Cumhuriyet Kadınları Derneği'nin ABD'nin Afganistan'dan çıkış kararını desteklemesi Taliban'a verilen destek gibi algılanıp eleştirilerin odağına oturtulmuştu. Dernek şeriatı değil Afganistan'ın bağımsızlığını selamladıklarını ve kadınların bir gün burkayı da atacaklarını savundu.
Abone olCumhuriyet Kadınları Derneği, Afganistan’da Taliban yönetiminin ilerleyişine ilişkin bir bildiri yayımladı.
Eleştirilerin hedefi olan bildiride, ''Bazı kadın örgütlerinin bir araya gelerek savurdukları ''Taliban’ı tanımıyoruz, Taliban’ı tanıyanı da tanımıyoruz'' sloganına karşı ''Bağımsız Afganistan’ı tanıyoruz, Bağımsız Afganistan’ı tanımayanı da tanımıyoruz'' diyoruz" ifadeleri yer aldı.
Euronews'e konuşan Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür, bildiride "şeriatı ve şeriat yönetimini değil, Afganistan'ın bağımsızlığını selamladıklarını" söyledi.
Önce haber spikeri Gülgün Feyman, bu açıklamanın Taliban yönetimine destek anlamına geldiğini belirterek dernekten istifa etti.
Sonra, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu ''TKDF olarak, bu utanç duyulan bildiriyi kınıyoruz. Afganistan’daki kadın ve çocuklar sizin siyasi yandaşlık ajandanızın malzemesi olamazlar'' ifadeleriyle CKD'nin açıklamasına tepki gösterdi.
Esas vurgularının ''Afganistan'ın bağımsızlığı'' üzerine olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Tülin Oygür'e göre Afganistan bağımsızlığını yani ABD'nin oradan kovulmasını Taliban ve kendi halkının direnişi ile kazandı.
Afganistan'ın binlerce yıllık tarihinin değiştirilemeyeceğini belirten Prof. Dr. Oygür, ısrarla Taliban yönetimini değil, ABD'nin girmediği bir Afganistan'ı desteklediklerinin altını çiziyor.
''Biz Atatürkçü kadınlar olarak isterdik ki, Afganistan'da da bu bağımsızlık mücadelesi Kurtuluş Savaşı dönemindeki gibi bizim gibi bir halk ve başlarında Mustafa Kemal Paşa gibi bir önder ile kazanmalarını isterdik. Ama bu bizim arzumuzla olmuyor. Bu Afgan halkının kendi birikimi ve tarihidir. Kendi çıkarttığı sonuçlardır, yapacak bir şey yok. Buna önce insan olarak saygı duymamız gerekir. Mustafa Kemal Atatürk de öyle yaptı. Bütün ülkelerin durumlarına, sosyal yapılarına ve dini yapılarına her zaman saygı duymuştur. Fakat bu ülkeler ile ortaklığını anti-emperyalizm üzerine kurmuştur. İşte bizim bildirimiz bir Atatürkçü kadın bildirisidir. Çünkü biz bağımsız Afganistan diye başlık attık, metin içinde de tamamen bunu vurguluyoruz. ABD Afganistan'dan kovulmuştur. Kendisi bunu ifade etmiştir. Batı'nın dev medya imparatorları ''ABD çökmüş, Biden yenilmiştir'' demiştir. Fakat bizdeki bazı kesimler ABD çökmedi, yenilmedi, arkasında Taliban'ı bırakıp çıktı gibi ifadelerle bize karşı saldırıda bulunmuşlardır.''
Taliban yönetiminin kadınlara yönelik uygulamalarına destek vermediklerini, tüm dünyada kadının kurtuluşunun, kadın erkek eşitliğinin tesis edilmesini savunan bir dernek olduklarını söylüyor Oygür. Bir kadının toplumda yükselmesinin anti emperyalizmden kurtulmasıyla mümkün olacağını da sözlerine ekleyen Oygür şöyle devam ediyor:
''Taliban'ın yeni açıklamaları var. Taliban şeriatla yöneteceğini söylüyor ama kızların okuması, kadınların çalışmasına da izin vereceğini ifade ediyor. Kadınlarla ilgili bakışında ve kadının sosyal hayata katılışında bazı yenilik arayışı içine gireceğini anlayabiliyoruz. Bu şeriat yönetimi desteklediğimiz anlamına gelmez ama şeriat ile yöneteceğiz diyen bir yapının bunu söylemesini biz Afgan halkı ve Afgan kadını için çok olumlu buluruz. Bu alternatifi şudur; şeriatla yöneteceğim diyen Taliban'ı ezmek üzere oraya ABD tekrar girsin. Çünkü Afgan gerçekliğini değiştiremiyoruz. Ortada bir kadın ve toplum sorunu var. Bunu değiştirmek için ya işgalciler gelecek ki 20 yılda değiştiremedi aksine daha kötüye gitti. Veya Afgan halkının kendi dinamikleri değiştirecek. İşte Mustafa Kemal Atatürk'ün dünya halklarına saygısı buydu.''
