BIST 9.751
DOLAR 35,22
EURO 36,77
ALTIN 2.979,66
HABER /  GÜNCEL

Darbe gecesinin planı Erdoğan'ı önce helikoptere sonra da...

İZMİR'de FETÖ darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamenin ayrıntıları ortaya çıktı.

Abone ol

İddianamede operasyonla alınacak Erdoğan'ın, hava yolu denize açılacak olan bir gemiye indirilerek muhafaza edileceği belirtiliyor.

İZMİR'de Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, 265 sanık hakkındaki 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulan 1300 sayfalık iddianamenin ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı.

İddianamede 1 numaralı sanık olarak örgütün lideri olan Fethullah Gülen yer alıyor. İddianamedeki gizli tanık beyanlarının ve ortaya konan delillerin, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın Fetullah Gülen'in iadesine ilişkin “Elimize ilk somut deliller geldi" sözüne temel oluşturduğu bildirildi.

Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Berkant Karakaya tarafından hazırlanarak mahkemeye sunulan 1300 sayfalık iddianamede, askeri darbenin önemli üç ayağından biri olan ve lojistik üs olarak kullanıldığı belirtilen İzmir'deki darbe girişimine ilişkin olarak yürütülen soruşturmada 800 şüpheliye yönelik soruşturma yapıldı. Savcı Karakaya'nın tanık ve şüpheli ifadelerinin ardından, 265 şüpheli hakkında kamu davası açılmasına, 53 şüphelinin dosyalarının ayrıldığı, 481 şüpheli hakkında ise, ek kovuşturmaya gerek olmadığına yer verilen iddianamede, Fethullah Gülen'in 'birinci' şüpheli ve 'örgütün elebaşı' olarak aralarında bulunduğu zanlılara "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, silahlı terör örgütüne üye olma, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs" suçlamalarının yöneltildiği öğrenildi. Savcı Karakaya'nın yaklaşık 3 aydır en ince ayrıntısına kadar yaptığı çalışma sonucu hazırladığı iddianamede, haklarında "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, silahlı terör örgütüne üye olmak, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçlarından iddianamede adları yer alan şüpheliler ise şunlar:

"Sözde darbenin İzmir Sıkıyönetim Komutanı" olduğu belirlenen Ege Ordusu Kurmay Başkanı Tümgeneral Memduh Hakbilen, NATO Kara Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Salih Sevil, Bornova 57'nci Topçu Tugay Komutanı Tuğgeneral Mehmed Nuri Başol, Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanı Tuğamiral Halil İbrahim Yıldız, Foça Batı Görev Grup Komutanı Tuğamiral Yaşar Çamur, Hava Teknik Okulları Komutanı Tümgeneral Ahmet Cural, Ulaştırma Personel ve Eğitim Komutanı Tümgeneral Mustafa İlter, İstihkam Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanı Tuğgeneral Osman Nadir Saylan, Ege Deniz Bölge Komutanı Tuğamiral Süleyman Manka ve Amfibi Okullar Komutanı Tuğamiral Erdal Ergün'ün, Ege Ordusu Komutanlığı Kurmay Başkan Yardımcısı Tuğgeneral Hakan Eser, Hava Eğitim Komutanlığı Kurmay Başkanı Tuğgeneral Veyis Savaş ve Gaziemir Hava Sınıf Okulları Komutanı Tuğgeneral Ersal Ölmez."

"YABANCI İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİ DE DESTEKLEDİ"

FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü'nün yabancı istihbarat örgütlerinin de yönlendirmesi ve organizesi doğrultusunda, askeri darbe girişimi başlattığı yazılan iddianamede, "FETÖ/PDY Terör Örgütü askeri ayağı, ordu içinde yuvalandı. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin içine sinsice yerleştirmiş olduğu mensuplarını korumak amacıyla, 2016 yılı Yüksek Askeri Şura toplantıları öncesinde hazırlıklarını tamamlayarak, 15 Temmuz 2016 tarihinde saat 22.00 sıralarında 'Yurtta Sulh Konseyi' adı altındaki sözde bir teşekkül tarafından hazırlandığı anlaşılan darbe girişimine kalkışıldı. Olay gecesi Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'ndan tüm askeri birliklere gönderilen 'Sıkıyönetim Direktifi' adı altındaki bildiriyi bağlı tüm birliklere gönderildi. FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü yönetici kadrosu tarafından kurulduğu, konseyin aldığı kararları neticesinde askeri birliklerden sorumlu olan abilere talimatları iletildi.

