Dan Bilzerian davet ettiği Türk gencin hesabına para yolladı
KOCAELİ'nin Kartepe ilçesinde yaşayan Ömer Okkalı, sosyal medya fenomeni Dan Bilzerian tarafından Amerika'ya davet edildi. Bilet parası hesabına yatırılan Ömer Okkalı, Amerika'ya giderken hediye olarak İzmit pişmaniyesi ve Kocaelispor atkısı götürecek.
Kartepe'de yaşayan, bir akrabasına ait şirkette çalışan Ömer Okkalı'nın instagramda paylaştığı hikayeyi, ünlü sosyal medya fenomeni Dan Bilzerian gördü. Bu andan sonra hayatı değişen Ömer Okkalı, Dan Bilzerian'a özel mesaj ile "Merhaba Dan Bilzerian. Senin çok büyük bir hayranınım. Amerika'ya gelmek istiyorum. Ancak bu imkansız görünüyor. Bana yardım edebilir misin?" yazdı.
Kısa sürede cevap veren Dan Bilzerian ise "Sana yardım etmek için ne yapabilirim?" diyerek talebini iletmesi için Ömer ile telefon numarasını paylaştı. Dan Bilzerian'ın ekibi ile irtibata geçen Ömer Okkalı'nın hesabına aynı gün içerisinde bilet parası olarak 5 bin dolar yatırıldı. New York John F. Kennedy Havalimanı'na bilet alan Ömer Okkalı, ay sonunda Amerika'ya gidip Dan Bilzerian ile görüşmek için gün sayıyor.
Dan Bilzerian'ın kendi hikayesine bakmasına inanamadığını söyleyen Ömer Okkalı şöyle konuştu: "Instagramda takılıyordum. Yatağımda uzanır vaziyetteydim. Hikaye paylaşmıştım. Bir baktım ki Dan görmüş. 'Allah Allah, ne alakası var? Hesabı mı hacklendi acaba?' diye düşündüm. Instagram'a bir çıkıp tekrar girdim. Bu sefer ekran görüntüsü alıp arkadaşlarıma yolladım. Arkadaşlarım ilk başta yalan söylediğimi zannetti. Ben sefer Dan Bilzerian'ı da etiketleyerek Instagram'da paylaştım. 4-5 dakika geçmeden bir mesaj aldım. Tabii ben yerimde duramıyorum. Yataktan kalktım. Annemle babam uyuyordu. Ben, 'Ne oluyor?' diye düşünüyorum.
Sonra hemen, 'Bir yol yapmam, bir şeyler söylemem lazım' diye düşündüm. Herkesin karşısına çıkmaz bu fırsat. Sonra ikinci mesajı attım ama halen inanmıyorum. İşin içinde bir şeyler olduğunu düşünüyorum. Ondan da çok çabuk cevap aldım. Bir numara paylaştı. Sonra New York'tan bir telefon geldi. Açtığımda İngilizce konuşan bir kadın vardı. Pek bir şey konuşamadım. Kem küm yaptım. Ne diyeceğimi bilemedim. 'Please speak Turkish' dedim. Bayağı bir saçmaladım. Tarzanca bir İngilizce oldu. Kadın bir şeyler daha söyledikten sonra telefonu kapattı."