Darbeye karşı tek başına iktidarın kıymeti
Ülke olarak değil, millet olarak çok ama çok önemli olası bir depremi şükür ki atlattık.
Ülke olarak değil, millet olarak çok ama çok önemli olası bir depremi şükür ki atlattık. 15 Temmuz darbe girişimini atlattıktan sonra ortaya çıkan gerçekler; eminim ki bu ülkede yaşayan herkesi şaşırtacak kadar rezil boyuttaymış.
“Fetö” denilen karanlık örgütün bu kadar derin, bu kadar yaygın olduğu en azından halk tarafından bu kadar bilinmiyordu.
Evet, tahmin ediliyordu, yayılmış da deniliyordu ama boyutları, derinliğinin korutuculuğu bu derece bilinmiyordu.
Hatta bir süredir Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu örgüte karşı başlattığı mücadele sonrası o yaygınlığın sinsi bir kayboluşa dönüştüğü de düşünülüyordu.
Yani bir şekilde kaybolmaya başladığı sanılıyordu ama ne yazık ki sadece sinsice saklanırken alçakça planlar yapıyorlarmış.
Bu ülkenin ekmeğini yiyen, bu ülke uğruna savaştığını düşünerek gurur duyduğumuz bazı askerlerimizin; aslında asker kıyafetlerini kamuflaj amacı ile kullandığını öğrendik.
Asker dışındaki hainlerinde farklı görevlerde, sinsice kendilerini saklayıp hayaletleştiklerini öğrendik.
Öyle hainler ki kendi vatandaşlarının ölümünü izlemeyi hatta hiç düşünmeden masum vatandaşları çoluk çocuk demeden alçakça öldürmeyi bile göze alabiliyorlarmış.
O derece vatan haini olarak saklanmışlar.
İnanıyorum ki 15 Temmuz darbe girişimi konusunda yıllar boyu çokça kitaplar yazılacak. Çünkü yaşadıklarımız; bir anlamda kurtuluş mücadelesi idi.
Ve bu mücadelenin, bu darbe girişiminin başarısız olmasının iki ana nedeni varsa biri memleket sevdası olan askerlerimizin dik durması, diğeri ise Sayın Cumhurbaşkanımızın dik durmasıydı.
İnanıyorum ki ülkemiz koalisyon ile yönetilseydi; iletişimin zorluğu, birlikte hareket etmenin zaman alıcı başka nedenlere takılması nedeni gibi bir sürü sebepten dolayı biz bu darbe girişimini ya atlatamaz, ya da daha sıkıntılı bir süreçle atlatabilirdik.
Yara beremiz daha çok olurdu.
Tüm siyasi partilerimizin ve liderlerimizin darbe girişimine karşı duruşları elbette dik bir şekildeydi ve memleket sevdalarını net bir şekilde gösteriyordu ama yaşadığımız kalleşliği atlatmamızda; tek başına iktidarın aslında bilinenin dışında çok daha önemli ve çok daha kıymetli olduğunu da gördük.
Çünkü tek başına iktidar; sadece yönetim kademesinde değil, alt yönetimlerde, hatta halk bazında birlikte hareket etmeyi de kolaylaştırdı ve memleket sevdalı, demokrasi sevdalı vatandaşlarımız meydanlara inmesini hızlandırdı.
Sonuç olarak hep birlikte demokrasimizi koruduk, koruyarak; dosta düşmana bu ülkenin öyle kolay yıkılamayacağını, birliğimizin zor zamanlarda nasıl ortaya çıktığını ve birliğimizi bozmak isteyenlere dersini nasıl vereceğini de net bir şekilde gösterdik.
Ve tabii ki gerektiğinde bir daha göstereceğimizi…