DARBE DEŞİFRE OLUNCA EYLEM ERKENE ÇEKİLDİ

İçine sızdıkları askeri kurumlarda bulunan örgüt mensuplarına talimatların 16.07.2016 günü saat 03.00'da eylemi gerçekleştirmek için önceden verildiği, 'Yurtta Sulh Konseyi'nin sıkıyönetim eylem planının 15.07.2016 günü, gün içerisinde deşifre olmasına müteakip, örgüt üst düzey yöneticilerinin ve bağlantılı oldukları dış istihbarat birimleri tarafından öne alarak aynı gün saat 21.00'den itibaren eylem planının uygulamaya koydukları anlaşılmıştır" ifadeleri kullanıldı.

DARBE GİRİŞİMİ ÖNCESİ VİLLADA TOPLANMIŞLAR

İddianamede, gizli tanık ifadelerine de yer verildiği görüldü. Örgütün 'Hava Kuvvetleri İmamı' olarak bilinen Adil Öksüz'ün Ankara'daki bir villada darbe girişiminden önce Kurmay Albay Bilal Akyüz, Kurmay Yarbay Barış Avıalan, Tuğgeneral Mehmet Partigöç, Havacı Tümgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş, Denizci Koramiral Ömer Faruk Harmancık ile toplantı yaptığı, yeni bilgiler ve ifadeler doğrultusunda Öksüz'ün örgütün 'Türk Silahlı Kuvvetleri İmamı' olduğu belirtildi.

"Kuzgun" ve "Şapka" kod adlı gizli tanıkların ifadelerine yer verilen iddianamede, Öksüz'ün villanın diğer katlarında gezerek içeride bulunan ve yapılacak darbe ile ilgili çalışmaları yürüten örgütün sözde üst düzey imamları ile görüşmeler yaptığını belirtti. Gizli tanık ifadesinde, Adil Öksüz'ün darbe yapılacak olan 15 Temmuz akşamını kastederek, "İlk işlerden bir tanesi görevlendirme verilecek kuvvetlerle halen cezaevlerinde tutuklu bulunan FETÖ mensubu kişileri vakit kaybetmeksizin çıkartmak olacak" dediğini belirtti.

DARBE PLANINI GÜLEN ONAYLAMIŞ

"Kuzgun" kod adlı gizli tanık ifadesinde, Adil Öksüz'ün darbe planlarını Fethullah Gülen'e götürerek onayını alacağını açıkça belirttiğini, planın Öksüz tarafından 12 Temmuz Salı günü ABD'ye götürülerek Gülen'in onayından sonra darbe planının devreye sokulduğu öğrenildi.

Adil Öksüz'ün yine başka bir konuşmasında "Arkadaşlar biraz önce içerideki odadan büyüğümüzle görüştüm. Sizlere selamı var" dediğini anlatan gizli tanık, "Adil Öksüz'ün bu konuşmasında büyüğümüz diye bahsetmiş olduğu kişi Fethullah Gülen'di. Başka bir konuşmasında ise yine Adil Öksüz'ün 'Arkadaşlar ben Cumartesi veya Pazar İstanbul'da olacağım, oradan yurt dışına uçacağım, bir aksilik olmazsa Salı günü büyüğümüzle görüşüp Çarşamba veya Perşembe döneceğim' dedi. Orada bulunan herkes büyüğümüz sözünden kastedilenin Fethullah Gülen olduğunu biliyordu. Öksüz, 12 Temmuz Salı günü Amerika'ya darbe planlarını götürüp Fethullah Gülen'e sundu ve onun onayı ile planları devreye soktu" dedi.

"ALLAH'IN YARDIMI İLE DARBE BAŞARILI OLACAK"

Gizli tanıklar, Öksüz'ün darbe planının başarısız olacağına dair düşüncelerin akıllara getirilmemesi yönünde de telkinlerde bulunduğunu, villa içerisindeki çalışmalar esnasında bazen halka rağmen söz konusu silahlı darbe girişiminin başarı ile sonuçlanamayabileceği görüşü dile getirildiğinde, devreye girerek orada bulunan herkese "Bu tür olumsuz düşüncelerle şeytanı içimize karıştırmayalım. Allah'ın yardımı ile bu iş olumlu sonuçlanacaktır" şeklinde dini ağırlıklı kısa sohbetvari konuşmalar yaptığını, böylece fikirleri bastırıcı ve engelleyici bir tavır sergilediğini de söyledi.

