Bu sözlerin sahibi Star Gazetesi yazarı Engin Ardıç... Ardıç, daha önceki darbelerin nedenlerini yazdı...
Abone olSon günlerde darbe söylentilerinin havada uçuştuğu Türkiye ile ilgili bir yazı yazan Star Gazetesi yazarı Engin Ardıç, darbeden yana tavır koyanlara kendi üslubuyla bir yazı yazmış.. Yazı şöyle.... Faşizmin iyisi olmaz Darbe istedikleri halde bunu açık açık söyleyemeyenler var, çünkü suçtur. Darbe ‘kendi meşruiyetini kendisi getirir’ ve başarılı olursa da suç olmaktan çıkar! Ortası yoktur bunun, ya devlet başa, ya kuzgun leşe. Dolayısıyla, öyle ‘1960 şartları oluştu’ falan gibi kinayeli ayaklar atmayalım... Bir de, zart zurtu çok sevdikleri halde bunu açıkça dillendiremeyenler, ‘istemem ama yan cebime koy’ kafasında gidenler var. Bunlar da, ‘bu saatten sonra kimsenin darbe yapacak hali yok, kimsenin niyeti de yok’ dümenine yatıyorlar. Daha dürüst olsalar ‘Amerika izin vermez abi’ de diyebilirlerdi yani... Evet, eskiden ‘yeşil ışık’ yakardı, artık yakmıyor. Hele bekleyin bakalım, kasım ayında başkanlık seçimini Kerry kazanırsa bir daha sorarsınız! ‘Sistem’ neyi uygun görürse o olur, fakat Türkiye’de bugün bile ‘ordunun bir sol darbe yapabileceğini’ sanan süzme ahmaklar vardır ve üstelik bunlar gazetecilik falan yapmaktadırlar. 12 Mart 1971 günü de darbeyi sol sanıp çok sevinmişlerdi, ebelerinin örekesini görmeleri birkaç haftaya kalmadı... Bir de, sol mol değil, Kemalist darbe heveslileri var, asıl bunlar tehlikelidir. 12 Eylül rejimini övüyorlar. ‘Dinciliğe’ kapı açan rejimi Atatürkçü sanacak kadar düşüncesiz insanlar bunlar... ‘Kemalizm’ adı altında pazarlanan bir tür ‘Neo-Kemalizm’ zokasını hemen yutuyorlar. Türkiye o yıllarda çok bölünmüştü, her gün cinayetler işleniyordu... Ordu yönetime el koymasaydı ne olurdu?... Türkiye çökerdi... Çünkü ülkede otorite sıfırdı, devlet kalmamıştı, egemenlik sokağın eline bırakılmıştı... Evet, bütün bunlar elhak doğrudur. Ama akıllı ve dürüst adam, bunun hemen arkasından ‘bu niçin böyle olmuştu, ülkeyi bu hale kim getirmişti’ sorusunu da sorar. Ve oturur düşünür. Elbette Amerikan gizli servisleri. Çünkü Türkiye’de otoriter bir yönetime ihtiyaçları vardı. Bu yönetimin birinci vazifesi, Kıbrıs savaşı nedeniyle NATO’dan çıkmış olan Yunanistan’ın geri dönmesini sağlamak, yani karşı çıkmamak, ikinci vazifesi de dinciliğe kapı açarak komünizme karşı ‘yeşil kuşak’ planını hayata geçirmek olacaktı... Zorunlu din dersini rahmetli babam mı koydu okullara, darbesever beyler? Başta türlü, sabah sol bir eylemde kullanılan tabancanın nasıl olup da öğleden sonra sağ bir eylemde kullanıldığını açıklayamazsınız. Bunu görmemeyi tercih ederseniz, o sizin ya saflığınız, ya da kötü niyetinizdir. Sağdan olsun soldan olsun binlerce zavallı çocuk bu planda kullanıldı ve harcandı. Biz daha önce, kendi gençliğimizde, 12 Mart döneminde dersimizi almıştık, neyin ne olduğunu görüyorduk ama dinletemedik... Önce bir güzel karıştırdılar, sonra topladılar. Önce böldüler, sonra birleştirdiler. Yani bir insanı sırtından itip denize atacaksın, sonra başka birini de atlatıp onu kurtartacaksın ve bu makbul bir davranış sayılacak ha? Amiyane kaçacak ama, her gecekondu lumpeninin düşlerini süsleyen başka bir örnek verelim: Bir kızın ırzına geçiyorlar, yetişip kurtaracaksın, herifleri döveceksin ve sonra kızı kendin... ABD bunu yapmıştır. Amerika’nın o gün komünizme karşı her çeşit İslam’a ihtiyacı vardı, bugün de militan İslam’a karşı ılımlı İslam’a ihtiyacı var. Ama yönetim değişir, yeni gelecek adam yenilgiyi kabul eder ve Irak’tan çekilir, başka ülkeye de bulaşmamaya karar verirse, bakın o zaman darbe heveslileri sevinebilirler... Ilımlı İslam ‘kartını’ oynamaktan vazgeçecek bir Amerika belki onları bu yönde mutlu edebilir... İyi ama biz de hep alaturka faşizmle alafranga faşizm arasında tercih yapmak zorunda mı kalacağız be kardeşim? Ben elli iki senedir yoruldum artık bundan. Ucunda bekleyen ölüm olduktan sonra, kırk katırla kırk satırın arasında ne fark kalıyor? Şeriat düzeni kötüdür, ama laik faşizmin matah bir bok olduğunu da kimse söyleyemez. Pardon, ikincisinde rakı içmek serbesttir.. Şunun ‘demokrasi’ denen bir ortası olmayacak mıdır? Yok, seçimi CHP kazanamayacaksa olmasın, öyle mi ağabey?