İstanbul Anadolu yakasındaki 125 milyon metrekarelik arazinin kendilerine ait olduğunu iddia eden 165 kişi yargıya gitti.
Abone olİstanbul Anadolu yakasındaki 125 milyon metrekarelik arazinin kendilerine ait olduğunu iddia eden 165 kişi yargıya gitti.
Bülent Şanlıkan'ın haberine göre, tarihi şehirdeki tarihi dava, İstanbul Kartal 1'inci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 16 Mayıs 2012'de başladı. Alemdağ, Sultanbeyli, Kurtköy, Paşaköyü, Büyükbakkalköy ve Samandra'yı kapsayan, içinde Emirli ile Ömerli Barajı'nın da bulunduğu 125 milyon metrekarelik arazinin kendilerine ait olduğunu öne süren 165 kişi yargıya gitti.
Maliye Hazinesi ve Orman Genel Müdürlüğü'nün ya araziyi ya da 15 milyar TL değerindeki bedeli ödemesini isteyen davacılar arasında dönemin Demokrat Partili siyasetçileri, hakimler ve avukatlar da var.
İLK SAHİP FRANS FİLİPSON
Arazilerin öyküsü ilginç... Söz konusu 86 parça taşınmaz, 1911'de dönemin Denizcilik Bakanı Hasan Hüsnü Paşa'nın oğlu Hilmi Bey tarafından Yahudi asıllı Frans Filipson'a satılmış. Flipson ölünce mirasçıları 1 Mart'a 1954'te arazileri elden çıkarmış. Ancak araziyi satanlar, tapu devri için gelmeyince tescil işlemi yapılamamış. Alıcılar davacı olmuş. Eyüp Asliye Hukuk Mahkemesi, 22 Mart 1954'te araziyi yeni sahipleri adına tescil kararı vermiş. 165 kişinin ortak avukatı Ali Elbeyoğlu, bundan sonraki süreci şöyle anlatıyor:
ANAYASAYA AYKIRI
Taşınmazlar satın alındıktan sonra kadastro çalışmaları yapılmış ancak kesinleşmiş mahkeme kararı uygulanmamış. Taşınmazların tamamı Maliye Hazinesi adına tespit ve tescil edilmiş. Bunun üzerine malikler dava açmışlar. Kartal 1'inci Asliye Hukuk Mahkemesi, dava konusu tüm taşınmazların davacıların tapuları kapsamında olduğu yönünde karar vermiş ve Maliye Hazinesi adına yapılan tescili iptal etmiş. 14 milyon 136 bin 817 metrekarelik kısım davacılar adına, 7 bin 368 bin 483 metrekarelik kısım devlet ormanı olarak tescil edilmiş. Müvekkillerime ait arazilerin yüzde 85'lik kısmının tescili harici bırakılmış. Kalan bölüm ise Maliye Hazinesi ya da üçüncü kişiler adına tescil edilmiş.
- Kadastronun bu uygulaması anayasaya aykırı. Tüm kişi ve kurumlar mahkeme kararlarını uygulamakla yükümlüdür.
- Biz bu taşınmazların orman sınırları içinde kalıp kalmadığının belirlenmesini, tarafımıza ait tapuların sınırları içinde kaldığından müvekkillerimin adlarına hisseleri oranında tescil edilmesini bekliyoruz. Müvekkillerim, mülkiyet hakkı hiçe sayılarak arazilerin bir kısmına da el konulmak suretiyle büyük zarara uğratılmış. Bu zararın telafisi için 2B vasfındaki yerlerle ilgili müracaatlar yapıldı. Dava devam ediyor. Uygulanmayan tapularımızın da adımıza tescili için tapu iptal ve tescil davaları açtık. Mücadelemiz sürecek.
165 kişinin avukatı Ali Elbeyoğlu arazinin sınırlarını şöyle tarif ediyor:
1- Kuzeyde Alemdağ'dan başlıyor. Güneydoğu'ya doğru Paşa Köyü, Emirli Köyü ile Ömerli Barajı'nın bir kısmını içine aldıktan sonra güneye inerek Kurtköy'e ulaşıyor.
2- Daha sonra güneybatıya dönerek Şeyhli'ye oradan Velibaba'ya ve oradan da Yakacık'a ulaşıyor.
3- Tekrar kuzeye dönerek Tavşantepe'nin 500 metre batısından Büyükbakkalköy-Samandra'ya, oradan tekrar başladığı yere Alemdağ'a uzanıyor.
Kaynak: Akşam