaşlarımıza bir şeref sözü olarak söylüyorum; herhangi bir vatandaşımızın hangi partiye oy verdiğini bilerek ayrımcılık yaptığım anda bu makamın tümü, hatta bu can da bize haram olur. Bu bir şeref sözüdür" dedi.

Öğretim üyesi olduğu dönemde de aynı tavrı takındığını, gençleri siyasi görüşleriyle değerlendirmediğini aktaran Davutoğlu, "Bilirdim hangi gencimizin siyasi görüşü nedir diye ama bir tek öğrencim çıkar da 'Ahmet Davutoğlu öğretim üyesiyken benim siyasi görüşümü bildiği için bana olumsuz bir tavır takındı' derse, ben bununla da yüzleşmeye de hazırım. Dolayısıyla o zamanki tutumum neyse, şu anda başbakan olarak da tutumun bu. Gençlerimiz istediği yere oy verebilirler ama oy verdikten sonra biz hükümet olduğumuzda ben o gençlerin hepsinin Başbakanıyım ben. Bana en sert eleştiri yapan gencin de başbakanı benim" diye konuştu.

TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ

Türkiye'nin AB'ye üyelik süreciyle bir soru üzerine Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Girecek. Çok zorluklar konulacak önümüze ama bu zorlukları birer birer aşacağız. Dışişleri Bakanı olduğum dönemde, bürokratlar Schengen'e girmenin imkansız olduğu, dolayısıyla vize kolaylığı sağlayacak bir yol takip edilmesi yönünde görüş bildirdi. Ben dedim ki 'biz mutlaka vize muafiyeti isteyeceğiz. Yani Schengen'e girme talebinde bulunacağız.' 2009 Aralık'ı. Şimdi zorlayarak, üzerine üzerine giderek, AB'nin bütün süreçlerini kullanarak elhamdülillah şimdi şunu söyleyebiliyoruz; 2016'nın yazında, en geç 2017'de Shengen'e gireceğiz. Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Türkiye'yi ziyareti esnasında da Schengen konusunu görüştük. Prensipte şu anda AB ile 2016 yazı gibi geri kabul anlaşmasıyla Schengen'e giriş sürecini birbirine zaten paralel kılmıştık.  Bunun tamamlanacağını ümit ediyorum. İnşallah, Schengen kalktığında belki bir grup gençle ilk seyahati birlikte yaparız". 

PKK'YA DESTEK VEREN HDP'LİLERE NEDEN CEZA VERİLMİYOR?

Başbakan Davutoğlu, "Aleni bir şekilde PKK'ya destek veren HDP'lilere neden yargı yolu açılmıyor?" sorusu üzerine, şunları söyledi:

"Türkiye, demokratik hukuk devleti. Kime, ne temelde yargı yolu açılacağına yargı mercileri karar verir. Ben başbakan olarak herhangi bir siyasi veya vatandaş için, 'ona yargı yolu açılsın' diye empoze eden bir fikirde bulunamam. Ancak, herkesin de teröre destek veren bu anlayışa karşı sesini yükseltmesini, bu anlayışı telin etmesini de siyasetçi olarak tavsiye edebilirim. Dolayısıyla, demokratik hukuk devleti içinde kurallar işler. Nitekim bazıları için, belediye başkanları için, belli hukuki süreçler işliyor biliyorsunuz ve belediye başkanları bu tavırları alan, özerklik edenler hakkında hukuki süreçler neticesinde görevden alınanlar, göz altına alınanlar, tutuklananlar oldu. TBMM'ye üye olan milletvekillerinin dokunulmazlıkları var ancak bu demokratik hukuk devletinde hukuki süreçlerin işlemeyeceği anlamına da gelmez."