ERDOĞAN'I GEMİYLE GÖTÜRECEKLERDİ

Darbe girişiminin ayrıntılarıyla ele alındığı Ankara'daki villa toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım ile ilgili yapılacakların da konuşulduğu yine gizli tanık beyanları da yer aldı. İddianamede yer alan gizli tanık ifadesinde "15 Temmuz darbe gecesi ilk yapılacak iş, Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda görevli timlerce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Huber Köşkü'nden alınarak havayolu ile İstanbul'da kısa bir süre bekletilip yine hava yolu ile denize açılacak olan bir gemiye indirilerek muhafaza edilecekti.

DEVLETİN ZİRVESİ AKINCILAR ÜSSÜ'NE GETİRİLECEKTİ

Başbakan Binali Yıldırım ise Ankara'dan Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndan görevli timlerce alınarak Akıncılar Hava Üssü'ne getirilecekti. İçişleri Bakanı Efkan Ala Ankara'dan yine Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndan görevli timlerce alınarak Akıncılar Hava Üssü'ne, MİT Müsteşarı olan Hakan Fidan, MİT Müsteşarlığı'ndan Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndan görevli timlerce alınarak Akıncılar Hava Üssü'ne, Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz konutundan jandarma birimlerince alınarak Akıncılar Hava Üssü'ne getirilecekti. TEM Daire Başkanı Turgut Aslan'ın konutundan Jandarma birimlerince alınıp Akıncılar Hava Üssü'ne getirilecek. Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç konutundan jandarma birimlerince alınarak Akıncılar Hava Üssü'ne getirilerek muhafaza edilecek. Gölbaşı'nda bulunan Özel Harekat Daire Başkanı yine konutundan jandarma birimlerince alınarak Akıncılar Hava Üssü'ne getirilecek." dedi.

"AKAR İKNA EDİLMELİ"

Planın yapıldığı villada Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın ikna edilmeden darbenin başarısız olacağına yönelik konuşmaların geçtiğini söyleyen gizli tanık "Adil Öksüz'ün Genelkurmay Başkanı'nın ikna edilmesinde herhangi bir sıkıntı çıkmayacağı yönündeki düşüncesinin orada bulunanlar üzerinde hakim görüş olarak etkili olduğu kaydedildi. Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Galip Mendi'nin FETÖ üyesi olmadığı ancak yapılacak silahlı darbe girişimini destekleyebileceği villada bulunanlar tarafından genel görüş olarak ifade edildi" sözleri de iddianamede yer aldı.

ERDOĞAN'A OPERASYON

Şapka kod adlı gizli tanık ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İstanbul'da bulunmaması nedeniyle Erdoğan'a yönelik planın değiştirildiğini, Marmaris'te bulunan Cumhurbaşkanına operasyon için görevlendirilen uçuş personelleri dahil 39 askeri personelin Çiğli 2. Ana Jet Üssü'nden hareket ettiğini kaydetti. Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı'nın, hem nakliye hem de bünyesinde bulunan MAK timleri sayesinde saldırı merkezi olarak kullanıldığını kaydeden Şapka kod adlı gizli tanık, "MAK timleri, SAT komandosu ve Özel Kuvvetler ekiplerinin Çiğli 2. Ana Jet Üs Komutanlığı envanterinde bulunan silah, mühimmat ve teçhizatları kullanarak, Marmaris eylemini gerçekleştirdi. Eylem sonucunda başarılı olamamaları üzerine helikopterler bir yaralı ile üsse geri döndü" dedi.

KAMU KURUMLARINA KOD ADI VERİLMİŞ

İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen ve 267 şüpheli hakkında ki iddianamede, FETÖ mensuplarının Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) bağlı komutanlıklar, Polis Akademisi ve Milli İstihbarat Teşkilatı ile Adalet Bakanlığı bünyesindeki bazı meslek gruplarına kod isim verdikleri, bunu da gizlilik içerisinde yürüttüğü belirtildi. TSK'ya bağlı komutanlık ve üslerin yanında örgütün açtığı eğitim kurumlarında Silahlı Kuvvetler personeline güncel dersler verildiği, dersi veren üst düzey "abilere" "Doktor" kod adının verildiği belirtildi.

