Cumhurbaşkanı keyfi karar veremez

CTP Genel Başkanı Talat, görev verme konusunda cumhurbaşkanının keyfi karar verme lüksü olmadığını söyledi.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, önce son bir yıldır yaşanan gerginlikleri ortadan kaldıracaklarını ve toplumsal barışı gerçekleştireceklerini ifade ederek, görevi verme konusunda cumhurbaşkanının keyfi karar verme lüksü olmadığını söyledi. CTP Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, CTP Genel Merkezi'nde bir ara açıklama yaptı. Kıbrıs Türk halkı için, çözümü, barışı ve AB'yi ve Türkiye'nin AB sürecindeki yolunu açabilmek için CTP-BG olarak daha önce verdikleri sözlere bağlı olduklarını kaydeden Talat, statükoyu mutlaka barış, çözüm ve AB yönünde değiştireceklerini kaydetti. Halk iradesinin ortaya çıktığını, halk iradesinin çoğunluğunun "çözüm, barış ve AB" dediğini kaydeden Talat, bu noktada yapılacak çok iş olduğunu söyledi. Halkı bu süreçte mutlaka kendileriyle birlikte olmaya ve kendilerine destek olmaya, bu süreci el ele omuz omuza birlikte yürümeye davet eden Talat, özetle şöyle konuştu: "İşbirliğini ve onların bilgilerinden yararlanmayı, partiler olsun, sivil toplum örgütleri olsun bütün kuruluşların bilgilerinden yararlanmayı bir görev olarak bileceğiz. Barışa ihtiyacımız var önce toplumsal barışı, kendi içimizdeki barışı sağlayacağız. Bugüne kadar yaşadığımız gerginlikleri, çatışmaları, aylar boyunca devam eden büyük hareketlenmenin yarattığı gerginlikleri ortadan kaldıracağız, bunları sileceğiz ve barış kuruculuğunu birlikte gerçekleştireceğiz. Aylar boyunca devam eden büyük hareketlenmenin yarattığı gerginlikleri, çatışmaları ortadan kaldıracağız, bunları sileceğiz." Hiç kimseyle çatışmak istemediklerini ve anlayışlarının işbirliği olduğunu kaydeden Talat, bu çerçevede politikalarını yürüteceklerini ve halkı çözüme barışa taşıyacaklarını kaydetti. Talat, bu süreçte çok büyük zorluklar çektiklerini, dış karışmacılığı davet eden girişimlerle, seçim yasaklarının bizzat cumhurbaşkanı tarafından çiğnenmesini yaşadıklarını, ama bunları geride bıraktıklarını ve barış istediklerini, tüm toplumla birlikte hareket etmek istediklerini vurguladı. Bu süreçte görev yapan CTP-BG mensuplarına ve halka, özveriyle ve dengeli yaklaşımlarla çalışan sandık kurullarına ve polislere, YSK'ya İlçe Seçim kurullarına teşekkür eden Talat, onların yaklaşımlarının toplumsal gerginlikleri azalttığını ifade etti. Türkiye Hükümeti'nin de bu seçim döneminde siyasi partilere yaklaşımının dengeli olmasının da toplumsal gerginlikleri büyük ölçüde aşağıya çektiğini kaydeden Talat, zor bir süreç olduğunu ancak dayanışma olursa başaracaklarını belirtti. Talat, cumhurbaşkanının yetki vermesi konusunda bir endişesi olup olmadığıyla ilgili bir soru üzerine, daha önce söylediklerine ve protokollerine bağlı olduklarını, cumhurbaşkanının "keyfi karar verme lüksü olmadığını", anayasayla bağlı bulunduğunu ve anayasa çerçevesinde hareket etme zorunda olduğunu kaydetti. Eğer başka bir oluşum söz konusu olabilirse cumhurbaşkanının en fazla oy alan partiye görevi verme zorunluluğu bulunmadığını, ama görünen meclis aritmetiğinde başka bir oluşumun söz konusu olmadığını kaydeden Talat, dolayısıyla, kaçınılmaz olarak cumhurbaşkanının bu görevi kendilerine vermek zorunda olduğunu, şimdilik "ayak sürüse bile" bunu kabul edeceğini belirtti. Talat, bir soru üzerine daha önce söylediklerine bağlı olarak bundan sonra görüşmecilik görevini halkın kendilerine verdiğini ve halk adına bu görevi kendilerinin yürüteceğini savundu.