SANDIK GÜVENLİĞİ

Davutoğlu, "Doğu'daki halkımız rahatça oy kullanabilecek mi?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Bunun için her türlü tedbiri aldık. Mesela bu sandıkların belli merkezlerde toplanması, daha doğrusu sandıkların mahalli tayin edilirken bunun göz önüne alınmasıyla ilgili bir husus YSK'da reddedildi. Eğer biz Meclis'i çalıştırabilseydik iki konuda seçim yasasında düzenlemeler düşünüyorduk. Birisi seçim barajının düşürülmesi, ikincisi de güvenliğin sağlanması açısından da sandıkların karıştırılarak seçmenlerin kimliklerinin tespit edilmesini imkansız hale getirileceği şekilde merkezlerde kullanılmasıydı. Bu açıdan gelecek baskıları karşılayacak şekildeki düzenlemeleri inşallah gelecek seçimler için yaparız. Bu seçim için mümkün olmadı. Bu seçim içinse güvenlik şartlarını temin etmek için gerekli her türlü tedbirler alındı." 

PKK-PYD 

Başbakan Davutoğlu'nun soruları cevapladığı esnada verilen arada daha önceki günlerde çeşitli programlarda yayınlara katılan Kürt gençlerinin PKK'ya gösterdikleri tepkilerin yer aldığı kayıtlar yayınlandı.

Davutoğlu, gençlerin tepkileriyle ilgili,  "Çok güzel mesajlar, vicdandan ve yürekten gelen mesajlar. Bu toprakların mayasının ne kadar sağlam olduğunu gösteren mesajlardır. Evvelsi gün Şanlıurfa'daydım, dün İzmir'deydim bugün Adana'ydım. Karşımda o kitleyi gördüğümde aralarında Türk var Kürt var... Hissettiğim tek şey ortak bir ruh ve haykırışla bu teröre karşı tutum konusunda hepsinin birleşmiş olmasıydı. Ama Meclis'e gelip de varsa bir haksızlık orada tartışma imkanına sahip olan HDP milletvekillerinin bunu yapmadan alanda 'PKK'ya ve PYD'ye sırtımızı yaslıyoruz' demeleri mazur görülebilir bir şey değildir" diye konuştu.

Davutoğlu, bayram namazını Diyarbakır'da kıldığını hatırlatarak, halkın kendisine "Bizi bunlardan kurtarın" dediğini kaydetti. 

başbakan ahmet davutoğlu facebook'ta canlı yayınla gençlerin sorularını yanıtlıyor

BAŞKANLIK SİSTEMİ

Başkanlık sistemiyle ilgili ne zaman çalışma yapılacağına ilişkin bir soru üzerine Davutoğlu, bunun tek başına AK Parti'nin elinde olan bir husus olmadığını belirterek, "Anayasa için yeterli sayıya ulaşmış olursak, o zaman salt başkanlık sistemi etrafında değil daha özgürlükçü, insan onuruna sahip ve insanı esas alan bir Anayasa yapma konusunda kararımız kesin. Ümit ederiz Anayasa'yı değiştirecek sayıya sahip oluruz, harekete geçeriz. Anayasa'yı değiştirecek sayıya gelmezsek bir mutabakat arayışı içinde diğer partilerle temasa geçip, bu Anayasa'yı mutlaka değiştirmemiz lazım" diye konuştu.

MEMUR MAAŞI ZAMMI

Memur maaşlarına zamla ilgili bir soru üzerine de Davutoğlu, "Memura yeni verdik. İşçi, memur diye ayırmıyoruz. Memur emeklilerine de aynı zammı yapıyoruz. Temmuz ayında memurlara çok yüksek oranda bir zam verdik. Enflasyona memurları kesinlikle ezdirmeyiz. Memura bir kademe artışı da sağladık" dedi.

Yurt dışında okuyan öğrencilerin denklikle ilgili sorusuna da Davutoğlu, şu an denklikte bir problem olmadığını, YÖK'ün bu denklikleri otomatik işleme soktuğunu ifade ederek, "Ama şahsi bir sıkıntısı varsa onu da iletsinler, hemen bakarız" yanıtını verdi.

