Cumhuriyet kul hakkı yiyor!
Hak, hukuk, adalet denilince ilk akla gelen Cumhuriyet gazetesi oluyor değil mi? Peki Cumhuriyet kendi personeli için bu kadar cömert mi?
Sevgili arkadaşım Lütfü Türkkan'ın en güzel nasihatıdır bana.
-Sen sen ol, kul hakkı yeme. Aç kal ama personelinin sigortasını yap. Onları birgün bile sigortasız çalıştırırsan, kul hakkı yemiş olursun.
İnternethaber'in çalışan sayısı 40'a yakın.
Bir tek çalışan bizde sigortasız çalıştırılmıyor.
Üstelik...
Kim ne maaş alıyorsa...
Sigortası ona göre yapılıyor...
Yani asgari ücret numarası çekmiyoruz çalışanımıza.
***
Hak...
Hukuk...
Adalet...
Denilince mangalda kül bırakmayan Cumhuriyet'te ise bunun tam tersi oluyor.
Yeni öğrendim!
Ve inanın çok şaşırdım.
3 yıl boyunca sigortasız eleman çalıştırıyor Cumhuriyet.
İbrahim Yıldız kusura bakmasın...
Bu yaptıkları kul hakkı yemekten başka bir şey değil.
Sen önce kendi hukukunu koruyacaksın.
Sen önce kendi elemanının hakkını vereceksin.
Sen önce yıllardır sana çalışan kişilerin sigortasını yapacaksın...
Ondan sonra da çıkıp, meydan okuyacaksın!
***
Cumhuriyet ne yazmalı?
Asgari ücretliyi asla yazmamalı.
Çünkü kendi personelini asgari ücretle bile çalıştırmıyor.
Toplu sözleşmeleri yazmamalı.
Çünkü kendi personelinin sözleşmesini yapmıyor.
Kul hakkından söz etmemeli.
Çünkü çalıştırdığı personelinin hakkını yiyor.
***
Güzel sözler yetmiyor...
35 kişi...
Sadece 35 kişi İstanbul'da Cumhuriyet'te sigortasız çalıştırılıyor.
Yazık değil mi bu insanlara?
Size güvenip geliyorlar.
"Adam gibi" gazeteci olmak istiyorlar.
Cumhuriyet mektebinde yetişmek istiyorlar.
Siz alıp bu çocukları eziyorsunuz, hakkını yiyorsunuz, sömürüyorsunuz.
***
Ne için?
"Dava" uğruna mı bunu yapıyorsunuz?
Özgür Gündem yapıyordu bunu.
300'e 500'e gazeteci çalıştırıyordu.
Sonra da birileri bir şey söylediğinde?
-Çalışmasınlar canım.
Sen adamı al...
Ez, ezdir...
Sonra o çocuklar fişlensin.
***
Bu konuda yetkililer acımasız olmalı.
Çalışanı ezen kişinin değil, çalışanın yanında olmalı.
Ben yıllarca sigortasız çalıştırıldım.
Asgari ücretle emekli oldum.
Bunun acısını biliyorum.
O yüzden arkadaşlarımın isyanını buradan dile getiriyorum.
Ve o arkadaşlara söz veriyorum.
Bu işin peşini bırakmayacağım.