Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Srebrenitsa soykırımına ilişkin düzenlenen anma törenine videolu mesaj gönderdi. Erdoğan, "Avrupa ve insanlık tarihinin bu kara lekesinin, ne surette olursa olsun, geri plana itilmesine müsaade etmeyeceğiz.' dedi.
Abone olBosna Herseklileri selamlayarak başladığı konuşmasında Erdoğan, Srebrenitsa soykırımını anmak, yüreklerde dinmeyen acıları paylaşmak amacıyla bir araya geldiklerini belirtti.
"Srebrenitsa'nın açtığı yaralar kanamaya devam ediyor"
Şehitleri rahmetle anan ve kederli ailelerine sabır dileyen Erdoğan, üzerinden 26 yıl geçmesine rağmen Srebrenitsa'nın açtığı yaraların kanamaya devam ettiğini ve ortaya çıkarılan her mezar, ebedi istirahatgahına uğurlanan her şehidin 26 yıl öncesinin tanıkları olarak o günleri tekrar hatırlattığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın videolu mesajında şu ifadeler yer aldı:
“Bugün Srebrenitsa soykırımını anmak yüreklerde dinmeyen acıları paylaşmak gayesiyle bir kez daha bir araya gelmiş bulunuyoruz. Aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, kederli ailelerine rabbimden sabrı cemil niyaz ediyorum.
Üzerinden 26 yıl geçmesine rağmen Srebrenitsa’nın kalbimizde açtığı yaralar halen kanamaya devam ediyor. Ortaya çıkarılan her mezar, ebedi istirahatgahına uğurladığımız her şehit 26 yıl öncesinin tanıkları olarak o günleri bize tekrar hatırlatıyor.
Acınızı acımız bilip merhum Aliya İzzetbegoviç’in emanetine sahip çıkarak bu soykırımı unutmuyor, unutturmuyoruz. Avrupa ve insanlık tarihinin bu kara lekesinin ne suretle olursa olsun geri plana itilmesine müsaade etmeyeceğiz.
Savaş suçlusu Ratko Mladiç hakkında geçen ay verilen uluslararası mahkeme kararı soykırımın acısını elbette dindiremez. Mahkeme kararları ne kaybedilen canları geri getirebilir, ne de gönüllerdeki yaralara merhem olabilir. Ancak adaletin tecellisi yolunda alınan bu ve benzeri kararlar soykırım suçunun bir kez daha işlenmesini engellemekte rol oynayabilir.
Adaletin yerini bulması da Avrupa’nın kalbinde yaşanan bu trajedinin kurbanlarına ve geride kalan tüm şehit yakınlarına vicdani bir borçtur. Bu bakımdan geçmişi unutmadan duygularımızın aklımızı esir almasına fırsat vermeden evlatlarımızın geleceği için çaba harcamamız gerekiyor. Buradan tüm siyasileri nefret, şiddet ve ayrımcılık içeren söylemlere karşı çıkarak ortak insani değerler etrafında buluşmaya davet ediyorum.
Farklı inanç, kültür ve etnik kimliklerin kavşak noktası olan Bosna Hersek’in iç barış ve huzurunu koruması son derece önemlidir. Ülke içindeki her bir bölgenin istikrarı Bosna Hersek için Bosna Hersek’in istikrarı ise Balkanlar başta olmak üzere tüm Avrupa için zaruridir.
Bize tarihin verdiği bu sorumluluğun yükünü hep birlikte taşımak ve bu topraklarda barışı daim kılmak ortak görevimizdir. Türkiye dün olduğu gibi, bugün de yarın da Bosna Hersek’in ve Boşnak kardeşlerinin yanında olmaya devam edecektir. Aziz şehitlerimize Allah’tan bir kez daha rahmet niyaz ediyorum. Rabbim sizlere ve bizlere bir daha böyle acılar yaşatmasın.”
Srebrenitsa Soykırımı
Srebrenitsa Katliamı ya da Srebrenitsa Soykırımı 1991-1995 Yugoslavya İç Savaşı (Hırvatistan Savaşı ve Bosna Savaşı)'nda Sırp Cumhuriyeti Ordusu'nun Srebrenitsa'ya karşı giriştiği Krivaya '95 Harekâtı esnasında Temmuz 1995'te yaşanan ve en az 8.372 Bosnalı'nın Bosna-Hersek'in Srebrenitsa kentinde general Ratko Mladiç komutasındaki ağır silahlarla donatılmış Bosna Sırp ordusu tarafından öldürülmesine verilen addır.
Katliamda bir kısım kadın ve küçük yaşta çocuğun da öldürüldüğü, belgelerle kanıtlanmıştır. Sırp Cumhuriyeti Ordusunun dışında katliama "Akrepler" olarak tanınan Sırbistan özel güvenlik güçleri de katılmıştır. Birleşmiş Milletler Srebrenitsa'yı güvenli bölge ilan etmiş olmasına karşın 400 silahlı Hollanda barış gücü askerinin varlığı katliamı 'önleyememiştir'.