Damat Ferit benzetmesi!

Deniz Baykal sert konuştu. 1 Mayıs'ta yaşananları eleştirdi. Hükümete ise sert bir eleştiri yaptı. "Damat Ferit Hükümeti'ne dönüyorlar dedi.

İNTERNETHABER

Deniz Baykal gündemi değerlendirdi. 1 Mayıs'ta yaşananları sert bir dille eleştirdi. "Erdoğan avukatlarını hazırlasın, 1 Mayıs için gensoru geliyor" dedi ve en sert eleştirisini ise Hükümeti, Damat Ferit Paşa dönemine benzeterek yaptı.

DAMAT FERİT PAŞA HÜKÜMETİ GİBİ

Avrupa Birliği bizim için çok önemli. Ancak son dönem kulaktan dolma bilgilerle AB sözcüleri Türkiye'ye saçma sapan eleştiriler yöneltiyor. AB sözcüleri AKP'yi koruma adına saldırganlaşıyor. Bizi hedef alıyorlar. AKP'yi Mütareke döneminin Damat Ferit Paşa hükümetine döndürüyorlar. Türkiye'nin kritik bir süreci yaşadığı dönemde birileri bunlara haddini bildirmelidir. Had bildirme işini biz üslenmek istemiyoruz. Herkes haddini bilsin. 

DEVLET ŞİDDETİ YAŞANIYOR

Türkiye bir süredir bir devlet şiddetine maruz kalıyor. Devletin kendisine emanet edilmiş yetkileri kendi özel yararı için kullanıyor izlenimi ortaya çıktı. Bu çok tehlikeli bir durumdur. Bu devlete olan güveni sarsar. Bunun işaretlerini zaman zaman gördük. Van Üniversite'nde hiçbir makul gerekçe ortaya koyulmadan tutuklandı. Uzunsüre iddianame hazırlanmadı. Bu acıyı bir genelsekreter taşıyamadı. İsyan etti ve intihar etti. Yargılamadan ise bunu haklı kılacak hiçbir durum olmadığı ortaya çıktı. Ama bir insanı kaybettik. Saygıdeğer bir rektörü de aylarca içeride tuttuk. Hukuk devleti bu mu?

GENCAY GÜRÜN'ÜN GÖZALTINA ALINMASI

Birkaç gün önce Türk Tabibler Birliği Başkanı Gencay Gürsoy saat 5'de otelinden yaka paça alındı. 4 yıl önceki dava nedeniyle... 4 yıldan beri bulunamıyormuş. 1 Mayıs'ta yaşanan zorbalığı kınadığını ilan edip, yöneticileri suçladığı toplantıdan sonra birden bire sabaha karşı derdest edilip götürülüyor. Bu demokrasi mi? Yetkiyi sorgulamıyoruz, yetkinin kullanılışındaki zihniyeti halkın anlamasını istiyorum.

Avrupa Birliği Başkanı Barrosso bir açıklama yapmış: "Türkiye'nin demokrasiyi ve laikliği yapısal bir biçimde birlikte sürdürmesi konusunda hepimiz kuşkuya düştük".. Başta "laiklik tehlikede değildir" diyorlardı. Ama gördü ki gerçekten Türkiye'de laikliğe karşı bir tehlike vardır. Laikliğin ortadan kaldırılması hem dünyayı, hem Türkiye'yi etkileyecek. Şimdi endişeleniyor. Türkiye'de 10 yıl önce böyle bir tehlike yoktu. Ama 6 yıldır laikliği kaldırmak için sinsi sinsi planlar yapanlar tarafından yönetiliyor.

