BIST 9.550
DOLAR 34,57
EURO 36,22
ALTIN 2.961,23
HABER /  POLİTİKA

D-8de kritik görüşme

Başbakan Erdoğan, D-8 Zirvesi'nde İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad ile görüştü.

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, D-8 Zirvesi'nin yapıldığı Endonezya'nın
Bali Adası'nda İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ve Pakistan
Başbakanı Şevket Aziz ile yaklaşık 1 saatlik görüşme yaptı.

D-8 Zirvesi'nin yapıldığı Bali Uluslararası Kongre Merkezi'nde ''D-8 Üyeleri Arasında Ticaret ve Yatırımların Gelişmesi'' konulu toplantının ardından Başbakan Erdoğan, Ahmedinejad ve Aziz ile biraraya geldi. Yaklaşık olarak 1 saat süren toplantının ardından açıklama yapılmadı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, D-8 Zirvesi atılımcılarına, ''Sadece fikir, inanç ve teşebbüs hürriyetleriyle iç dinamiklerimize yenilenme imkanı tanımakla da kalmayalım. Bunun ötesine geçerek dış politikalarımıza esas teşkil eden parametrelerimizi güncelleyelim'' diye seslendi.

Erdoğan, Endonezya'nın Bali Adası'nda basına kapalı gerçekleştirilen D-8 Zirvesi'nin devlet ve hükümet başkanlarının konuştuğu bölümde katılımcılara hitap etti.

Edinilen bilgiye göre, Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin AB üyeliğinin islam dünyası ile Batı arasındaki köprü konumunu pekiştirerek her iki tarafa da kültürel ve ekonomik faydalar sağlayacağını kaydetti. Türkiye'nin D-8 ülkeleri arasındaki işbirliğine büyük önem atfettiğini bildiren Erdoğan, İstanbul Deklarasyonu'nun hedef ve ilkelerine bağlılıklarını muhafaza ettiklerini söyledi.

D-8 ülkelerinin geniş doğal kaynaklar ve insan gücünün oluşturduğu zengin potansiyelin farkında olduklarını belirten Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

''D-8 projesini başlattığımızda ortak amacımız işbirliği yaparak ekonomimizi güçlendirmek ve halkımızın refahını artırmaktı. Bunlar bugün de temel hedefimiz olmaya devam ediyor. Bununla birlikte ilk 9 yılda, 1997'de İstanbul Deklarasyonu'nu imzalarken tasarladıklarımızın pek çoğunu gerçekleştiremediğimizi kabul etmeliyiz. Ancak oluşumun bu kadar kısa sürede kısıtlı mali imkan ve eksikliklerle işlevlerini tam anlamıyla yerine getirmesi zaten de beklenemezdi. Dünyada bunu başarabilecek bir örgüt de bulunmamaktadır.''

DAİMİ SEKRETERLİK

D-8'in sekreterlik hizmetleri görevine bağlı az sayıda personelle çalışan icra direktörlüğü ofisi tarafından yürütüldüğünü anımsatan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bana göre son yıllarda D-8 faaliyetlerinin tedrici olarak artması, yeterli sayıda uzmana sahip, küçük ama etkin bir daimi bir sekreterlik kurmamızı zorunlu  kılmaktadır'' diye konuştu.

Milletler arasındaki en önemli bağlardan birinin de ticaret olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, ticaretin uluslararası ilişkilerde önemli bir işlevi olduğunu kaydetti. Modern piyasa ekonomisi açısından uluslararası ticaretin halen önemli bir unsur olduğunu ifade eden Erdoğan, küreselleşen dünyada bu önemin daha da arttığını belirtti.

Erdoğan, ''Zira mal ve hizmetlerin dolaşımı bakımından dünya artık düzdür. Uluslararası şirketler yerini önce ulusallaşan şirketlere bırakmıştı. Şimdi ise en doğru tanım bana göre küreselleşen şirketler olacaktır'' dedi.

Bu gelişmenin yeni bir durum olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

''Bu durumda ancak değişim ve adaptasyon kabiliyeti olanların ayakta kalacağını, ayak uyduramayanları da zor bir sürecin beklediğini unutmamalıyız. Onun için diyorum ki bırakalım serbestlik olsun. Sadece fikir, inanç ve teşebbüs hürriyetleriyle iç dinamiklerimize yenilenme imkanı tanımakla da kalmayalım. Bunun ötesine geçerek dış politikalarımıza esas teşkil eden parametrelerimizi güncelleyelim.''

