Anayasa Mahkemesi'nce hazırlanan metni inceleyen Danıştay'dan sert eleştiriler geldi.
Abone olDanıştay, Anayasa Mahkemesi’nin 4 üyesinin yasama organı tarafından seçilmesi yönündeki öneriyi kabul edilebilir görmedi. Bunun gerekçesi ise “yasama organına asıl görevi bu organın işlemlerini denetlemek olan Anayasa Mahkemesi’ne üye seçme görevinin verilmiş olmasını kuvvetler ayrılığı ilkesi ile bağdaştırmak mümkün değildir” şeklinde açıklandı. Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nca hazırlanan ve Anayasa’da mahkemenin yapısıyla ilgili değişiklikler öngören metne ilişkin Danıştay da görüş hazırladı. Danıştay’ın öneri metnine ilişkin görüşleri ana başlıklarıyla şöyle: Anayasa Mahkemesi’ne 5 üyenin Yargıtay’dan, 4 üyenin de Danıştay’dan seçilmesi yanlış; eşit olmalıdır. Öneri metninde yüksek yargı organlarından Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilmede, elli yaşını ikmal etmiş ve en az 3 yıl bu görevde bulunma koşulu getirilmiştir. Anayasa Mahkemesi de yüksek mahkemelerden biridir. Yüksek mahkemeler arasında var olan denklik, bu mahkemelerde görev yapan yüksek yargıçların birikim, deneyim, nitelik ve mesleki statülerinde farklılığa izin vermemektedir. Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçimde herhangi bir şart aranmamalı, yüksek yargıçlık sıfatının kazanılmış olması bu görevin yürütülmesi için yeterli olmalıdır. Anayasa Mahkemesi üyeliği seçiminde yaş ve hizmet süreleriyle ilgili birtakım yeni şartlar getirilmek suretiyle kısıtlama yapılırken, seçim usulünün kolaylaştırılması çelişkili bir durum yaratmaktadır. Danıştay, Anayasa Mahkemesi’nin 4 üyesinin yasama organı tarafından seçilmesi yönündeki öneriyi kabul edilebilir görmedi. Bunun gerekçesi ise “yasama organına asıl görevi bu organın işlemlerini denetlemek olan Anayasa Mahkemesi’ne üye seçme görevinin verilmiş olmasını kuvvetler ayrılığı ilkesi ile bağdaştırmak mümkün değildir” şeklinde açıklandı. Bu öneri, geçmişte yaşanan olumsuzluklar nedeniyle vazgeçilen sisteme geri dönüş niteliğinde olacağı için de kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırılık oluşturur. Zorunlu emeklilik yaş sınırının 65’ten 67’ye çıkarılması konusunda Anayasa Mahkemesi için ileri sürülen nedenler, ağır iş yükü altında ezilen, hakim ve savcı açığı giderek büyük boyutlara ulaşan tüm yargı için geçerlidir. Eğer böyle bir değişiklik yapılacak ise bunun herhangi bir ayrım yapılmaksızın tüm yargı mensuplarını kapsaması gerekmektedir. Öneri metninde Anayasa Mahkemesi’ne anayasal hak ve özgürlüklerden birinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddialarına dayalı olarak bireysel başvuruları inceleme görevi verilmektedir. Hangi amaç ve hangi yöntem adı altında olursa olsun bir başka yüksek mahkeme tarafından inceleme konusu yapılması, yargı ayrılığı ilkesini zedeler ve Anayasa Mahkemesi’ne diğer yüksek mahkemeler karşısında üstünlük sağlar. Bu durum, Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin incelemesi ile kesinleşen kararların uygulanmaması, bertaraf edilmesi sonucu doğurur. Böyle bir yolun açılmasının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde Türkiye aleyhine açılacak davaların azalmasını sağlayacağı gerekçe gösterilmiştir. Bu savın da doğru ve kabul edilebilir yönü bulunmamaktadır, davalarda herhangi bir azalma olmayacaktır. Anayasa Mahkemesi’nin bu yapısıyla eğer bireysel başvuru yolu açılırsa gelecek dava yükünü kaldırması mümkün değildir. Getirilmek istenen bireysel başvuru yolu, yargı ayrılığını zedeleyici, kesinleşen yargı kararlarını bertaraf edici, Anayasa Mahkemesi’ni diğer yüksek mahkemelerin üstünde konuma getirici nitelik taşıması nedeniyle kabul edilebilir görülmemiştir.