Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu NATO dışişleri bakanları gayriresmi toplantısındaki asıl gündemden bahsetti
Abone olAlmanya'nın başkenti Berlin'de düzenlenen NATO dışişleri bakanları gayriresmi toplantısına katılan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu toplantıdaki asıl gündemi anlattı.
Ahmet Davutoğlu, toplantı çerçevesinde yaptığı ikili görüşmelerin tümünde Libya konusunu ve Misrata'daki insani durumu ele aldığını, Türkiye'nin insani yardım çabalarının tüm katılımcılar tarafından takdir edildiğini söyledi.
Bakan Davutoğlu, toplantı sonrasında Türkiye'nin Berlin Büyükelçiliğinde Türk gazeteciler için düzenlediği basın toplantısında, NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ile NATO'nun yeni stratejik konsepti çerçevesinde ortaya çıkan komuta yapılanması ve bu konuda Türkiye'nin NATO içindeki mevcudiyeti ve etkinliği konusunu da görüştüğünü belirterek, "Libya konusu ve Misrata'daki insani durum tüm görüşmelerin ana konusuydu. Tüm katılımcılar bu konuda Türkiye'nin tutumunu takdirle karşıladı. İnsani yardımın yanı sıra tüm ülkeler Türkiye'nin diplomatik ve siyasi çabalarını da övdü ve bu konularda bilgi isteğinde bulundu" dedi.
ORTAK İLGİ ALANLARI GÖRÜŞÜLDÜ
Toplantıda NATO operasyonlarıyla ilgili hem askeri, hem sivil çalışmaların gözden geçirildiğini, NATO'nun diğer ülkelerle olan ilişkilerinin de ele alındığını ifade eden Davutoğlu, NATO-Rusya Konseyi toplantısında da NATO füze savunma sisteminin, nükleer ve konvansiyonel silahlar olmak üzere NATO ve Rusya'nın ortak ilgi alanı olan konuların ele alındığını söyledi.
İkili görüşmeler çerçevesinde özellikle ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile Libya konusunu ele aldıkları uzun bir görüşme gerçekleştirdiğini kaydeden Davutoğlu, Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ve Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe ile hemfikir oldukları konuları görüştüklerini, ancak Juppe ile farklı görüşlerde oldukları konuları da ele aldıklarını söyledi.
Davutoğlu, "Fransa Dışişleri Bakanı ile önemli bir görüşme yaptık. Bildiğiniz gibi Türkiye ve Fransa arasında dostane bir görüş alışverişine ihtiyaç vardı. Bunu da kendisiyle görüştük" dedi.
Berlin'e gelmeden önce de Mısır ve Macaristan'da yoğun diplomatik temaslarda bulunduğunu, Türkiye'ye döndükten sonra da İranlı ve Azeri yetkililerle yoğun temasları olacağını hatırlatan Davutoğlu, Berlin'de, aralarında Gürcistan, Slovakya, Slovenya, Bulgaristan, Hollanda ve Avustralya dışişleri bakanlarının da bulunduğu yaklaşık 15 bakanla ikili görüşmeler yaptığını kaydetti.
Libya konusunda üç parametreli bir yol haritası bulunduğunu belirten Davutoğlu, "Şimdi bu üç parametrenin altını doldurmaya çalışıyoruz. Bunu da bütün taraflarla görüşerek yapmaya çalışıyoruz. Nihayette tüm askeri operasyonların bir siyasi yanının olması lazım. Bizim hedefimiz öncelikle sivillere yönelik tüm saldırıların durdurulmasını sağlamak ve bu çerçevede 1973 numaralı kararın tam anlamıyla uygulanmasıyla ateşkesi temin etmek. Bu konuda burada da bir mutabakat var. Yol haritasında da bu unsur asıl, esastır" diye konuştu.
MUTABAKAT MUTLU ETTİ
Parametrenin ikinci konusunun insani yardım olduğunu, bu nedenle ateşkes sağlanmasının ve gözlenmesinin, şehirlerden silahlı güçlerin çekilmesinin önem taşıdığını ifade eden Davutoğlu, "Daha sonra da Libya'da halkın taleplerini karşılayacak şekilde demokratik bir hukuk düzenini temin edecek şekilde bir siyasi değişim sürecinin başlaması lazım. Bu konuda bizim yol haritasıyla NATO içinde de genel bir mutabakat var. Ciddi bir çelişki yok. Tüm üye ülkeler arasında bu mutabakatı görmekten mutlu olduk" dedi.
Önemli olanın Libya halkının istediği bir değişimin ve ateşkesin sağlanması olduğunu belirten Davutoğlu, 1973 sayılı karar dışında bir şey yapılmasının söz konusu olmadığını, bunun insani yardımı, silah ambargosunu ve sivillerin korunmasını kapsadığını, Türkiye'nin isteğinin özellikle Misrata'daki sivillerin korunmasını sağlayacak önlemlerin alınması olduğunu, bu konuda da mutabakat bulunduğunu söyledi.
Davutoğlu, Türkiye'nin AB üyeliği sürecinde değişiklik olup olmadığına yönelik bir soru üzerin de Türkiye'nin AB üyeliğinin sadece Türkiye'nin değil, AB'nin de en önemli süreci olması gerektiğini, Türkiye'nin üyeliği ile AB'nin sadece bir üye kazanmakla kalmayacağını, siyasi anlamda küresel bir kapasite, ekonomik alanda da dinamizm kazanacağını ifade etti.
"Ancak en önemlisi, AB'nin kültürel anlamda çok daha hoşgörülü ve küresel özellikler taşıyan bir nitelik kazanacak olması" diyen Davutoğlu, bu açıdan bakıldığında AB'nin ciddi bir sınavla karşı karşıya olduğunu, Türkiye'nin ev ödevlerini yaptığını, ancak Türkiye'nin karşısına üyelik süreciyle ilgisi olmayan, daha önce hiçbir ülkeye uygulanmamış engellerin konulduğunu, bu durumun da Türkiye'nin ilerlemeler sağlamasını zorlaştırdığını kaydetti.
NATO'nun köklü ve kendini geçmişte de ispatlamış bir kuruluş olduğunu, AB'nin ise Türkiye'ye verdiği taahhütleri yerine getirmediğini belirten Davutoğlu, Kıbrıs sorununun da bir an önce çözülmesi gerektiğini, ancak önlerine konulan tüm engellere rağmen AB yolunda kararlılıkla ilerlemeye devam edeceklerini sözlerine ekledi.
Bakan Davutoğlu, basın toplantısının ardından Türkiye'ye hareket etti.