Albay Dursun Çiçek'le ilgili askerî savcılığın hazırladığı iddianamede önemli bir çelişki dikkat çekti.
Abone olAlbay Dursun Çiçek'le ilgili askerî savcılığın hazırladığı iddianamede önemli bir çelişki dikkat çekti. 'Delillerin değerlendirilmesi' kısmında, 'ıslak imzalı planı' ortaya çıkaran meçhul subay için 'cunta elemanı' ifadesi kullanılıyor.
Ancak cunta yapılanmasını kabul eden askerî savcının bu konuda işlem yapmadığı görülüyor. Cunta suçlamasının muhataplarıyla ilgili sadece disiplinsizlik soruşturması açılıyor. İddianamede Çiçek'in söz konusu planı üstlerini zor duruma sokmak için yazdığı ve medyaya kendisinin sızdırdığı ileri sürülüyor. Cuntacılıkla suçlanan meçhul subayın gönderdiği ihbar mektubundaki belgeler sivil mahkemece delil olarak kabul edilmişti.
Kaos Planı'nın aslını İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na ulaştıran meçhul subay için savcı "Bilgi Destek Daire Başkanlığı'nda görev yaptığı ve kendisinin de birçok arkadaşıyla birlikte cunta oluşumunda görev aldığı anlaşılmaktadır." ifadelerini kullanıyor. İki değerlendirme göz önüne alındığında meçhul subay ile Dursun Çiçek'in aynı kişi olduğu ima ediliyor.
Ancak savcı cunta elemanı olarak gördüğü Çiçek'i sadece 'üstlerinden izinsiz belge hazırladığı' için 'disiplinsizlikle' suçluyor. İddianamede Dursun Çiçek'in terfi ettirilmediği için belgeyi hazırladığının ileri sürülmesi ise bir diğer çelişki. Çiçek'in kızı avukat İrem Çiçek bu ifadelere karşı çıkıyor. Babasının terfi sorunu olmadığını anlatıyor.
Savcı, Dursun Çiçek'in TSK'yı zor durumda bırakmak için 'Kaos Planı'nı basına sızdırdığını savunuyor. Ancak Çiçek'in kızı avukat İrem Çiçek buna da karşı çıkıyor. İrem Çiçek, iddianameye göre babasının, hem meçhul subay hem de Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un açıkladığı, "Taraf Gazetesi'ne bu belgeyi polis sızdırmıştır." beyanındaki polis olması gerektiğini anlatıyor.
Emekli Askerî Hakim Faik Tarımcıoğlu, askerî savcının, meçhul subayı cunta elemanı olarak tanımlamasının itiraf niteliğinde olduğunu söylüyor. Tarımcıoğlu, şunları söylüyor: "TSK içerisindeki cunta yapılanması kabul ediliyor. Bu noktadan hareketle ifade edilen yapılanmanın üzerine gidilmelidir. Diğer yandan iddianame bu konuda çelişkilerle dolu. Hem meçhul subayın cunta elemanı olduğu söyleniyor hem de Kaos Planı'nı Dursun Çiçek'in kendi başına hazırladığı bir belge olduğu savunuluyor. Tek başına cunta mı olur? Soruşturmanın derinleştirilmesi ve cunta yapılanmasının üzerine gidilmesi gerekiyor."