BIST 9.627
DOLAR 35,25
EURO 36,66
ALTIN 2.965,33
HABER /  GÜNCEL

Danıştayın kararı kafaları karıştırdı

Danıştay 10. Dairesi, aynı konuda iki ayrı karar verdi. Şimdi taraflar, bu kararın ardından kara kara düşünmeye başladı.

Abone ol

Diyarbakır'da Danıştay 10. Dairesi, terör tazminatı konusunda aynı köy için iki farklı karar açıkladı. Karara göre, köyde kalana tazminat var, göç edene yok.

Danıştay, Terör ve Terörden Doğan Zararların Karşılanması Yasası kapsamında, aynı köyden yapılan temyiz başvurularında iki farklı karar verdi.
Diyarbakır'ın Silvan İlçesi Görentepe Köyü'nde yaşayan ve köyün dışındaki arazilerine terör nedeniyle ulaşamadığını söyleyen Mehmet Şerif Kaçar, Terör ve Terörden Doğan Zararların Karşılanması Yasası kapsamında tazminat istedi.

Diyarbakır Valiliği'ndeki komisyon, Kaçar'ın köyünden hiç göç etmediğini gerekçe göstererek tazminat talebini reddetti.

Kaçar, avukatı aracılığı ile Diyarbakır 1'inci İdare Mahkemesi'ne başvurdu. Mahkeme, Kaçar'ın köyden göç etmediğini ancak, köy dışında kalan arazilerine terör nedeniyle ulaşamadığından zarara uğradığı gerekçesiyle, Valiliğin aldığı kararı iptal etti.

Bunun üzerine Diyarbakır Valiliği, kararı temyiz için Danıştay 10'uncu Dairesi'ne götürdü.

Danıştay, dava konusu Görentepe Köyü'nün kısmı göçlerin yaşandığı köylerden olduğu, dolayısı ile köyün ikamete açık olduğu ve mal varlığına ulaşıldığı anlaşıldığından tespiti halinde Mehmet Şerif Kaçar'ın yalnızca köyün dışında bulunan mal varlığına ulaşamaması nedeniyle uğradığı zararın tazmininin gerektiğine karar vererek, Diyarbakır 1'inci İdare Mahkemesi'nin kararını onayladı.

Kararın onaylanması ile Diyarbakır Valiliği, köyden göç etmeyen ancak, köy dışındaki arazilerine terör gerekçesiyle ulaşamadığı için zarar ettiğini belirten Kaçar'a terör tazminatı verecek.

Danıştay 10'uncu Dairesi yine Silvan'ın Görüntepe Köyü'nden terör nedeniyle göç ettiğini belirten Şükrü Çağap'a tazminat verilmesi yönünde karar alan Diyarbakır 1'inci İdare Mahkemesi'nin kararını ise bu kez bozdu.

Danıştay, adı geçen köyde 1992-2007 yılları arasında her hangi bir terör olayının meydana gelmediğini, söz konusu köyün Diyarbakır ilinde boşalan köyler listesinde adının bulunmadığını belirterek idare mehkemesinin kararını bozdu.

Her iki davanın da avukatı olan Mehmet Adıgüzel, Danıştay'ın aynı dairesi tarafından aynı köy için verilen iki ayrı kararın çelişki yarattığını söyledi.

Adıgüzel, "Köyde kalıp köy dışındaki arazilerini kullanmadığı için verilen tazminat hükmü onaylanırken, köyden güvenlik kaygısı ile göç eden köylünün tazminatı ise, köyün tamamen boşalmaması nedeniyle reddedildi. Aynı dairenin verdiği farklı karara şaşırdık" dedi.