Cumhuriyet'i Yiğit'e satacaktı

Selçuk ve Yiğit arasında 1998'de gerçekleşen görüşmelerden, Korkmaz Yiğit'in, Alaattin Çakıcı bantları nedeniyle hapse girmesiyle satışta netice alınamamış.

Cumhuriyet Gazetesi imtiyaz sahibi İlhan Selçuk'un, gazeteyi Korkmaz Yiğit'e satmak istediği ortaya çıktı. Selçuk ve Yiğit arasında 1998'de gerçekleşen görüşmelerden, Korkmaz Yiğit'in, Alaattin Çakıcı bantları nedeniyle hapse girmesiyle netice alınamamış. Bu bilgileri, Haftalık dergisindeki, MafiDefter adlı köşesinde "Cumhuriyet'i batıran boykot-2" başlıklı yazı dizisinde gazeteci Okay Gönensin veriyor. Gönensin, İlhan Selçuk'un yönetime geldikten sonra mali sorunları çözebilmek için yeni arayışlar içerisine girdiğini belirtiyor. Gönensin'in yazdığına göre; Selçuk'un temasa geçtiği ilk kişi Suudi ülkelerinde iş yapan Lütfü Akdoğan oldu. Daha sonra devreye Ertöz Vahit Suiçmez adlı eski siyasetçi ve işadamı girdi. Ancak bu isimlerden de netice alınamayınca Selçuk, Milliyet Gazetesi ile Kanal 6 Televizyonu’nu alan Korkmaz Yiğit'le görüşmüş. Gönensin görüşmeyle ilgili olarak şöyle diyor: “Ancak iyi bildiğim bir olay, 1998 yılında Korkmaz Yiğit ve İlhan Selçuk’un görüşmüş oldukları ve Cumhuriyet hisselerinin Yiğit’e satılmasının bile konuşulduğudur. Ancak Korkmaz Yiğit, Alaattin Çakıcı bantları nedeniyle hapse girince bu ilişki sona erdi.” Gönensin, 1990'lı yıllarda Cumhuriyet'in gittikçe kötüleşen mali durumunda Kemal Uzan'ın rolü olduğunu belirtiyor. “Kemal Uzan, önce kredi verdi sonra öyle bir yüklendi ki tuzağa düşen İlhan Selçuk, gazeteyi batırma noktasına getirdi.” diye yazan Gönensin, gazetenin İmar Bankası'na borçlandırıldığını vurguluyor. Uzan'ın Cumhuriyet'i ele geçirmek istediğini belirten Gönensin, bunu engellemek için Emine Uşaklıgil ile birlikte Uzan'a yakınlığı ile bilinen Süleyman Demirel ile görüştüklerini anlatıyor. Gönensin, "Kemal Uzan ile bir konuşsanız, bize saldırıyı durdursa. Söz, borcumuzu ödeyeceğiz." dediklerini, Demirel'den "Doğrusu konu para olunca, Kemal değil beni, babasını bile dinlemez." cevabı aldıklarını söylüyor. Kaynak: Zaman Gazetesi