SINAV SİSTEMLERİ

Sınav sistemlerindeki değişimle bir soru üzerine Davutoğlu, şöyle konuştu:

"Sınav sistemindeki istikrar başarı için önemlidir. İnşallah önümüzdeki dönem sınav sisteminin tekrar değişmemesi için gereken her şey yapılacak. Zaten şu andaki sınav sisteminde bir değişiklik planlanmış ya da yapılmış değil. Sınav sisteminde tek günlük değişiklik düşünüyoruz, o da üniversite giriş sınavını yılda bir kere değil aynı TOEFL gibi 2 kere, belki 3 kere yaparak öğrencinin tek bir güne sığdırmamak. O günden etkilenmemeleri için alternatifli sınavlar verebileceğiz. Onun dışında bir daha bir değişiklik olmayacak."

İstanbul gibi büyükşehirlerde trafiğin emniyetten belediyeye verilmesine ilişkin soruya Ahmet Davutoğlu, "Değerlendirilebilir ancak, trafiğin bir güvenlik boyutu da var. Bir süre sonra trafik canavarı diye bir tabir gelişiyor. Asayiş problemlerine dönüşebiliyor. Alkollü araç kullanan biri bir asayiş problemidir. Ya da uyuşturucu üzerinden işlenen bir takım şeyler. Prensipte karşı çıktığımız bir şey değil" ifadelerini kullandı.

TERÖRLE MÜCADELE

Başbakan Davutoğlu, "Çözüm süreci tekrar başlayacak mı?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Çözüm süreci bitmiş diye bir tabiri hiçbir zaman kullanmadık. Süreç durdu ama vazgeçtik, bu süreci tamamıyla bitirdik anlamında bir ifade kullanmadık. 7 Haziran'dan sonraki, Ceylanpınar'da 2 polisimizin şehit olmasıyla başlayan saldırılar olmamış olsaydı, biz bütün bu süreçleri nihai kertede demokratik yollarla yürütmeye ve bu yolla engellemeye çalışacaktık. PKK, DHKP-C aynı anda, halkımızın huzurunu bozan terör faaliyetine girdiler ki buna karşı en etkin mücadeleyi yürütmek şart oldu. 2 şey birbirinin alternatifi değil. Terörle mücadele kesinlikle yürütülecek. Kamu düzenini kim bozuyorsa cezalandırılacak, adalete teslim edilecek. Vatandaşlarımızın demokratik haklarından da hiçbir zaman taviz vermeyeceğiz. Terörist ile vatandaş arasında kesin bir ayrım yaparak, vatandaşlarımızın her türlü demokratik talebini karşılamaya dayalı olan çözüm süreci mutlaka işlev kazanacak." 

MUHALEFETE OY VERECEK VATANDAŞLARIN KAYITLARINI DİNLEDİ

Başbakan Davutoğlu, muhalefet partilerine oy vereceğini söyleyen vatandaşların radyo kayıtlarını dinledikten sonra değerlendirmede bulundu.

"Canlı bombaları biliyorduk ama eylem yapmadan tutuklayamazdık" diye bir ifade kullanıp kullanmadığı sorulan Davutoğlu, böyle bir şeyin söz konusu olmadığını belirterek, "Söylediğim şey şu; Türkiye demokratik hukuk devleti. Hükümetin görevi, potansiyel bir suçluyu yakalayıp yargıya teslim etmek. Hakim onu bıraktığında, tekrar onu 'tutuklayın' diye talimat veremem. Elimizde istihbarat olduğunda, suç işleme potansiyeli olan birini yargıya teslim ederiz. Onun ötesinde bizim müdahil olma hakkımız yok."

Suriye konusundaki eleştirilere ilişkin Davutoğlu, "Bizim şimdiye kadar Suriye yönetimini uyarmamız, elimizden geldiği kadar olayların başında yardımcı olmaya çalışmamızın dışında Türkiye'nin Suriye'deki krizde hiç bir payı yok. Suriye'nin karışmasından AK Parti sorumlu değil ki, karıştıktan sonra 'karışacak' demenin bir faydası da yok. Bu karışıklıktan birinci sorumlu Suriye yönetimi" dedi.

