Başbakan Ahmet Davutoğlu, iki gündür süren protestolarla ilgili olarak "Hiçbir vandalizme çözüm sürecini kurban etmeyiz. Ama çözüm süreci adına da şiddete müsamaha gösterecek bir tavır içine girmeyiz" dedi.
Abone olBaşbakan Ahmet Davutoğlu, IŞİD saldırısı altındaki Kobani'deki gelişmeler nedeniyle düzenlenen gösterilere tepki gösterdi.
Başbakanlık'ta düzenlenen Güvenlik Toplantısı sonrası konuşan Davutoğlu, HDP'nin de halka yaptığı 'sokağa çıkın' çağrısına da halkın tepki göstermesi gerektiğini söyledi. Davutoğlu, "Bir siyasi partinin son derece antidemokratik ve halkın canına malına kastederek çağrı yapması demokrasiye aykırıdır. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Yurtdışında çok acı olaylar yaşanıyor olabilir. Bu acılı olaylar dolayısıyla hiç kimse bunları Türkiye içine yansıtamaz" diye konuştu.
Kobani'den kaçanların Türkiye'ye sığındığını hatırlatan ve "olayların örgütlü suç faaliyetine dönüştüğünü" ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Türkmenler katledilirken susanların şimdi çağrı yapması düşündürücüdür. Sanki Kobani olayları yeni başlamış ve Türkiye sessiz kalmış gibi Türkiye'yi itham etmek doğru değildir. Şimdi şunu sormak gerekir: Kobani'deki Türkleri savunmak için Türkiye'deki Kürtlere zulüm etmek hangi mantığa sığar. Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşları arasında bir fark yoktur."
Davutoğlu, PKK ile Türkiye devletinin müzakere sürecine atıfta bulunarak, "Hiçbir vandalizme çözüm sürecini kurban etmeyiz. Ama çözüm süreci adına da şiddete müsamaha gösterecek bir tavır içine girmeyiz" şeklinde konuştu.
"Çözüm süreci ve kamu düzeni birbirinin alternatifi değildir. Kamu düzeni tesis etmek konusunda hiçbir tereddüt göstermeyeceğiz. Nasıl bir vandalizmin tırmandırılmaya çalışıldığını hepiniz görüyorsunuz. Bütün vatandaşları sükunetle olayları takip etmeye çağırıyorum. Sakın ola bir tahrike kapılmayın. Hiç kimse çözüm sürecinin arkasına saklanarak, bunu kullanarak kamu düzenini bozmaya çalışırlarsa bilsinler ki gerekli olanı yaparız. Çözüm sürecini vandalizme kurban etmeyiz."
Başbakan Davutoğlu ayrıca, son iki günde çıkan olaylarda 19 kişinin öldüğünü, 145 kişinin yaralandığını ve 368 kişinin de gözaltına alındığını söyledi.
Davutoğlu'nun konuşmasından sonra ise Hürriyet gazetesi internet sitesinde yer alan haberde, ölü sayısının 21'e çıktığı bildirildi.
Türkiye ve IŞİD protesto ediliyor
Çeşitli kentlerde gerçekleştirilen protestolarda, hem Kobani'ye saldıran IŞİD örgütü hem Türkiye'nin Kobani'ye yönelik politikası protesto ediliyor.
Göstericiler Türk hükümetini Kobani'de yaşananlara sessiz kalmakla ve de IŞİD'e destek vermekle suçluyor.
Diyarbakır, Siirt'in Kurtalan ilçesi, Mardin, Van ve Batman'da çıkan olaylarda 19 kişi hayatını kaybetti.
Polisin sert müdahale ettiği protestolarda, göstericiler de taş, molotof kokteyli ve zaman zaman silah kullandı.
Zaman zaman göstericiler ile protestolara muhalif başka gruplar arasında da şiddetli çatışmalar yaşandı.
'İkinci bir emre kadar sokağa çıkma yasağı'
Gösteriler nedeniyle Mardin'de sokağa çıkma yasağı, ikinci bir emre kadar uzatıldı.
Van Erciş, Muş Varto ve Siirt Kurtalan ile Batman'da dün ilan edilen sokağa çıkma yasağı hala devam ediyor.
