BIST 9.647
DOLAR 35,22
EURO 36,76
ALTIN 2.965,46
HABER /  GÜNCEL

Danıştay'dan Fethullah Gülen'e pasaport darbesi!

Danıştay Fethullah Gülen'in pasaportunu iptal eden Erzurum Valiliği’ni haklı buldu. Danıştay, “Yeşil pasaport için doğru olmayan bilgiler verdi ve idareyi yanılttı” dedi. Gülen ABD’de ‘pasaportsuz’ göçmen konumuna düştü.

Abone ol

Danıştay 10. Dairesi Fethullah Gülen’in yeşil pasaportunu ‘yanıltıcı bilgiler verdiği’ gerekçesiyle iptal eden Erzurum Valiliği’ni haklı buldu.

Daire, “Gülen vaizlikten emekli olmadı istifa etti, SSK’dan emekli oldu, dolayısıyla memur değil işçi emeklisidir; çalışsaydı da yeşil pasaport alacak dereceye yükselemezdi; buna rağmen Diyanet’ten yanıltıcı bilgi verildi; pasaport formunu gerçeğe aykırı şekilde ‘emekli memur’ olarak doldurdu ve idareyi yanılttı” dedi. Danıştay 10. Dairesi, 20 Kasım 2014’te toplanarak, Gülen’in pasaportunun iptal işlemini reddeden Erzurum 2. İdare Mahkemesi kararına Valiliğin itirazını görüştü. Daire, bir üyenin muhalefetine karşı 4 üyenin oyuyla, İdare Mahkemesi’nin ret kararını bozdu.

Kararın gerekçelerinde pasaportun veriliş süreci, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yanlış bilgiler içeren yazısı ve Gülen’in başvurusundaki usulsüzlükler ayrıntılı olarak sıralandı. Bunlardan bazıları özetle şöyle:

"Jet hızıyla hazırlandı"

Başvurduğu gün yazısı geldi, pasaportu aldı: Gülen, yeşil pasaport başvurusunu 7 Kasım 1990’da yaptı, Emniyet aynı gün Diyanet İşleri Başkanlığı’na yazı yazarak  ‘yeşil pasaporta hak kazanıp kazanmadığını’ sordu; Diyanet aynı gün cevap yazarak ‘kazanmıştır’ dedi ve aynı gün Gülen’e yeşil pasaport çıkarıldı!

3 iş gününde araştırma tamamlandı: Yeşil pasaport çıkarıldıktan sonra, Gülen’in yurt dışına çıkmasında sakınca olup olmadığı konusu araştırıldı; Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı’nın 13 Kasım 1990 tarihli yazısı ile ‘sakınca görülmediği’ Yabancılar Hudut İltica Daire Başkanlığı’na bildirildi.

"Yalan beyanda bulundu"

Yani, Gülen Çarşamba günü pasaportu aldı, Perşembe günü güvenlik araştırması başladı, araya hafta sonu girdi, pazartesi günü araştırma tamamlandı, Salı günü de ‘yurt dışına çıkabilir’ raporu verildi. Diyanet yanlış bilgi verdi: Diyanet İşleri Başkanlığı adına cevabi yazıyı yazan görevli, “6. derece kadrodan 5. derecenin 7. kademesinden maaş almakta iken Çanakkale Merkez vaizliğinden 20 Mart 1981 tarihinde emekliye ayrılan Fethullah Gülen’in bugün görevde olan emsalleri 3. derece kadrodan 3. derecenin 1. kademesinden maaş almaktadır” şeklinde bilgi verdi. Ancak bu yazıdaki kadro ve emeklilik bilgilerinin de doğru olmadığı ortaya çıktı.

Emekli olmadı, istifa etti: Diyanet yazısında, Gülen ‘emekliye ayrılmış’ gösterildi ve aynı dönemde aynı görevi yapanlar emsal verilerek ‘yeşil pasaport verilebilir’ denildi. Oysa birinci yanlış bilgi Gülen’in emekli olduğu bilgisiydi. Zira Gülen emekli olmamış, istifa etmişti. Emekliliğini, daha sonra adına SSK’ya yatırılan primlerle kazanmış, böylece ‘memur (vaiz) emeklisi’ değil ‘işçi emeklisi’ olmuştu. Memuriyet derecesi yanlış: Diyanet yazısında belirtilen Gülen’in 5. derecenin 7. kademesinden maaş aldığı bilgisi de doğru değil. Gülen, istifa ettiğinde 6. derecenin 7. kademesinden maaş alıyordu. Diyanet’te ‘emsali’ yok: Gülen’in ‘emsallerinin’ başvuru tarihinde 3. derecenin 1. kademesinden maaş aldığı (dolayısıyla bu derece ve kademenin hakkı olan yeşil pasaportun verilebileceği) bilgisi de doğru değil. Çünkü Diyanet, 15 Ağustos 1965 tarihinden bu yana ‘ilkokul mezunu’ vaiz atamadı. Yani ona emsal olabilecek ‘vaiz’ kadrosunda emsali yok!

"İdareyi açıkça yanılttı"

Çalışsaydı da 3. dereceye gelemezdi: İşten ayrılma kadro derecesi yerine, çalışsaydı ne olurdu diye bakılsa bile; mesleğe 12. derecenin 1. kademesinden başlayan ilk okul mezunu bir vaiz olarak, 21 yıl 26 günlük kamu hizmetinin karşılığında Gülen, ancak 4. derecenin 1. kademesine gelebilecekti. Yani 3. dereceye gelemediği için yine yeşil pasaport almaya hak kazanamayacaktı. Formu ‘emekli memur’ olarak doldurdu: Ancak Gülen, yeşil pasaport başvuru formu olarak ‘emekli memur’ formunu kullandı; ilgili kısma da ‘emekli vaiz’ yazdı. Bu, ‘idareyi yanıltmak’ olarak değerlendirildi.