Davutoğlu Başbakan, Hakan Fidan Dışişleri Bakanı
Ahmet Hoca’nın gözdesi, en yakın kurmayı olarak hep MİT Müsteşarı Hakan Fidan anılır. Başbakan olması halinde kendi koltuğuna düşündüğü ilk ismin Fidan olduğu söylenir.Hem de Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak. Başbakanlık Müsteşar Yardımcıs
“Kuzum, sen bir büyük adam olasın, pürlenip budaklanasın, çoğalasın, koç koç oğlanlar ardına düşe,dünyalar ayağına gele, herkes sana akıl danışa”
Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’nun Ninesi her sabah elini öpmeye geldiğinde torununu bu duayla uğurlardı.
Yıllar sonra o Dua kabul olmuş diyebiliriz. “Hoca” pürlendi, budaklandı, akıl danışanı çoğaldı. Dünyalar ayağına geldi. O da dünyanın ayağına gitti.
ABD’de yayınlanan Foreign Policy dergisi bundan 4 yıl önce Davutoğlu için “Türkiye’nin Kissenger”ı demişti. Nerden baksanız Başdanışman ve Bakan olarak son 12 yıldır Türk Dış Politikasının rotasını çizen isim.
Çizdiği rotada seyrü sefer yapan dış politika gemisi fırtınalı denizde ilerliyor.”Kaptan” çok tartışmalı.Ne hikmetse seveni de, karşıtı da fanatik. “Stratejik Derinlik” , “komşularla sıfır sorun”, “sabrımızın test edilmesi” sözü ağzınızdan bir çıkmayagörsün! Ahmet Hoca'nın adı etfarında tartışma başlar.İsterse oradakilerin hepsi AK Parti’li olsun. Hoca’ya destan yazanlarla “yanlış yoldayız” diyenlerin ağız dalaşını duyarsınız.
Dış ve iç politikanın geçirgen olduğu bir çağdayız.Kalın hatlarla zaten ayrılamazlr. Bu doğru. Lakin, Ahmet Hoca’nın bu denli tartışılır olması sadece Dış politika anlayışıyla açıklanamaz.”Hoca” birilerinin gözünde "beklenen isim". Yıllardır hazırlık yapan, Başbakanlığı için yol gözleyenler var. Erdoğan’ın Köşk adaylığı ve ilk turda kazanma olasılığının çıkması o çevrelere ekstra mesai yaptırıyor bugünlerde.
Başbakan Erdoğan’ın son açıklamaları da “Hoca” cephesini sevince gark etti. Satır aralarındaki ifadelerden okunan şu: 2015’e kadar Gül ‘e kapılar kapalı; 3 dönemcilerin şansı yok. O halde işaret Hoca’ya…
Hoca, bu yolda yalnız değil biliyorsunuz. Başbakan adaylarını bir kez daha hatırlayalım… “Ara dönem” için Bülent Arınç, Mehmet Ali Şahin,Binali Yıldırım, Ali Babacan. “Ana dönem” adayları ise Ahmet Davutoğlu ve Numan Kurtulmuş.Burada Abdullah Gül’e ayrı bir paragraf açılmalı. Gül, herşeye rağmen AK Parti tabanında Erdoğan’dan sonra en güçlü isim. Erdoğan'ın çağrısı olursa karşısına aday çıkmaz. Diyelim Erdoğan'a rağmen kongrede aday odu...o zaman bile en az rakibi kadar şansı olur Gül'ün.
"Hoca"ya kızanların söylediklerine gelince... Bakın, ne diyorlar? Aşağıda yazacağım cümleleri Meclis'in kuytu bir köşesinde bir milletvekilinin ağzından duyabilirsiniz. --“Stratejik derinlik” kitabı çok güzel ama dış politikaya niye yansımıyor? -“Komşularla sıfır sorun” iddiasıyla yola çıkıldı.Herşey güzel gidiyordu şimdi o ülkelerin çoğuyla eskisinden daha kötü hale geldik. Neredeyse bütün komşularla kavgalıyız. --"Arap Baharı'nı doğru okuyamadık.Erken heyecana
kapıldık --Dış politika önceliği Ortadoğu’ya verildi. Gazze ve Mısır’a verilen önem AB ve ABD ile ilişkilere verilmiyor --Suriye’de çuvalladık.3 ay sonra gideceğine bize inandırdığı Esed 3 yıldır görevde.Bu arada 1 milyon 400 bin mülteci topraklarımızda barınıyor.Suriye'nin geleceği belirsiz! --Mısır’da devleti değil İhvan-ı Müslüm’ü muhatap aldık. Mursi’ye darbe yapılacağını öngöremediğimiz gibi darbe sonrası onları sokağa teşvik ettik. İhvan'a faydamız olmadı,Mısır’ı kaybettik, -- Irak merkez yönetimi ve Şiilerle ilişkilerimiz kötü. Kürtlere verilen destek Türkmenlere verilmiyor. -İŞİD’in Musul Konsolosluğunu basması nasıl engellenemedi? Başkonsolos ve alıkonanlar 40 gündür niye kurtarılamıyor? --Gazze, Gazze diyoruz ama İsrail’in terörünü durdurabilmek adına elimizden bir şey gelmiyor.Uluslararası çevreler sesimizi duymuyor. -Test edile edile sabır testimiz çatladı. |
Bu yarışta kimin şansı daha yüksek? Herkes temenni ya da tahminini söylüyor. Karar mercii olan Başbakan Erdoğan bazı işaretleri verse bile isim vermiyor. O yüzden şans ibresi her hafta değişiyor. Ahmet Davutoğlu'nun en başından beri sürekli potada olduğunu söylemeliyiz.
Hoca ile ilgili bazı tesbitleri yazalım. Sonra da Hoca'ya karşı çıkanların ileri sürdüğü argümanları.
-Başbakan Erdoğan’ın 1 numaralı gündemi “paralel yapı” ile mücadele. Başbakan’ın heralde en memmun olduğu Bakanlardan birisi Davutoğlu. Bu tutum Başbakan’ın kriterleri açısından Hoca'nın hanesine artı puan yazdırıyor
-- Ahmet Hoca’nın gözdesi, en yakın kurmayı olarak hep MİT Müsteşarı Hakan Fidan anılır. Başbakan olması halinde kendi koltuğuna düşündüğü ilk ismin Fidan olduğu söylenir.Hem de Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak. Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı İbrahim Kalın'da MİT Müsteşarlığı için en şanslı adaydır
--Hoca,kadrocudur. Bu yönüyle olası rakiplerinde olmayan bir avantaja sahip. Bürokrasi ve parti mutfağında politika pişiren isimlerin çoğu “Hoca”nın ekibidir. Başbakan ve bakan danışmanları gönüllü destekçisidir.
--AK Partiyle bütünleşen SETA’nın yanısıra irili ufaklı hükümete yakın bütün “Think Thank” kuruluşları “Hoca”cıdır.Bilim ve Sanat Vakfı, Şehir Üniversitesi Ahmet Hoca’nın eseridir. YÖK’te, akademi dünyasında ve medyada hatırı sayılır bir çevresi vardır.
-- Akademik kimliğine karşın coşkulu meydan mitingleri yapabileceğini gösterdi. Seçim otobüsünün üzerindeki performansından endişe edilmiyor.
-- AK Parti’ye destek olan dini tarikat,cemaatlerle ilişkileri iyi. AB’yi,ABD’yi önemseyen seçmen tabanında desteği az. Buna karşın Gazze,Suriye,Mısır duyarlılığı yüksek olan “İslamcı” gençliğin gözdesi.