Atatürk'le aynı fotoğraf karesinde yer alan Remziye Tatlı, o anı hiçbir zaman unutmuyor.
Abone olBüyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 19 Kasım 1937 tarihinde Adana Kız Enstitüsünü ziyareti sırasında, O'nunla aynı fotoğraf karesinde yer alan Remziye Tatlı, o anı hiçbir zaman unutmuyor.
Tatlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, enstitüde 7. sınıf öğrencisi iken Atatürk'le aynı karede yer aldığı fotoğrafa bir tesadüf sonucu 7 yıl önce ulaştığını, fotoğrafa her baktığında, o anı yeniden yaşadığını ve aynı karede yer almanın gururunu taşıdığını söyledi.
Fotoğrafa yıllar sonra Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'nde görev yapan bir polis memurunun odasında rastladığını anlatan Tatlı, ''Arkadaşımın kızı polis memurunun odasında asılı takvimdeki fotoğrafı görmüş, bana söyledi (sana çok benziyor) diye. Ben de hastaneye giderek baktım ki benim, o an sanki heyecandan ölecektim'' diye konuştu.
19 Kasım günü ilk derse girdikleri sırada okulda Atatürk'ün trenle Adana'ya geleceği anonsunun yapıldığını belirten Tatlı, fotoğrafın çekildiği günü şöyle anlattı: ''Anonsu duyduğumuzda O'nu görebilir miyiz diye dersi bile unutmuştuk. 2'nci anonsta Atatürk'ün okulumuza geleceği bildirilmişti, artık okul bayram yerine dönmüş, herkes pencerelerde Büyük Önderi bekler olmuştu. 3'üncü kez yapılan anonsta ise Atatürk'ün tarih dersine gireceği söyleniyordu. İkinci dersimiz tarihti. Atatürk yanındaki milletvekilleri ve manevi kızı Sabiha Gökçen'le birlikte bir süre sonra okula gelerek dersimize girdi. Ağır adımlarla yürüdü ve tam yanımda durdu, o an içinde bulunduğum duyguları anlatmam mümkün değil. Kolu koluma değdi, aynı havayı teneffüs ettik, o mavi büyüleyici gözlerine bakmaktan kendimi bir an bile alamadım.'' Yıllar boyunca o anı hiç unutamadığını ve her zaman özlemini duyduğunu belirten Tatlı, kendisinin de yer aldığı fotoğrafı ve diğer Atatürk fotoğraflarının evinin duvarlarını süslediğini ifade etti. Atatürk'ün Adana ziyaretinden bir yıl sonra hayatını kaybettiğini hatırlatan Tatlı, ''Gözlerimle görmesem inanmazdım. Adana'da insanlar ellerinde mendillerle bir hafta boyunca hıçkırıklarla ağladı. Keşke ömrümden ömür olsa da ona verebilseydim'' dedi.
Yaşadıklarını ve Atatürk'ü, çocuklara, torunlarına sık sık anlattığını dile getiren Tatlı, Atatürk'e ve kurduğu Cumhuriyete karşı yapılan saldırıları ise bir Cumhuriyet kızı olarak hiç hazmedemediğini söyledi.
-GENÇLERİMİZE O'NU DAHA İYİ ANLATMALIYIZ-
Gençlerin Atatürk'ü iyi anlaması, yaşaması gerektiğinin altını çizen Tatlı, şunları kaydetti: ''Bazen görüyorum, duyuyorum bazı kişiler ona ve Cumhuriyetimize dil uzatma cüretini gösteriyorlar. Nasıl bu hale geldik anlamıyorum. Atatürk'ü ve eserlerini çocuklarımıza iyi anlatmamız gerekiyor. Cumhuriyetimiz ve gençlerimiz O'na çok şey borçlu. Özlemimizi yolunda ve gösterdiği hedefler doğrultusunda ilerleyerek göstermeliyiz.''
84 yaşındaki Tatlı, kendisini ''Cumhuriyetin Ablası'' olarak gördüğünü de belirtirken, 32 kişilik sınıflarından hayatta kalan 2 arkadaşıyla birlikte bazı zamanlar bir araya gelerek, o günleri tekrar anımsadıklarını ve yaşattıklarını sözlerine ekledi.