Danıştay'dan sözleşmelilere müjdeli haber
Danıştay 5. Dairesi, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu'nca istihdam edilen sözleşmeli personelilere iyi haber...
Abone olDanıştay 5. Dairesi, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu'nca istihdam edilen sözleşmeli personelin, "sağlık mazereti nedeniyle, 1 yılda 30 günden fazla görevinden uzak kalması durumunda sözleşmesinin feshedilmesini" öngören düzenlemenin yürütmesini durdurdu.
Sağlık-Sen, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu'nun hizmet sözleşmesi'ndeki "izin hakları" başlığı altında yer alan, "Resmi tabip raporu ile kanıtlanan hastalıklar için yılda 30 günü geçmemek üzere ücretli izin verilebilir" ve "sözleşmenin feshedileceği haller" başlığı altındaki, "Belge ile ispat edilebilen sağlık mazereti sebebiyle, bir yılda görevden uzak kalınan sürenin 30 günü geçmemesi" maddelerinin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay'a dava açtı.
Davaya bakan Danıştay 5. Dairesi, söz konusu iki maddeyle ilgili, "yürütmenin durdurulması" kararını verdi.
Kararda, sözleşmeli personelin, memurlardan farklı olarak yıllık sözleşmeyle istihdam edilen "kamu hizmeti görevlisi" kabul edildiği, memuriyet statüsünden farklı olduğu belirtildi.
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nundaki, "Hastalık ve refakat izni" başlıklı düzenlemeye atıfta bulunulan kararda, "30 günlük" sınırlamanın, 657 Sayılı Kanundaki hastalık izni süreleriyle bağdaşmadığı ifade edildi.
Hastalık halinin, insan iradesi dışında gerçekleşen haklı bir mazeret olduğu vurgulanan kararda, "hukuka uyarlık bulunmadığından" dava konusu düzenlemelerin yürütmesinin durdurulmasına karar verildiği anlatıldı.
''ÇALIŞAN HAKLARI İÇİN ÖNEMLİ''
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, sözleşmeli personelin birçok konuda olduğu gibi, hastalık izni konusunda da "kadrolu-sözleşmeli" ayrımından kaynaklanan mağduriyetler yaşadığını savundu.
Hizmet Sözleşmesi'ndeki "30 gün" sınırının, personelin işini kaybetmesi gibi sorunlar doğurduğunu ifade eden Memiş, "Çalışanları mağdur eden bu düzenlemenin durdurulması, çalışan hakları açısından önemli bir gelişmedir. Yargının verdiği bu karar ne kadar haklı olduğumuzun göstergesidir" dedi.