BIST 10.025
DOLAR 35,16
EURO 36,68
ALTIN 2.956,54
HABER /  GÜNCEL

Danıştay ve Ergenekon birleşti

Danıştay 2. daire üyelerine ve Cumhuriyet Gazetesine yönelik saldırılar da artık Ergenekon davası içinde aydınlatılmaya çalışılacak.

Abone ol

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Danıştay 2. Dairesi üyelerine ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılarla ilgili davanın, ''Ergenekon'' davası ile birleştirilmesine ve dava dosyasının İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verdi.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin "Ergenekon davasıyla birleştirilmesinde zorunluluk bulunduğu" gerekçesiyle bozma kararı verdiği Danıştay üyelerine saldırı davasının üçüncü duruşması Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Duruşmaya Mustafa Yücel Özbilgin'in oğlu Gökhan Özbilgin de katıldı. Mahkeme, Danıştay 2. Dairesi üyelerine ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılarla ilgili davanın Ergenekon davası ile birleştirilmesine ve dava dosyasının İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verdi.

Duruşmaya tutuklu sanıklar Alparslan Arslan, Erhan Timuroğlu, Süleyman Esen, Osman Yıldırım, İsmail Sağır ve Tekin İrşi ile sanık avukatları ve müdahil avukatları katıldı.

Duruşma başında Alparslan Aslan, salonda bağırmaya başlayınca mahkeme heyeti başkanı, düzeni bozacak hareketlerde bulunduğu gerekçesiyle sanığın salon dışına çıkarılmasını istedi. Bunun üzerine sanık Alparslan Aslan jandarmalar tarafından duruşma salonu dışına çıkarıldı.

Duruşmada sanıklar ve avukatlara, davanın Ergenekon davasıyla birleştirilmesi konusundaki görüşleri soruldu.

Saldırıda hayatını kaybeden Mustafa Yücel Özbilgin'in mirasçılarının avukatı Hüseyin Avni Karabeyoğlu, "İstanbul'daki görülen dava ile bu dava açısından var ise ilgili sanıkların birleştirilerek yargılamanın yapılmasını talep ediyoruz. Yoksa bir bütün halinde sanıklar hakkındaki bu dava ile İstanbul'daki davanın birleştirilmesine karşıyız. Ayrıca suç yeri itibariyle birleştirme olacaksa yargılama yerinin Ankara mahkemeleri olduğundan yargılamaların burada birleştirilerek yapılmasını talep ediyoruz." dedi.

Sanık Erhan Timuroğlu ise Ergenekon davasında yargılanan sanıklar ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığını savunarak "Ben kimseye uşaklık ve askerlik yapmadım. Hiç kimsenin amacı doğrultusunda çalışmadım." ifadelerini kullandı.

Sanık Süleyman Esen de Ergenekon davasının sanıkları ve olaylarla bir ilgisinin olmadığını ileri sürerek tahliyesini talep etti.

"Sayın savcılar Zekeriya Öz ve Mehmet Ali Pekgüzel'i ve Atatürk Cumhuriyeti'ne saygılı tüm savcıları selamlıyorum." diyerek sözlerine başlayan sanık Osman Yıldırım, davanın karar duruşmasında Atatürk'e hakaret etmediğini iddia ederek "Aydın Doğan'ı kastettim. Ben bu devleti, Cumhuriyeti, vatanı savunuyorum. Ergenekon Cumhuriyeti, Atatürk Cumhuriyeti'ne karşı haçlı seferi düzenliyor." diye konuştu.

Mahkeme Başkanı Hasan Şatır, tek tek görüşleri aldıktan sonra karar için duruşmaya ara verdi. İzleyiciler salondan çıkarılırken; sanık Osman Yıldırım'ın diğer sanıklara sözlü ve fiziksel saldırıda bulunması üzerine arbede yaşandı. Sanıklar, jandarmanın müdahalesiyle salon dışına çıkarıldı.

OYBİRLİĞİYLE BİRLEŞTİRME KARARI ÇIKTI

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Danıştay 2. Dairesi üyelerine ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılarla ilgili davanın Ergenekon davası ile birleştirilmesine ve dava dosyasının İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verdi.

Kararı açıklayan Mahkeme Başkanı Hasan Şatır, sanıklar hakkında görülen kamu davası ile İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 2008/209 esas sayılı Ergenekon davası arasında hukuki ve fiili bağlantı olduğu görüldüğünden CMK'nın 8. ve devam maddeleri uyarınca Danıştay 2. Dairesi üyelerine ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılarla ilgili davanın Ergenekon davası ile birleştirilmesine ve yargılamanın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 2008/209 esas sayılı dosya üzerinden yürütülmesine karar verildiğini söyledi.

Mahkeme, tutuklu sanıklar Alparslan Arslan, Erhan Timuroğlu, Süleyman Esen, Osman Yıldırım, İsmail Sağır ve Tekin İrşi'nin, tutukluluk hallerinin devamını kararlaştırdı. Sanık Süleyman Esen'in tutukluluk durumunun devamına ise oy çokluğuyla karar verildi.

Üye Hakim Kadir Kayan, Esen'in tahliye edilmesi gerektiğini belirterek "Bozma sonrası dosyanın girdiği yeni süreçte sanık Süleyman Esen ile ilgili ortaya çıkan yeni durumun, tutuklu kalması halinde ileride sanığın aleyhine mağduriyetine neden olma ihtimaline binaen bu sanığın tutukluluğun devamı yönündeki sayının çoğunluğunun görüşüne katılmıyorum." şeklinde konuştu.

Kararı değerlendiren Alparslan Arslan'ın babası İdris Arslan da kararın herkese hayırlı olmasını diledi. Daha önceleri davanın Ergenekon ile birleştirilmesine karşı olduğunu hatırlatan baba Arslan, ancak sonradan gördüğü bir takım şeylerden dolayı birleştirilmesini istediğini kaydetti.

Oğlunun sağlık durumunun ciddi olduğunu ve tedavi için çok müracaat etmesine rağmen bir sonuç alamadığını dile getiren baba Arslan, Cumhurbaşkanı başta olmak üzere yetkililerden yardım istedi. Alparslan Arslan'ın avukatı ile görüş ayrılığını ise baba Arslan, "Avukat ile bir iki kez görüşebildim. Görüşme imkanı bulamıyorum. Kendisi baronun atadığı bir avukattır. Herkes kendi görüşüne göre düşünüyor, karar veriyor." diye açıkladı.