1 MAYIS: BU NASIL VANDALLIKTIR?

1 Mayıs'la Türkiye bu iktidarın niyetini bir kez daha tespit etme şansını elde etti. 1 Mayıs'la iktidarın tüm iddiaları iflas etti. Bir provokasyonun söz konusu olmadığı anlaşıldı. Provokasyonın kaynağı olarak bizzat Hükümetin kendisi ortaya çıktı. İşçiler, sendikalar hiçbir saldırıda bulunmadı. Olayı kontrol altına almak için uyguladıkları yöntemler baştan aşağı yanlış. İyi ki televizyonlar var. Tüm tabloyu net olarak gördük. Kartallı bir işçi bayanın ayaklar altında hunharca ezilmesini? Hastanenin saldırıya maruz kalmasını? Bir siyasi partinin önünde toplanmış kalabalığın önce tazyikle içeri sokulup, sonra binanın içine gaz bombası atılmasını...  Aynı şekilde bizim Şişli binasında yaşananlar, DİSK önünde yaşananlar... Bu nasıl zulümdür, bu nasıl vandallıktır.

1 MAYIS İÇİN GENSORU VERECEĞİZ

Bunun hesabı sorulmayacak mı? En hafifinden ben "özür dile" dedim. "Devlet görevini yapmıştır" dedi. Devletin görevi bu mu? Bu konuda TBMM'ye başbakan hakkında bir gensoru olarak veriyoruz. Çıksın orada kendini savunsun. 1 Mayıs'ın hesabını sormayacağız da neyin hesabını soracağız...

1 MAYIS'I CHP YASAKLAMADI

Başbakan CHP hükümetleri bunu yasakladı dedi. 1977 yılında acı olay Taksim'de acı olay yaşandı. 1978 yılında CHP geldi ve Taksim'de huzur içinde 1 Mayıs kutlandı. 1979'da İstanbul'da sıkıyönetim vardı. Sıkıyönetim yasakladı. İlk CHP iktidarında Taksım'de barış içinde 1 Mayıs nasıl kutlanır göstereceğiz?

BİR GENSORU DA SABAH - ATV SATIŞI İÇİN

Soracağımız ikinci hesap Sabah - atv satışı... TBMM'nin de bu konuyu bütün ayrıntılarıyla konuşmaya ihtiyacı vardır. Başbakanın damadının genel müdür olduğu şirkete iki devlet bankası kredi verecek. O bankaların sicil amiri kim Başbakan. Başbakan geçen gün ev toplantısında gazetecilere "ben müdahale etseydim, fiyatı düşürürdüm" demiş. Fiyatın yüksek olmasının senin damadına ne zararı var. Kendi cebinden mi ödedi? Başbakan şimdiden avukatlarına talimatlarını versin. Hazırlıklarını da yapsın. Bu gensoru da geliyor...

3 YİĞİT GENÇ İNSAN

Bugün acı birgün. Kurulu düzen 36 yıl önce, bir tek kişinin canına kastetmedikleri halde Deniz Gezmiş'i, Yusuf Aslan'ı ve Hüseyin İnan'ı idam etti. Bugün bu hata gittikçe daha kabul edilir hale geliyor. Bu olayın hepimize ders olmasını umut ediyorum. Üç yiğit genç insanı 36 yıl sonra sevgiyle, dostlukla anmayı görev biliyorum.

EKONOMİ İÇİN ÇÖZÜM ÖNERDİ

İki bakan orta düzeyde bir ekonomi paketi açıkladı. Bu açıklama ekonomiye olan inancın daha da sarsılmasına neden oldu. Faiz dışı fazlayı kaçınılmaz olarak indirmek zorunda kalması ekonominin mali gevşeme içine düşmüştür. En büyük sıkıntıyı da tarım kesimi yaşıyor. Gübre yüzde 150 arttı.

Gübreden alınan KDV yüzde 1'e indirilmeli, gümrük vergisi derhal sıfırlanmalıdır. Mazottan tüketim vergisi alınmamalı... Sulamaya öncelik vereceksiniz. Besiciye, tarıma destek olacaksınız. Elektriği ucuza vereceksiniz. 2002 yılına kadar elektrik çiftçiye ucuza veriyordu.