İddianamede, "Örgütün, 'Kara Kuvvetleri Komutanlığı: Kürşat Bey, Hava Kuvvetleri Komutanlığı: Hüseyin Bey, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı: Dursun Bey, Jandarma Genel Komutanlığı: Cüneyt Bey, Milli İstihbarat Teşkilatı: Simit, Polis Akademisi Başkanlığı: Hakim ve Savcı: Hasan Bey, Fetih Okutmak: Sınav sorularının verileceği örgüt üyesi, BBTM: Büyük Bölge Talebe Mesulleri, BTM: Bölge Talebe Mesulü, Erkek Zabıt Katibi: Zekai Bey, Bayan Zabıt Katibi: Zekiye Hanım, Mübaşir: Beşir Bey, İnfaz Koruma Memuru: Nafiz Bey' gibi kod isimleri kullandı"

PUAN SİSTEMİ

Bölge ve İlçe İmamları'nın talimatı ile mütevelli üyelerinin değişik bölgelerde sohbet gruplarının oluşturulduğu, sohbet gruplarından mütevelli üyesi olabilecek kişiler belli kriterlerden geçtikten sonra (Ekonomik Durumu, Dini İnançları, Özel Hayatı, Alkol ve sigara kullanıp kullanmadığı, vb.) bölge, ilçe, büyük bölge ve eyalet imamlarının onayları ile mütevelli gruplarına seçildikleri, bir mütevelli grubunun en az 7 en fazla ise 14 kişiden oluştuğu, daha fazla mütevelli üyesi olması durumunda mütevelli grubunun 14 kişiden sonra 2'nci bir mütevelli grubuna bağlı olarak görev yaptıkları, örgüt içerisinde oluşturulan mütevelli üyeleri grubunun, Bölge İmamı'na bağlı olduğu, Bölge İmamı'nın, ilçe veya Büyük Bölge İmamı'na bağlı olduğu, İlçe veya Büyük Bölge İmamı'nın, Eyalet veya İl İmamı'na bağlı olduğu, eyalet veya İl İmamı'nın ülkemiz 7 coğrafi bölgesinden hangisinde bulunuyorsa o Bölge İmamı'na bağlı olduğu, Bölge İmamı İse Türkiye İmamı'na bağlı olduğu, örgütün ünite grupları ile ilgili hiyerarşik yapısının, esnaf grubundaki hiyerarşik yapı ile aynı olduğu belirtilen iddianamede, "Türkiye Ünite İmamı'nın da görev ve sorumlukları yönünden Türkiye İmamı'na bağlı.

Örgütün kurum grupları ile ilgili hiyerarşik yapısının ünite gruplarının yapısı ile aynı. Fethullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) örgütü içerisinde, tüm örgüt üyelerinin mutlak suretle gazete, dergi vb. yayın organlarına yıllık veya aylık olarak abone olmak zorunda oldukları, FETÖ/PDY örgütü içerisinde 17 Aralık 2013 tarihinden bu yana tüm Türkiye genelinde ev yemekleri işletmeciliği adı altında örgütlenmeye gidilmesi talimatını verdiği, bu talimat üzerine örgüt yapılanmasının ev yemekleri üzerine işyeri açmaya başlamıştır. Bu işyerlerinden gelen gelirler kendi bağlı bulundukları il ve ilçelerdeki birimlere aktarmaktadır. Açılan işyerinin sıradan bir şahsın adına açıldığı, tüm işletmeciliğini örgüt üyelerinin yapmaktadır.

Bu işyerlerini takip eden kişilerin örgüt içerisinde bölgeci (Bölge İmamı) tabir edilen kişiler düzeyinde olduğu, FETÖ/PDY Terör örgütü içerisinde bulunan örgüt üyelerini Dört Dörtlük puanlama sistemine göre sıralanmaktadır. 1 puan namaz kılmayan, sigara içen, alkol alan ve kız arkadaşı olan, 2 puan arada bir sigara içen, alkol alan ve namaz kılan, 3 puan namazı arada bir kaçıran ve sigara, alkol almayan, kız arkadaşı olmayan, 4 puan tüm namazları kılan, sohbetlere katılan, kitap okuyan, örgüt ideolojisini benimseyen, alkol, sigara kullanmayan, kız arkadaşı olmayan ve örgütün söylemleri doğrultusunda hayatını şekillendiren itaatkar olan kimseler olarak değerlendirildiği.

Bu tip insanlara örgüt içerisinde şakirt kişi denildiği, dört dörtlük örgüt üyesine en önemli asli görevler verildiği, üçlük bir örgüt üyesini sıradan görevler, ikilik ve birlik örgüt üyelerine ise örgüt yapısı içerisinde herhangi bir görevin verilmediği, zaman içerisinde kendini değiştirebilen kişilerin puanlamalarının arttığı veya aksi yönde azalabildiği, sorumluluk verilen örgüt üyesinin kötü alışkanlıklara yönelmesi durumunda puanının düşürülerek, şahsa verilen görevlerde azalma yaşanabildiği anlaşılmıştır " ifadeleri kullanıldı.