Dar kanal hastalığı nedir belirtileri ve tedavi yollarını Op. Dr. Muhammet Emin Öcal anlattı
Dar kanal hastalığı nedir, belirtieri nelerdir? sorularına Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Muhammet Emin Öcal Elma Elma için yanıtladı.
Abone olBacaklarda ağrı, uyuşma, dolaşım bozukluğu, ödem şikayetleri dar kanal hastalığının habercisi olabilir. Bu şikayetler genellikle her iki bacakta da yaşanıyor ve günden güne yürüme mesafesi kısalıyorsa mutlaka bir uzmana görünmelisiniz.
Dar kanal hastalığı hakkında bilgi veren Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Muhammet Emin Öcal, “Bel bölgesindeki omurilik kanalının çapının daralması ve kanal içinden geçen sinir liflerinin bası altında kalarak çeşitli yakınmaların ortaya çıkarması hastalığına dar kanal denir. Dar kanal bazen doğuştan gelebileceği gibi genelde yaşlanma ile birlikte kireçlenmelerle kendini gösterir ancak gençlerde de rastlanan bir rahatsızlıktır. Genç yaşta görülenler genellikle doğumsaldır ya da bazen bel eğrilikleri yani skolyozla beraber de görülebilir. Birden fazla seviyede olabileceği gibi tek seviyede de olabilir" dedi.
ÇİFT TARAFLI AĞRI EN BELİRGİN BELİRTİ
Dar kanalda meydana gelen belirtilere dikkat çeken Op. Dr. Muhammet Emin Öcal şöyle devame etti:
"Dar kanalda meydana gelen belirtiler genellikle bel fıtığı ile karışır ancak dar kanalın en önemli belirtisi tüm semptomların her iki bacakta da giderek artan bir şikayet olarak gerçekleşmesidir. Bu şikayetler bel ağrısı, her iki bacakta da ağrı, her iki bacağın da uyuşması ve elektriklenmesi, bacaklarda şişlik ve ödemdir. Bir diğer en önemli belirti de yürüme mesafesinin günden güne kısalmasıdır. Yani bir kilometrelik mesafeyi hiç dinlenmeden yürüyen kişi zaman içerisinde bu mesafeyi 2, 3 hatta 4 mola ile zar zor bitirmeye başlar. Araştırmalarda hastaların bacaklarında damarsal bir problem saptanmamışsa bele çekilen filmlerden tomografi, MR veya röntgenlerde dar kanal belli olur. Bazen kireçlenme ile beraber fıtık da olabiliyor."
KİŞİYE ÖZEL CERRAHİ TEDAVİ
İlerlemiş dar kanal sorunlarında ilaçla, fizik tedavi ile ya da manuel terapi ile düzeltme şansının bulunmadığına dikkat çeken Öcal, "Tedavilerde genelde cerrahi gündeme gelir. Cerrahi teknik olarak eğer çok kısa mesafede genç hasta ise mümkünse kapalı yöntemler, mikro cerrahi ya da endoskopik yöntemler uygulanır. Ama yaşlılarda birden fazla mesafe olduğunda ve kireçlenme çok fazla olduğunda belde kayma riski ortaya çıkacağı için bazen halk arasında bilinen platin ameliyatları yapılır. Aksi halde hastanın kanal daralmasına bağlı şikayetleri geçebilir ama bu sefer bel kaymasına bağlı problemler ortaya çıkar. Dolayısı ile dar kanalda tedaviler hastaya göre planlanır. Hastaya hangi teknik yapılacak, hangisi ile rahatlatılacak ona göre bir tedavi planlaması yapılır. İleri derecede yaşlı ve kemik erimesi olan bir hastaya stabilizasyonu iyi ayarlamak gerek. Ameliyattan sonra hastanın ameliyat öncesindeki şikayetleri çok hızlı bir şekilde düzelebiliyor. O bölgenin dolaşımı, kan dolaşımı, beyin omurilik sıvısı dolaşımı tekrar normale geldiğinde hastanın şikayetleri bitiyor. Yürümesi düzeliyor, uyuşmaları ağrıları kayboluyor. Hastanın yaşam konforu artıyor" ifadelerini kullandı.
DAR KANAL AMELİYATI SONRASI BUNLARA DİKKAT
Ameliyat sonrası süreçte hastaların dikkat etmesi gereken kurallara da değinen Muhammet Emin Öcal, dar kanal ameliyatı sonrası hastaları bekleyen sürece ilişkin ise şunları anlattı:
"Dar kanalda öncelikle değiştirebileceğimiz ve değiştiremeyeceğimiz faktörlere değinmekte fayda var. Değiştiremeyeceğimiz faktörler; yaş, cinsiyet, kadınlarda menopoz gibi faktörlerdir. Değiştirebileceğimiz faktörler ise; kilo problemi, egzersiz, sigara kullanımı, gün içerisinde beli kullanma şekli, yapılan ev işleri ve yanlış eğilip kalkmalardır. Değiştirebileceğimiz faktörler arasında yer alan kriterleri olumluya çevirmek hastanın elinde olabiliyor. Ameliyatlardan sonra da hastaların egzersiz yapması, kilo almamaya dikkat etmesi, eğilip kalkmaları doğru yapması önem taşımaktadır."