Başbakan Ahmet Davutoğlu, Ticaret ve Sanayi Şurası'nda konuşuyor
Abone olTicaret ve Sanayi Şurası'nda konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, önümüzdeki dönemde seçim ekonomisi uygulamayacaklarını belirterek, "İktidar partisini bekleyen tehlike, seçim ekonomisini uygulamasıdır. Biz bu tuzağa düşmedik" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, TOBB çatısı altında düzenlenen Ticaret ve Sanayi Şurası'nın açılışına katıldı. Başbakan Ahmet Davutoğlu, 12 yıl içinde Türkiye'nin ekonomi alanında çok önemli bir mesafe kaydettiğini belirterek, dünyada yaşanan en önemli ekonomik krizlere rağmen siyasi istikrar dolayısıyla Türkiye'nin bundan etkilenmediğini söyledi.
62'inci hükümeti kurar kurmaz makro ekonomik vizyonla Türkiye'nin geleceğini 2023'e kadar programlarken, diğer taraftan bu vizyonun ülke sathına yayılması için yoğun faaliyet içinde olduklarını söyleyen Davutoğlu, kısa süre içerisinde 52 ili ziyaret ettiğini ve her ilin sorunlarını görme tanıma imkanı bulduğunu söyledi.
"Eğer Türkiye 10 büyük ekonomik güç içine girecek diyorsak, her bir şehrin dönüşümünü tamamlamak zorundayız" diyen Davutoğlu, büyük bölge ekonomileri oluşturulması gerektiğini kaydetti.
HERKES VİZYONUNU ORTAYA KOYACAK
Partilerin YSK'ya aday listelerini de sunduğunu söyleyen Davutoğlu, tüm partileri "Hayırlı olsun" dedi. Partilerin adaylarının, o partinin vizyonunu ortaya koyduğunu belirten Davutoğlu şunları kaydetti:
"Önümüzdeki dönemde her bir parti türkiyenin geleceği ile ilgili vizyonu paylaşırken, ekonomi görüşünü de ortaya koyacak. İşte orada fark ortaya çıkacak. Bundan sonra artık herkes vizyonunu ortaya koymalı. Bunu gerçek hayata nasıl ortaya koyacağın görmeliyiz. Seçim döneminde iki tehlike vardır, iktidar partisini bekleyen tehlike, seçim ekonomisini uygulamasıdır. Yani kısa vadede oyları alayım, ondan sonra ne olursa olsun anlayışıdır. Bunu 90 sonrasındaki partiler yaptı. Ama Ak Parti hiçbir seçimde bunu yapmadı. Ak Parti iktidarları yine o sorunun kendisinin önüne çıkacağı bilinciyle hareket etti. Bunun bedelini yine biz ödeyeceğiz. Arkadaşlarımızla yaptığımız ilk tartışma şuydu, acaba 8 aylık hükümet programı mı açıklayacağız, yoksa 8 yıllık hükümet programı mı? Verdiğim talimat şuydu, sakın ola ki, 9 aylık bir seçim programı hazırlamayacağız, aksine 9 yıllık bir hükümet programı açıklayacağız. Hiçbir yerde 9 aylık bir perspektif bulamazsınız, her yerde 9 yıllık bir perspektif var. Bir çok müjde verdik, ama seçim ekonomisi uygulamadık. Bu tuzağa düşmedik"
MUHALEFETİN DÜŞECEĞİ TUZAK
Muhalefetin düşeceği tuzak ise, en uçuk vaadlerde bulunmak. Maalesef muhalefet bu tuzağa düştü. Sayın Kılıçdaroğlu bu tuzağa düştü. Bir ekonomi bilgisizliğiyle hangi kaynaklardan ne şekilde bulamayacakları belli olmayan vaadler sıraladılar.
BİZDEN SONRAKİ NESLİ ÖDEYECEĞİ HİÇBİR KARARI ALMAYACAĞIZ
Bizden sonra neslin bedel ödeyeceği hiçbir kararı almayacağız. Bizden sonraki yöneticilerin bir şekilde ödeyeceği açıklara yol açmayacağız. Bizim meselemiz geçici bir iktidar hevesi değil, Türkiye'yi yeniden inşa etme meselesidir.
4 YIL DEĞİL, 4 DAKİKA BİLE TUTMAYIN BİZİ
Kılıçdaroğlu, "Bana dört yıl verin yeter" diyor. Bir siyasetçinin söylememesi gereken bir söz. Ben 9 yıllık perspektifi planlarken, 4 yıllık perspektif şu demek, ben şu ana kadar birikmiş olan bütün hazineyi 4 yılda, kitleleri tatmin eder görünen politikarla heba edeceğim, sonrası Allah kerim. Biz bize emaneti teslim edin, emanetin gereğini yerine getiremedğimiz zaman bunu bizden alın. 4 yıl değil, 4 dakika bile tutmayın bizi. Bizler uzun dönemli kalıcı istikrar için en doğru kararları alabilmek için her türlü istişareyi yapıyoruz. Şimdi Ticaret ve Sanayi Odası'nda da sizinle istişare ediyoruz.
Burası sorunları örtme makamı değil, sorunları çözme makamıdır. Onun için 25 öncelikli dönüşüm programını açıkladığımızda, bu paketlerin iç tutarlılığı kadar, toplumsal yansımalarını da göz önüne aldık. Bazen medya bunları yeterince yansıtmamış olabilir.
BİZDE EKİP RUHU HAKİMDİR
Ekip ruhu bizde hakimdir. Bizde devri sabık olmadığı için kendi iç meselelerimizi tartışmak olmaz. Nasıl, Ak partide deprem mi olur diye bekleyen bazı çevreler yanılmışsa, ki yanıldılar, çünkü bu kadroların çok iyi bir siyasi ahlakı vardır. Nöbeti alır, görevini devreder yeni görev bekler. Nasıl 8 Nisan'da bugün böyle bir olay yoksa, 8 Haziran'da da öyle yol alacağız.
ÖNCEKİ HABERLER
