BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL  /  EMLAK

Darbe girişiminden sonra İzmir'e talep arttı!

Yatırım danışmanlığı şirketi Coldwell Banker Türkiye Başkanı Taş, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra İstanbulluların İzmir'de konut talebinin arttığını belirtti.

Abone ol

atırımcıların pahalı konutlara yöneldiğini söyleyen Coldwell Banker Türkiye Başkanı Gökhan Taş, "İzmir'in en büyük sorunu marka müteahhitlerin buraya gelmemesi" dedi. Taş, Osman Gazi Köprüsü, Çanakkale Köprüsü ve İstanbul-İzmir Otoyolu'nun İzmir'in ekonomisini hareketlendirecek yatırımlar olduğunu söyledi.

Amerikalı gayrimenkul yatırım danışmanlığı şirketi Coldwell Banker'ın, Türkiye'de franchising verdiği gayrimenkul danışmanları Hilton Oteli'nde gerçekleştirilen Blue Day's toplantısında bir araya geldi. Toplantıya katılan Coldwell Banker Türkiye Başkanı Gökhan Taş, İzmir'in gayrimenkul yatırım durumunu değerlendirdi.

İzmir'in Osmangazi Köprüsü'nün açılması ve 15 Temmuz darbe girişiminin ardından daha fazla talep görmeye başladığını belirten Taş, "İstanbullu yatırımcı Çeşme, Urla, Seferihisar, Güzelbahçe bölgesine daha fazla ilgi göstermeye başladı. Hem İzmir hem de Fethiye, Kuşadası ve Bodrum bölgesine talep var. Yatırımcılar konutlar ucuz olduğu için gelmiyorlar, buralarda yaşamayı tercih eden zengin kesim geliyor. Çeşme bölgesinde, 2 milyon 400 bin ile 2 milyon 800 bin lira aralığında satışlar gerçekleşti" dedi.

İZMİR'DE KONUT SATIŞINDA YÜZDE 2 ARTIŞ VAR

İzmir'de ekonomik sıkıntı sezmediklerini belirten Gökhan Taş, "Bostanlı'da 800 bin liraya 4 ay önce satılmış bir yer şu an 800 bin lira olduğu zaman o gün satılıyor. 2009 krizinde 4 milyon dolarlık yeri 3 milyon dolara indirseniz de alıcı yoktu. Şu anda doğru fiyatlandırılmış özellikle 800 bin liranın altındaki tüm portföyler çok hızlı şekilde satılabiliyor. İzmir'de tapu satış adetlerine bakıldığında, Türkiye'de yüzde 5.7'ye yakın bir düşüş varken İzmir'de yüzde 2'ye yakın artış var" diye konuştu.

İzmir'in marka müteahhitleri kente çekemediğini söyleyen Gökhan Taş, İstanbul'un Nef, Avrupa Konutları, Ağaoğlu gibi markalarının İzmir'e gelmediğini anlattı. Taş, "Gökdelen bölgesi ilan edilen yerlerde gayrimenkul yatırımı yapılabilmesi için, yatırımcının şehrin geleceğine, şehrin geneline yapılan yatırıma ve buradaki iş potansiyeline inanması gerekiyor" dedi.

"İSTANBUL-İZMİR OTOYOLU EKONOMİYİ HAREKETLENDİRİR"

İzmir'in ekonomisinin içinde dönen bir ekonomi olduğunu söyleyen Taş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çanakkale Köprüsü, Osmangazi Köprüsü, 2017 sonunda açılacak olan İstanbul-İzmir Otoyolu gibi yatırımlar İzmir ekonomisinde önemli etkilere sahip. Bugün uçakla buraya 3 saat 40 dakikada geldim. İstanbul'un Anadolu yakasından çıktığımda 3.5-4 saatte burada olacağım. İstanbul-İzmir Otoyolu, İzmir'de ekonomiyi hareketlendirecek bir yatırım. Bu hareketlilikle birlikte yatırımcı gelir. İzmir'de en iyi yatırımın satış fiyatı metrekarede 7 bin lira, İstanbul'da 7 bin dolar. Bu da bu kentin potansiyel olarak gayrimenkulde daha iyi yerlere gideceğini gösteriyor."

FETÖ SORUŞTURMASI KAYGI OLUŞTURDU

Yerel yönetimlerle hükümet arasında yaşanan olumsuzlukların yatırımcıların tercihlerini etkilediğini söyleyen Taş, "Finansman ile ilgili ciddi anlamda sorunlar çıkıyor. İstanbul'da bir projeye rahatlıkla finansman bulunurken burada bulunamıyor. İstanbul'un lokomotifi TOKİ ve Emlak Konut. Burada onların öncülüğüyle, işbirliğiyle bir proje üretilemediği için hem finansmanda hem marka müteahhitlerin gelmesiyle ilgili hem de satışla ilgili sıkıntı yaşanıyor. Burada Kavuklar gibi büyük inşaat şirketlerine FETÖ soruşturmasından dolayı el konulması gayrimenkul yatırımcılarında kaygı oluşturdu. Aslında birçok proje yapmış satmış bir şirket, inşaat anlamında başarılı bir şirket. Ama elinde kalanlarla ilgili, sözleşmeyle alanlarla ilgili bir tereddüt var, hem de satış olmuyor gibi negatif bir algı da var. Bundan sonraki süreçte, kentsel dönüşümün açılması, Emlak Konut'un ortaklıklarla buraya gelmesi, marka müteahhitlerin buraya gelmesi algıyı burada değiştirebilir" dedi.

1+1 KONUTLAR DAHA FAZLA İLGİ GÖRÜYOR

Türkiye'de yaşam standartlarının değişmesiyle konutlarda tercih edilen modellerin de değiştiğini belirten Taş, daha çok 1+1 ve 2+1 evlerin talep gördüğünü söyledi. Türkiye'de son konut edinme yaşı ortalamasının 43'ten 34'e indiğini anlatan Taş, "İnsanlar 22-23 yaşında üniversiteden mezun olunca ailesiyle yaşamıyor. Krediyle ev alabilecek durumda. Geç evlenmeye, rahat boşanmaya, yalnız yaşamaya başladık. Aileler üniversiteyi kazanan çocukları için ev kiralamak yerine krediyle ev almayı tercih ediyor. Yaşam şekli değiştiği için bu büyüklüklere talep arttı" diye konuştu.