BIST 9.420
DOLAR 34,53
EURO 36,40
ALTIN 2.845,00
HABER /  MEDYA

Davutoğlu bu işi hepten batırdı! Yeni Akit yazarı Ali Karahasanoğlu'nun yazısı olay oldu

Yeni Akit yazarı Ali Karahasanoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun “Cumhurbaşkanı içeriden veya dışarıdan olsun, genel başkanlar her stratejik kararda imza yetkisine sahip olacak.” sözlerini yerden yere vurdu.

Abone ol

Altılı masa liderlerinin ülkeyi cumhurbaşkanı ile birlikte yönetme planına yönelik eleştiriler gelmeye devam ediyor.

Altılı masanın son toplantısı sonrası Davutoğlu'nun açıklamaları tartışmaları alevlendirdi.

Davutoğlu, “Cumhurbaşkanı içeriden veya dışarıdan olsun, genel başkanlar her stratejik kararda imza yetkisine sahip olacak.” dedi.

"Davutoğlu bu işi hepten batırdı"

Bu açıklamalara "Davutoğlu’nun hırsı, aklını yedi bitirdi!" başlıklı yazısında tepki gösteren Yeni Akit yazarı Ali Karahasanoğlu, "Hukuki hiçbir temeli olmayan, bırakın bir profesörün, bir ilkokul çocuğunun bile sarfetmesi mümkün olmayan bu cümleyi izah etmesi istenen Davutoğlu, işi hepten batırdı.." ifadelerine yer verdi.

Yüzde 0.1 oy alan partiye eşit imza yetkisi

"Hayır “Bir parti % 25, diğeri 13, bir diğeri % 1, bir diğeri %0.1 oy alırken, bunlar nasıl eşit imza yetkisine sahip olacaklar” eleştirisini yapmayacağım.." diyen yazar, itirazlarını şöyle sürdürdü:

“Altı parti liderinin birlikte imzası ile icraatlar yapılacak” söylemi, mevcut anayasada uygulanma ihtimali sıfır olan bir söylemdir.. Profesörlük unvanına sahip bir insan, bu kadar basit bir hususu bilmiyor olabilir mi?

Hani Davutoğlu, yukardaki cümlesini, “Ben zaten Anayasa’nın değiştirilmesi ile bu yeni uygulamanın hayat bulacağını söylemek istemiştim” diye izaha kalkabilir..

Teorik olarak, Cumhurbaşkanı seçimini kazanabilecekleri, ama Anayasa’yı değiştirme yetkisini seçmenden alamayacakları ihtimalini bir daha hatırlatıp, bu noktadaki eleştirimi bitireyim..

Ama şimdi dile getireceğim konuda, Davutoğlu’nun ağzını açmaya mecali olmayacağını şimdiden hatırlatayım..

Altılı masa liderlerine vesayet eleştirileri

Davutoğlu, altı imza ile icraat yapılmasını makul göstermek için, parlamenter sistemden örnek getiriyor. Altı imza bir araya gelmez ise, icraat yapılamamasının bir vesayet sistemi olmadığını, % 25 oy alan partinin, % 0.1 oy alanın vesayetine mahkum olmayacağını ispatlamak için, şunları söylüyor:

“Bu konuda söylediklerim çok açık aslında. Geçiş sürecinde genel başkanlar yürütme mekanizmasının içinde etkin bir şekilde yer alacaklar ve karar alma ve imza süreçlerinde yetki sahibi olacaklardır. Buradan bir vesayet çıkaranlar zihnen tek kişinin tek akılla tüm yetkiye sahip olduğu Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi mantığına zihnen teslim olanlardır.”

Cumhurbaşkanlığı sistemi mi-parlamenter sistem mi tartışmaları yapılırken, “O da olsa olur, bu da olsa olur” diyen bir hukukçu-gazeteci olarak, söylenenleri yine de üstüme alıp, meraklanıyorum, “Acaba Davutoğlu, bizim zihnen teslimiyetimizin yanlışlığını hangi örnek ile gösterecek?”

"Sen iyi misin Ahmet bey"

Davutoğlu, hırsını aklının önüne geçirdiğini ispat eden şu cümleyi kuruyor:

“Geçmişte çarpık da olsa uygulanan parlamenter sistemde dahi bakanlar kurulu kararlarına bütün bakanlar imza atarlardı ve imzalar tamamlanmamışsa bakanlar kurulu kararı yürürlüğe giremezdi. Ayrıca üçlü kararnameler de vardı. Koalisyon hükümetlerinde de durum buydu. Bu durumda bakanlar başbakana vesayet mi kurmuş oluyordu?” Sen iyi misin Ahmet bey.. Aklın yerinde mi?"