BIST 9.961
DOLAR 35,39
EURO 36,35
ALTIN 3.016,61

Çuvaldızı biraz da kendimize batıralım!

İyiyiz biz, hoşuz.. Gelecek vaad ediyoruz... Mehmet Barlas'ın da dediği gibi, "İstikbal İnternet'te."
De...
Çuvaldızı biraz kendimize de batırmamız gerekmiyor mu? Bakın bir yasamız bile yokken, birbirimizi boğazlamaya başladık bile. 'Tık' kavgası yapsak gam yemeyeceğim. 'Tık' değil derdimiz, bir başka alemdeyiz.
Ertuğrul Özkök'ün, Erdal Şafak'ın, Fehmi Koru'nun, Fatih Altaylı'nın, Mustafa Karaalioğlu'nun ya da bir başkasının açığını yakalamak için sabahtan akşama kadar çırpınıyoruz da, bizim hiç mi günahımız yok? Doğrular hep bizim klavyemizden mi dökülüyor?
Yalanımız yok mu hiç?
Aslında yok birbirimizden farkımız...
Kıskançlık var mı?
Var.
Riya yok mu bizde?
Üff, küçük dağları biz yaratmışız!
Peki, çalma çırpma?
O işin daniskasını yapıyoruz...
Hazırın üzerine konmakta üstümüze yok.
Emeğe saygımız yok çünkü...
Ne yapmalı peki?
Aklı başında herkes, bu konuda elini şakağına koyup düşünmeli. Nereye kadar bu hovardalık? Özgürlüğe eyvallah. Ama bir başkasının özgürlüğüne saygı göstermeden, hakka, hukuka riayet etmeden özgürlük olmaz. Olmamalı...
Yapılması gereken şudur; kendimizi küçük kalmaya mahkum etmek istemiyorsak, emeğe saygı duymalıyız öncelikle. Çalmadan, çırpmadan, riya yapmadan bu işi yaparsak, gelecek bizim. Aksi halde, geldiğimiz yere dönmeye mahkum oluruz.