Yargının tepesinde deprem var. Bugün de Danıştay Başkanlar Kurulu olağanüstü toplandı. Hem Erdoğan'a, hem Kılıç'a sert sözler söyledi.
Abone olAnayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın dün akşam saatlerinde Danıştay’ı eleştirdiği açıklamasının ardından Danıştay Başkanlar Kurulu olağanüstü toplandı.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu toplantısının hemen ardından Danıştay Başkanlar Kurulu toplandı. Toplantının ardından Kurul, yaptığı yazılı açıklamayla Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın yaptığı açıklamaya yanıt verdi.
ADIM 1: YSK'NIN DÜŞEN BELEDİYELER İÇİN FLAŞ KARARI |
Her şey YSK'nın kararıyla başladı. Ak Parti Hükümetinin girişimiyle belediyelikleri düşen 862 beldeye seçime girme hakkı tanındı. Ama YSK'nın tek şartı seçime girmek isteyen belediyelerin Danıştay'a dava açmasıydı. YSK'NIN AÇIKLAMALARI İÇİN TIKLAYINIZ |
Başbakan'ın açıklaması için de "hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmıyor" denildi. Ve kurumların karşı karşıya getirilmesinin doğru olmadığı belirtildi.
İşte o açıklama:
ERDOĞAN KONUŞTU, MAHKEME KARAR VERDİ
"Anayasa Mahkemesi’nin, Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında 5747 sayılı Kanunun iptali istemiyle açılan davada verdiği kamuoyunca da bilinen kararı ile Kovanlık Belediyesince açılan davada Danıştay Sekizinci Dairesince verilen karar nedeniyle Başbakan’ın 24 Aralık 2008 gününde yazılı ve görsel basında yer alan, “… Türkiye’de demek ki, ikinci bir
ADIM 2: ERDOĞAN YSK'YA SERT ÇIKTI |
YSK'ın aldığı karar Erdoğan'ı kızdırdı. YSK'yı Meclis'in yetkilerini çiğnemekle eleştirdi ve ikinci Anayasa Mahkemesi rolüne soyunmakla suçladı. ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ. |
ADIM 3: ANAYASA MAHKEMESİ YSK'YI UYARDI |
Erdoğan'ın açıklamasının üzerinden birkaç saat geçmişti ki Anayasa Mahkemesi YSK'yı uyardı. Kapatılan belediyelerin dava açma süresinin başlangıç tarihinin 6 Aralık 2008 değil, 22 Mart 2008 olduğunu hatırlatarak, bu karara uyulmamasının Anayasa'nın ihlali anlamına geleceğini açıkladı. "O beldeler için itiraz süresi doldu." dedi. AÇIKLAMALARI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ. |
Gerek Başbakanın, gerekse Anayasa Mahkemesi Başkanının bu açıklamaları karşısında; konu, Başkanlar Kurulunda görüşülerek, aşağıda belirtilen hususların kamuoyu ile paylaşılmasına gerek duyulmuştur :
Danıştay Sekizinci Dairesinin, Anayasanın ve Danıştay Kanununun kendisine vermiş olduğu görev ve yetki çerçevesinde, bakmakta olduğu dava hakkında verdiği karar, üst yargı yerince yürütülmesi durdurulmadığı ya da bozulmadığı sürece Anayasa’nın 138’inci maddesi uyarınca yasama ve yürütme organları ile idareyi bağlayıcı niteliktedir.
BAŞBAKANIN AÇIKLAMASINA SERT YANIT
Bu hukuki durum karşısında; Başbakanın, bu beyanatında, Anayasal görev ve yetkilerini kullanan Danıştayı Anayasa Mahkemesinin yerine geçerek karar veren ve böylece yetkilerini aşan bir yargı yeri olarak göstermesi, üslup ve içerik bakımından hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmayan bir açıklama olarak değerlendirilmiştir.
ADIM 4: ANAYASA MAHKEMESİ'NİN 8 ÜYESİNDEN KARŞI AÇIKLAMA |
Anayasa Mahkemesi'nin 8 üyesi Başkan Haşim Kılıç'a kazan kaldırdı. Belde belediyeleri hakkında Danıştay'ı eleştiren dünkü açıklamaya bugün 8 üyeden itiraz geldi. 8 üye dünkü toplantıdan haberdar olmadıklarını belirterek, "Anayasa Mahkemesinin görüşünü yansıtmamadığı'' ifadeleri yer aldı. AÇIKLAMALARI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ. |
HAŞİM KILIÇ'IN AÇIKLAMALARI TALİHSİZLİK
Bu bakımdan, kendi kuruluş kanununda verdikleri kararları yorumlama ve tavzih yetkisi bulunmayan Anayasa Mahkemesi Başkanının, özellikle Danıştayı anayasa ihlali yapmakla suçlayıcı nitelikteki açıklaması, anayasal görev, yetki ve sorumluluğunu aşan talihsiz bir beyan olarak değerlendirilmiştir.
ADIM 5: YSK GERİ ADIM ATMADI |
Tüm bu gelişmelerin ardından geri adım atmayan YSK Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç'ın sözlerini "kişisel görüşü" olarak değerlendirdi ve "belediyeler seçime girecek" dedi. YSK'NIN AÇIKLAMALARI İÇİN TIKLAYINIZ |
Anayasadan kaynaklanan Devlet yetki ve görevinin kullanılmasında medeni iş bölümü ve iş birliği içerisinde, hukuk devleti ilkesinin yaşama geçirilmesi amacında birlikte hareket etme anlayışı içerisinde bulunması gereken yürütme ve yargı organlarının, birbirlerinin görev alanına müdahale eden suçlayıcı ve özensiz uslupla yaptıkları açıklamalar, toplum nazarında bu açıklamayı yapanların yanı sıra yargının saygınlığını da zedeleyici sonuçlar yaratacak, hukuk devletine ve yargıya olan güveni sarsacaktır.
Kamuoyunun bilgi ve değerlendirmelerine saygı ile sunulur. 25 Aralık 2008"