Davutoğlu, "Muhalefet, 7 Haziran'da vatandaşın bütün partilere koalisyon talimatı verdiğini, sizin seçim hükümeti teklifinde bulunduğunuzu söylüyor" şeklindeki değerlendirmeye, şu yanıtı verdi:

"Sayın Kılıçdaroğlu, 7 Haziran'dan hemen sonra AK Parti'yi dışlayan formüller üretti. Bahçeli'ye başbakanlık teklif etti, blok siyasetinden bahsetti. Bahçeli, her şeye 'hayır' dedi. Demirtaş, 'AK Parti ile asla olmaz' dedi. Ben buna rağmen bütün partileri gezdim ve CHP ile uzun bir görüşme silsilesi yaptık. O görüşmelere başlarken, uzun dönem koalisyon kurma iradesiyle başladık ama o görüşmeler esnasında CHP çok açık bir şekilde AK Parti'nin 13 yıllık dönemini bir yıkım dönemi olarak görüp, bir restorasyondan bahsetti ki bizim bunu kabul etmemiz mümkün değil. Anlaşamadık, o zaman seçim hükümetinden bahsettik." 

KÜRDÜM DEDİKTEN SONRA UTANIYORUM

Başbakan Davutoğlu, bir dinleyicinin "Kürdüm dedikten sonra utanıyorum" sözü üzerine, "Hiç utanmasın. PKK'nın yaptığı sebebiyle, hiçbir Kürt vatandaşımın başının öne eğilmesini istemem. Suçlu, suçludur. Türk, Kürt, Alevi, Sünni, Müslüman, hristiyan olsa da suçludur. Suç, niteliği itibariyle suçtur, kimin yaptığına bakılmaksızın suçtur. Dolayısıyla herhangi bir Kürt vatandaşımın PKK'nın yaptıkları dolayısıyla kendisini suçlu hissetmesini ben arzu etmem" dedi.

MİLLİ İRADE NE DERSE O

Davutoğlu, 7 Haziran seçim sonuçlarıyla ilgili soru üzerine şunları kaydetti:

"Milli irade ne derse onu kabul ederiz. Beklediğimiz bir sonuç kesinlikle değildi. Üç partili bir sistem olsaydı çok rahat iktidardaydık. Burada fark dört partinin birden Meclis'e girmesi. Bunun dışında biz kendi muhasebemizi yaptık. Ben vatandaşta hata aramam. Bizde de hatalar olabilir. 13 yıllık iktidarın getirdiği doğal bir yıpranma her zaman söz konusu olur. AK Parti'nin başarısı dünya ölçeğinde bir başarı. Hiçbir demokratik sistemde arka arkaya 4 genel seçim, 3 mahalli seçim, 1 Cumhurbaşkanlığı seçimi, 2 referandumdan birinci çıkmış bir parti yok. Bu bir başarı hikayesi. Burada en önemli faktör, 13 yıl önceki seçmenin beklentisiyle şimdiki seçmenin beklentisi değişti. Biz aslında kendi başarımızla yüzleşiyoruz. Çünkü 13 yıl içinde öyle bir seçmen tabanı oluşturduk ki çıta yüzde 10'lar seviyesinden 60-70'lere çıktı."

"7 Haziran'da böyle bir sonuç çıkmasaydı, AK Parti tek başına iktidar olsaydı, Türkiye'deki terör eylemleri, bu kaos ortamı olur muydu?" sorusu üzerine Davutoğlu, bunun bir kısmının seçimle, bir kısmının da Suriye ve Irak'taki gelişmeler sebebiyle PKK'yı kullanmak isteyen bir takım dış mihrakların PKK'yı yönetmesiyle ilgili olduğunu söyledi.