Danıştay Dava Daireleri Genel Kurulu, bir vatandaşın, 'Nazım Hikmet nüfustan silinemez' talebini reddeden kararı bozdu. Danıştay gerekçesinde şaire övgüler düzdü.
Abone olDanıştay 10. Dairesi, daha önce reddettiği Nazım Hikmet’in vatandaşlıktan çıkarılması işleminin iptali için açılan davayı esastan görüşecek. Temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu gerekçeli kararında Nazım için ’Türk dünyasının ve 20. yüzyılın büyük şairi’ nitelemesini yaptı.
DANIŞTAY İdari Dava Daireleri Genel Kurulu, Danıştay 10. Dairesi’nin Nazım Hikmet’in vatandaşlıktan çıkarılması işleminin iptali için açılan davayı esastan görüşmesini kararlaştırdı. Temyiz başvurusunu değerlendiren Genel Kurul gerekçeli kararında Nazım Hikmet için " Büyük şair" dedi. 10. Daire, vatandaşlıktan çıkarmayı iptal ederse, Nazım Hikmet’e yeniden Türk vatandaşlığı yolu açılabilecek.
Geçersiz kaldı
2002 ’de Danıştay’a başvuran Kemal İnebolu, şair Nazım Hikmet Ran’ın TC vatandaşlığından çıkarılmasına (ıskatına) ilişkin 25 Temmuz 1951 günlü Bakanlar Kurulu kararının geçersiz kaldığının ve uygulanamayacağının tespitini istemişti. Danıştay 10. Dairesi, "Vatandaşlık hakkının şahsa bağlı haklardan olduğu ve dava konusu işleme dayanak oluşturan Bakanlar Kurulu kararının da dava konusu edilmeyeceğini" gerekçe göstererek, davayı "ehliyet" yönünden reddetmişti.
TEMYİZE GİTTİ
İnebolu, bunun üzerine davayı Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’nda temyiz etmişti. İnebolu, 1963’de ölen Nazım Hikmet’in şahsıyla ilgili sonradan tesis edilen hukuka aykırı işlemlerin yargı denetimine tábi olmayacağını savunmuştu. İnebolu, 10. Daire’nin ret kararının bozulmasını istemişti.
Temyiz istemini görüşen Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu, 10. Daire’nin kararını oyçokluğuyla bozdu. Gerekçeli kararda, özetle şöyle denildi:
O BİR KLASİK
Nazım Hikmet Ran, Türk dünyasının ve 20. yüzyıl dünya edebiyatının en büyük şairlerinden olup, milletlerarası bir kurum olan UNESCO’nun, şairin 100. doğum yılı anısına 2002 yılını Nazım Hikmet yılı ilan etmesi, bu gerçeğin bir tasdiki olmaktadır.
Nazım Hikmet’in, Türk ve doğu halklarının şiirini büyük ölçüde etkilemiş, şiirde yeni yollar açmış, geçmiş ve gelecek yüzyılların ebediyen yaşayacak klasiği olması itibariyle, hakkındaki vatandaşlıktan ıskat kararının nüfus kütüğüne tescil işleminin iptali istemiyle açılan bu davada, davacının güncel menfaati bulunduğu gibi, adı geçen şairin, ulusal sınırları da aşarak dünya çapında kabul görmüş bir sanatçı olması nedeniyle bir vatandaş olarak davacının kişisel ve meşru menfaatinin de ihlal edildiği anlaşıldığından, bakılan davada, davacının sübjektif ehliyetinin varlığı kabul edilmek suretiyle davanın esasının incelenmesi gerekmektedir.
Kaynak: www.radikal.com.tr