Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay TÜSİAD'da açıkladı! Covid-19 Dönemi ve Sonrası İş Dünyası
Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs döneminde Türkiye'nin birçok sektörde merkez ülke konumuna gelebileceğini belirten Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Yeni normalin alternatif küresel üretim gücü Türkiye olacak" diye konuştu.
Abone olCumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, TÜSİAD’ın 'Covid-19 Dönemi ve Sonrası İş Dünyası' konulu toplantısına video konferans yöntemiyle katıldı.
Oktay, Koronavirüs salgınının ekonomiler için daha önce hiç karşılaşılmamış bir global kriz hali ortaya çıkardığını ve izolasyon kısıtlamalarının ekonomik aktiviteyi ciddi oranda baskıladığını belirtti.
Güçlü büyüme performansı
Uluslararası kuruluşların yayınladıkları raporlarda salgının etkisiyle küresel ekonomide oluşacak daralmaya, ticaret hacminde düşüşe ve gelir seviyesinde azalmaya dikkat çektiklerini kaydeden Oktay, şöyle konuştu. Dünya Ekonomik Forumu tarafından salgının risk görünümüne dair hazırlanan raporda da belirtilen uzun süreli küresel resesyon beklentisine rağmen, Türkiye bu süreçte mali disiplin alt yapısı, etkin kriz yönetimi ve çarkları durmayan sanayisi ile birçok ülkeden pozitif yönde ayrışmıştır. 2020'nin ilk çeyreğinde milli gelirimiz yıllık bazda yüzde 4,5 oranında artış göstermiştir. Ülkemiz, 2020’nin ilk çeyreğinde AB, G-20 ve OECD ülkeleri arasında en güçlü büyüme performansı gösteren ülke olmuştur.
Bu performansın devamı için aldığımız tedbirlerle virüsün ekonomimizin, ihracatımızın ve üretim kapasitemizin hücrelerine yerleşmesine engel olduk.
Ekonomik İstikrar Kalkanı Tedbir Paketi
'Ekonomik İstikrar Kalkanı Tedbir Paketi'ni uygulamaya geçirerek vergi kolaylıkları, finansal imkânların genişletilmesi ve istihdam gibi alanlarda iş dünyasını destekleyen önlemler aldıklarını hatırlatan Oktay, açıklamasına şöyle devam etti:
Bugüne kadar 3 milyondan fazla çalışana 5 milyar liraya yakın kısa çalışma ödeneği verilmiştir. İhracatçılarımız için ise Türk Eximbank, Stok Finansman Destek Paketi, Türk lirası cinsinde reeskont kredisi ve kredi geri ödeme vadelerinin uzatılması gibi destek programları başlatmış; 808 milyon dolar tutarında sendikasyon kredisi temin etmiştir. Mayıs ayı ihracatımız normalleşmenin sağladığı olumlu etkiler sonucunda nisan ayına göre yüzde 10,84 artışla 540,5 milyon dolara yükseldi. İhracatta hızla normal seviyelerimize dönmek ve akabinde de post-Covid fırsatlarını değerlendirerek çok daha ötesine geçmek arzusundayız. Yerli sanayimizi ithalat baskısına karşı tüm politikalarımızla korumaya da kararlıyız.
Bu ay tüketici, reel kesim, hizmet sektörü, perakende ticaret sektörü ve inşaat sektörünü içine alan ekonomik güven endeksi bir önceki aya göre yüzde 20,4 oranında artarak 61,7 seviyesinde gerçekleşti.
"Tavrımızı ortaya koyacağız"
Normalleşme süreciyle birlikte toparlanmaya başladık. Şu anda üreticilerimizi, ihracatçılarımızı destekleyerek ekonomimizin en az hasarla bu süreci atlatmasını sağlamak için gündemimizde SWAP görüşmeleri, Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesi, ulusal para birimleri üzerinden ticaret ve virüse temas etmeyen bir üretim anlayışını yerleştirmek var. Gümrük Birliği’nin güncellenmesine yönelik girişimlerimizi artırarak müzakere sürecini resmen başlatmak yönünde tavrımızı ortaya koyacağız.
Oktay, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın yeni normalde öne çıkacak sektörlere göre şekillenen bir 'Hamle Destek Programı' üzerinde çalıştığını, Ticaret Bakanlığı’nın ise yeni fırsatların önünü açmak için çok yönlü ticari diplomasi yürütürken 'sanal fuar' ve 'sanal ticaret heyeti' gibi dijital çözümlerini iş dünyasına sunmaya başladığını anlattı. Türk lirasının konvertibilitesi ve serbest piyasa ilkelerinden uzaklaşmamanın bu süreçte kırmızı çizgi olmayı sürdürdüğünü söyleyen Oktay, "İkinci çeyrekten sonra yılın üçüncü ve son çeyreğinde ekonomik aktivitenin yeniden potansiyel seviyesine döneceğine ve 2020’yi pozitif büyüme performansı ile kapatacağımıza inanıyorum" dedi. Oktay, uluslararası şirketlerin üretimlerini Doğu Asya'dan, Doğu Avrupa ve Afrika'ya kaydırdığını, Çin malı ürünlerin pazarda talep görmeyeceğinden endişe eden bazı Çinli firmaların da yeni üretim yeri arayışında olduğunu hatırlattı.
"Peak Games gibi örnekleri artırmalıyız"
Böyle bir ortamda yeni ortaklıklar kurularak Türkiye’nin birçok sektörde merkez ülke konumuna getirilebileceğini kaydeden Oktay, Peak Games adlı şirketin başarısına dikkat çekerek, "Peak Games, dünyaca ünlü oyun geliştiricisi Zynga ile 1,8 milyarlık anlaşma imzalayarak hepimizin göğsünü kabarttı. Peak Games gibi örneklerin sayısını artırarak dijitalleşme ve otomasyon konularına daha çok eğilmeliyiz. Tüm bunların sağlanabilmesi için iş insanları olarak bir taraftan küresel dengeleri dikkate alarak yeni normale hazırlanırken bir taraftan da her şartta çalışanlarınızın sağlığını güvence altına almış olmanız elzemdir. Sosyal hayatta da çalışma hayatında da üç vazgeçilmez unsurun altını çiziyoruz; maske, fiziki mesafe ve temizlik" mesajını verdi.
"Salgını herkesten önce kontrole aldık"
Türkiye’nin bu süreçte salgını yönetmekle kalmayıp, 100’ün üzerinde ülkeye de talep edilen yardımları ulaştırdığını ifade eden Fuat Oktay, "2 haftada solunum cihazı üreten, iç talebi karşılamanın yanı sıra tüm dünyaya yardım eli uzatabilen aynı anda Doğu Akdeniz’de, Suriye’de hakkaniyet mücadelesini sürdüren; ve salgını herkesten önce kontrol altına alan bizleriz. Birlik ve beraberliğimizi koruduğumuz sürece tüm badireleri atlatacak, tüm fırsatları değerlendirecek iradeye sahibiz. Yeni normalin alternatif küresel üretim gücü Türkiye olacak" diye konuştu.