Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay ve CHP'li vekil Özel arasında beddualı Osman Kavala gerginliği
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel arasında tutuklu iş insanı Osman Kavala konusunda gerginlik yaşandı. Özel yargıya müdahale tartışmasına "Bugüne kadar edenin Allah belasını versin mi? Dalga geçiyor" diye tepki gösterdi.
Abone olCumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, iş insanı Osman Kavala'nın tutukluluğuna dair eleştirilere, "Anladığım kadarıyla bizden şunu istiyorsunuz. Yürütmenin yargıya müdahale etmesini mi istiyorsunuz?” dedi.
Bunun üzerine CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, "Etmeyin" dedi. Oktay, "Yargı bağımsızdır; müdahale etmedik, etmeyeceğiz" diye karşılık verince CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, "Bugüne kadar edenin Allah belasını versin mi? Dalga geçiyor" diye tepki gösterdi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Cumhurbaşkanlığının 2022 yılı sunumunu yaptı.
Oktay, Cumhurbaşkanlığı Ofisleri ve Millet Kütüphanesi gibi birimleri içeren Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığının harcamasının 2020 yılı kesin hesabına göre 2 milyar 872 milyon 745 bin lira olarak gerçekleştiğini söyleyerek, "Tahsis edilen ödeneğin 462 milyon 750 bin lirası kullanılmayarak iptal edilmiştir. E-devlet kullanıcı sayısının 57 milyonu aşmış olması, vatandaşlarımızın dijital kamu hizmetlerine teveccühünü göstermektedir. Önümüzdeki 5 yılda yapay zekanın ülkemizin gayri safi yurt içi hasılaya katkısını yüzde 5'e yükseltmeyi ve yapay zeka uzmanı istihdamının da 50 bin kişiye çıkarılmasını hedefliyoruz" ifadelerini kullandı.
Ekonomi eleştirilerine yanıt
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Fuat Oktay, ekonomiye ilişkin gelen eleştirilere şöyle yanıt verdi: "Ekonomiye yönelik tamamen reddiyeye dayanan ciddi eleştiriler oldu. Ekonomimizi alınan tedbirler sayesinde birçok gösterge açısından pozitife döndürmeyi başarabildik. Tüm gün eleştiriler yapıldı. İsterseniz pozitif yaklaşımla bazı göstergelere bakalım. G20 ülkelerinde büyüme sağlayan iki ülkeden birisi olduk. Türkiye ekonomisi son dönemde ihracatta rekor seviyeleri yakalamış ve ihracatını 210 milyonun üzerine çıkarmıştır. Bir diğer önemli gösterge olan istihdam rakamları göz önüne alındığında ekonomimizin salgının etkilerini büyük ölçüde telafi ettiğini görebiliriz. İstihdam sayımız 29 milyonu aşmıştır. 2020 yılında dünyada bütçe açığı milli gelirin yüzde 10 üzerinde seyrederken bizde yüzde 3 buçukta seyretmiştir. Faiz harcamaların oranına bakıldığında başarımız yine ortada. Merkez Bankası rezervleri son dönemde 35 milyar artışla 127 milyar seviyesindedir."
'Politika araçlarını farklı şekilde kullanmanız oldukça doğaldır'
Oktay, Merkez Bankası'nın faiz indirimine yönelik "Dünyanın hiçbir yerinde para politikası araçları tek yönlü kullanılmaz. Şu an sadece Türkiye değil; gelişmiş ve gelişmekte olan pek çok ülke negatif reel faiz uygulamaktadır. Burada amaç ihracatın canlı tutulması ve istihdamın sağlanmasıdır. Temel amaçlar ülkemizin kalkınması ve milletimizin refahıdır. OVP'de öngördüğümüz temel hedefler aynı kalmakla birlikte politika araçlarını farklı şekilde kullanmamız oldukça doğaldır. Ekonomimizin 2022'de yüzde 5 büyüyeceğini öngörüyoruz. Bütçe hedeflerimizi sadece döviz kuruna hedefleyerek politika geliştiriyor değiliz. Bu hayatın olağan akışına aykırıdır" diye konuştu.
'Dalgalanma dönemini geride bırakacağız'
Oktay, Meclis'e sundukları bütçenin arkasında olduklarını kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dalgalı kur rejimi ile fiyat hareketleri bir süre sonra piyasa açısından rasyonel noktada dengeye ulaşacaktır. Ekonomik büyümede sağladığımız başarı sayesinde 2021 bütçesinde yüzde 4.3’lük bir bütçe açığı öngörmüşken yılı yüzde 3,5'lik bütçe açığı ile kapatmayı öngörüyoruz. Meclisimize sunduğumuz bütçenin arkasındayız. Yıl içinde harcamalarda ve gelir tarafında meydana gelecek artış ve azalışları bütçe dengesinde yönetebileceğimiz açısından herhalde bir tereddüt yaşamıyoruz. Tüm pozitif makro göstergelere rağmen döviz kurlarında son dönemde yaşanan dalgalanmayı tek parametrede açıklama kolaylığına gidilmemelidir. Nitekim politika faizinin yüksek olduğu dönemde de kurlarda hareketlenme olmuştur. Ayrıca birçok önemli ekonomide politika faizinin enflasyonun altında olduğunu fark etmemiz gerekiyor. Ülkemizde kurlarda yaşanan artışlar, döviz talebini artıran etmenlerle daha belirgin hale gelmektedir. Enflasyon kur faiz üçlemesini içine alan topyekün mücadele veriyoruz. Aynı mücadeleyi burada da vereceğiz. Bu süreçte Türkiye prangalarını birer birer kırdıkça maruz kaldığımız ekonomik saldırılar da artmakta. Suriye ve Irak'ta yaşanan insani kriz başta olmak üzere sınırımızda kurulan tuzakları sarsılmaz irademizle birer birer bozdukça, ekonomi kartını oynamaya çalıştılar. Bu dalgalanma dönemini de geçmişte olduğu gibi geride bırakacağız."
'Dış yatırımcı Türkiye'den vazgeçmeyecek'
Vatandaşlara yapılan devlet değinen Oktay, "Çiftçilerimizi de korumaya devam ediyoruz. Tarımsal destekleme ödemelerinden gelir vergisi stopajı artık yapılmayacak. Mazot maliyetlerinin önemli kısmını karşılıyoruz. En büyük girdi kalemlerinden gübreye verilen desteği iki katına çıkardık. Çıktı artışını sağlayacak ve fiyatların daha sağlıklı zeminde oturmasına katkı vereceğiz. Ne yaptığımız sorulmuştu. Teşviklerle ülkemizin ihracat odaklı üretim yapısını güçlendiriyoruz. Burada hangi eleştiri yapılırsa yapılsın dış yatırımcı, güvenli liman Türkiye'den vazgeçmeyecek ve vazgeçmediğini de göstermiştir. Kur saldırıların etkisini bertaraf etmek üzere yapısal anlamda önemli adımlar atmaktayız. Spekülasyonların etkisi de azalacak" dedi.