İktidarları döneminde 2 kat artışla dış ticaretin 87.6 milyar dolardan 189.9 milyar dolara yükseldiğini belirten Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin hedefinin 2012 yılında ilk 10 ülke arasına girmek olduğunu bildirdi. Bugünkü toplantıda iki önemli anlaşmanın başarıyla sonuçlandırılmasını görmekten mutluluk duyduğunu anlatan Erdoğan, Tercihli Ticaret Anlaşması ve Gümrük Alanında İşbirliği Çok Taraflı Anlaşmalarının onay işlemlerinin de hızlı şekilde tamamlanmasını beklediklerini dile getirdi.

Başbakan Erdoğan, ticari ilişkileri D-8'in gerçek potansiyelini yansıtacak hale getirmenin zamanının geldiğini belirterek, gelecek dönemde ticari heyetler, seminerler ve konferanslar düzenlenmesi, ticareti teşvik edici faaliyetlere de öncülük verilmesi gerektiğini söyledi.

Küreselleşmenin getirdiği tehlike ve risklere de değinen Başbakan Erdoğan, aynı zamanda küreselleşmenin sunduğu imkan ve fırsatları değerlendirmenin yollarını birlikte aramaları gerektiği görüşünü dile getirdi. Erdoğan, şöyle devam etti:

''Bakınız AB ile ilişkilerimizde 3 Ekim 2005'te geldiğimiz nokta, farklı kültür ve inançlar arasında aşılmaz karşıtlıklar bulunduğunu savunanlara da güçlü bir cevap niteliğindedir. AB ile geliştirdiğimiz siyasi, ekonomik, insani ve ticari ilişkilerle, ortak değerlerimizi, küreselleşmenin önünü de açmış olacağız.

Üyeliğimiz İslam dünyasıyla batı arasındaki köprü konumumuzu pekiştirecek, her iki taraf da kültürel ve ekonomik faydalar sağlayacaktır. Tecrübelerimiz, barış ve işbirliğinin, geleneksel değerlerimizi evrensel ilkelerle uyumlu hale getirmekten geçtiğini göstermiştir. AB üyeliğimiz bunun en çarpıcı örneği olacaktır.''

MEDENİYETLER İTTİFAKINA DESTEK

Başbakan Erdoğan, insanlık tarihinin bu kritik dönemecinde farklı din ve kültürler arasındaki şüphe ve yanlış anlamaları önleyecek girişimlerde bulunmanın tüm ulusların ortak sorumluluğu olduğuna inandığını söyledi. BM Genel Sekreterliği'nin himayesinde İspanya ile birlikte yürüttükleri Medeniyetler İttifakı girişimini bu bakımdan son derece önemli olduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, girişimin farklı kültürleri ortak evrensel değerler etrafında buluşturarak barış içinde müreffeh bir dünyanın kurulmasını öncülük edeceğini düşündüğünü söyledi. Erdoğan, ''Bu, savaşın değil barışın küreselleştirilmesi için önemli bir fırsattır. Sizlerin de bu girişimi desteklediğinize inanıyorum. 21. yüzyılda ilerlemenin itici gücünün çatışma ve savaşlar değil uzlaşma ve yapıcı rekabet olması gerektiğini asla unutmamalıyız'' dedi.

DOHA Kalkınma Gündemi müzakerelerine büyük önem verdiklerini vurgulayan Erdoğan, müzakerelerin zamanında ve adil biçimde tamamlanacağına inancını dile getirdi. Erdoğan, şöyle devam etti:

''Ancak ne yazık ki son 5 yılda yoğun biçimde sürdürülen DOHA Çok Taraflı Ticaret Müzakerelerinde hala başarılı bir sonuca ulaşılabilmiş değildir. Ulusal politikaların daha baskın gelmesi kaçınılmaz olarak ticaret müzakerelerinin gidişatını da menfi etkiliyor. Maalesef bu da uluslararası ticaretin serbestleşmesini yavaşlatıyor.

Hong Kong Bakanlar Konferansı bütün beklentilerimizi  karşılayamamıştır. Özellikle Doha raundunun başarılı biçimde tamamlanması için atılması gereken adımlar atılamamıştır. Yine de uzlaşma için gerekli temellerin atıldığını söyleyebiliriz.

Bununla birlikte bölgesel işbirliği diğer birçok ülke gibi bizim dış politikamızın da önemli unsurlarından birini oluşturmaktadır. Ayrı bloklar ortaya çıkmadığı sürece bölgesel işbirlikleri küresel ticareti genellikle olumlu etkilemektedir. Bunların çok taraflı küresel ticaret sistemini tamamlayıcı araçlar olarak görülmesi gerektiğini  düşünüyoruz.'' İran Cumhurbaşkanı'na da katkılarından dolayı teşekkür eden Başbakan Erdoğan, Endenozya'ya dönem başkanlığı için başarılar diledi.

Bu arada Başbakan Erdoğan'ın, öğle yemeğinde, İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ile bir süre sohbet ettiği öğrenildi.