Burkanın ne savunulacak hatta ne de bakılacak bir tarafı var. Ama orada ABD olmazsa Afgan halkı bir gün o burkayı da atacaktır.
Afganistan'da Taliban yönetiminde kadınların yeniden burka giyme zorunluluğuna karşı gelen Oygür, ''Burka bir kadını yok gösteren, kadını toplumda yeri olmayan bir nesne gibi gösteren ve bunun simgesi olmuş bir yapı. Burkanın ne savunulacak hatta ne de bakılacak bir tarafı var. Ama orada ABD olmazsa Afgan halkı bir gün o burkayı da atacaktır.'' ifadelerini kullandı.
''Bugün Amerikan emperyalizmin kaç yıldır Türkiye'de devam ettiğini ve şimdilerde epeyce beli kırılmış olan etkisinin ''Ben Atatürkçüyüm'' diyenler üzerindeki dönüşümü hep beraber izliyoruz. Cumhuriyet Kadınları Derneği'ne yapılan bu saldırılar sözüm ona Atatürkçülerden geliyor. Bu çok acıdır. İşte emperyalizmin gücü budur. Sizi dönüştürür, siz görünüşte burkasızsınızdır ama kafanız burkalıdır. Sizi kendi atanıza yabancılaştırır. Her yerinizde Atatürk vardır ama kafanızda yoktur. Atatürk'ü samimiyetle benimseyen ama anlayamayan ve kavrayamayan arkadaşların istifasının nedeni yönetimin bu beyanını da kavrayamamasıdır. Çok değerlidir hepsi bizim için. Fakat biz isterdik ki bu basın bildirisiye arkadaşlarımız ne dediğimizi anlamaya çalışsınlar. İşte orda da çoğu trollerle yürütülen sosyal medya baskısı altında kaldı. İstifaların nedeni budur.''
''Taliban istese de eski Taliban olamaz. Dünyada şartlar değişti''
Oygür, Afganistan'da ileriki süreçlerde Taliban'ın demokrasi, insan hakları ve kadın hakları konusunda saygılı bir yönetim biçimini savunacağına inanıyor.
''Bunun ilk belirtileri de son açıklamalarında var. Kadınların iş yaşamına devam edeceği, genel af ilan edildiği ve toplumsal barış istediklerini söylüyor. Bu anti-emperyalist zeminde ülkelerin iç işlerine karışmayan karşılıklı ülke menfaatlerini oturtmuş bir zeminde Taliban yönetiminde de olsa iyi yönde ilerlemek çıkabilir diye umut etmek lazım. Afganistan'da da laik düşünceye önem veren kesimler var, bu kesimler de yönetimle Afgan kadını ve Afgan insanın çağdaşlaşması yönünde mücadelelerini verecektir. O zaman biz bu mücadelenin yanında olacağız. Taliban istese de eski Taliban olamaz. Dünyada şartlar değişti. Ama bu şeriatla yönetmeyeceği anlamına gelmiyor. Onu da Afgan halkı kendi içinde değerlendirecek. Bir realite de var Afgan halkının kafası bu şeriata yatmış, Türk halkı öyle değil mesela. Ona da saygı duyarız.''
Taliban şeriatla yöneteceğini söylüyor ama kızların okuması, kadınların çalışmasına da izin vereceğini ifade ediyor. Kadınlarla ilgili bakışında ve kadının sosyal hayata katılışında bazı yenilik arayışı içine gireceğini anlayabiliyoruz. Bu şeriat yönetimi desteklediğimiz anlamına gelmez. Fakat şeriat ile yöneteceğiz diyen bir yapının bunu söylemesini, biz Afgan halkı ve Afgan kadını için çok olumlu buluruz.