Diyarbakır'da ise sokağa çıkma yasağı yarın saat 06.00'ya kadar uzatıldı. Doğan Haber Ajansı (DHA), Kentte 12 Eylül darbesinden bu yana ilk defa sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini kaydetti.
Valilik'in talebi üzerine, kentin stratejik noktalarına askeri birlikler konuşlandırıldı ve zırhlı araçlarla önlem aldı.
Kentte askerler en son 2006 yılının Mart ayında, 10 kişinin öldüğü olaylarda sokaklara konuşlanmışlardı ancak zırhlı araçlar kullanmamışlardı.
Diyarbakır'daki sokağa çıkma yasağı genişletilirken, ilk ve orta dereceli okullarda Pazartesi gününe kadar eğitime ara verildi ve kamu görevlileri izinli sayıldı.
Bugün de çatışmalar yaşandı
Başkent Ankara'da toplanan göstericilere polis biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti. Olaylarda altı kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.
Ancak alınan önlemlere rağmen protestolar bugün de devam etti.
Ağrı'nın Patnos ilçesinde yaklaşık 3 bin kişi toplandı. Çalışanların boşalttığı Patnos Belediyesi'ne yürüyen kalabalık, belediye binasını ateşe vererek yaktı.
Göstericiler belediyeye ait araçları da ateşe verdi.
Mersin'in Tarsus ilçesinde ise 300 kişilik bir grup toplandı. Göstericilerden birinin açtığı ateş sonucu İlçe Emniyet Müdürü Haydar Çelik sol bileğinden yaralandı.
Polis ve göstericiler arasında şiddetli çatışma yaşandı.
İstanbul'da dün göstericilerin Atatürk büstünü yaktıkları Esenyurt Cumhuriyet Meydanı jandarma tarafından abluka altına alındı.
Salı günü protestolarla ilgili konuşan Halkları Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Bayrak ve Atatürk büstünü yakanları kınıyorum. Bunlar batıdan doğuya destek gelmesin diye yapılan provokasyondur" demişti.
Silahlı çatışma
Iğdır'da ise 150 kişilik bir grup toplandı. Göstericilere muhalif Azeri bir grup bir araya gelerek, protestoculara saldırmak istedi. Ancak polis araya girdi.
Azeri grup, yakaladıkları bir göstericiyi linç etmek istedi fakat gösterici Özel Harekat Timi tarafından kurtarıldı.
Siirt'teki göstericiler, bir akaryakıt istasyonuna molotof kokteyliyle saldırdı ve istasyondaki Türk bayrağını indirmeye çalıştı.
Akaryakıt istasyonu sahibi, göstericilere tabanca ile ateş açtı. İstasyona doğru gelen köy korucuları da ateş açtı, göstericiler bunun üzerine dağıldı ancak iki eylemci yaralandı.
Göstericilerin taşladığı gerekçesiyle Mersin-Adana tren seferleri durduruldu. Ayrıca sokağa çıkma yasağı nedeniyle Türk Hava Yolları da Diyarbakır'a yaptığı iki seferini de iptal etti.
'Eylemlere devam' kararı
KCK bir açıklamala yaparak, "eylemlere devam edilmesi" çağrısında bulundu.
Açıklamada AKP şu sözlerle eleştirildi:
"Tüm halkımız ve dostlarımız bilmelidir ki; Kobanê'de halkımıza karşı geliştirilen bu katliam ve soykırım saldırısı, AKP'nin yeni savaş konseptidir. Dün Türk cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 'Kobanê düşecek' sözleri İŞİD ile AKP ittifakının resmi ilanıdır."
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise yaşananlarla ilgili "AKP ülkeyi kan gölüne çevirmek üzere" yorumunu yaptı.
Kılıçdaroğlu, "Bu hükümete 'Dış politikanı düzelt. Eğer düzeltmezsen Ortadoğu bataklığına sürüklersin' dedik. Şimdi bir bataktalar ve bataktan çıkmaya çalışıyorlar. AKP ülkeyi kan gölüne çevirmek üzere. Ülkeyi yönetemiyorlar" dedi.