Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Trabzon mitinginde konuştu. Erdoğan'ın konuşmasının ana gündem maddesi ise Kobani olaylarıydı.
Abone olİNTERNETHABER
Cumhurbaşkanı olması sonrası ilk kez iç siyasete ilişkin kapsamlı açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hedefinde HDP ve CHP vardı.
4 gündür devam eden 31 kişinin ölümüne neden olan Kobani olaylarına değerlendiren Erdoğan, "Türkiye, iç ve dış politikasını teröristlerin, sokak serserilerinin eylemlerine göre karar vermez" diye konuştu.
TEZKERE YANITI
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kobani'ye yönelik yeni tezkere önerisiyle ilgili ise Erdoğan, ''Şimdi çıkmış akıl veriyor. Sen o aklı kendine sakla. Böyle konuşmak istemezdim bu makamda ama artık cumhurun başı olarak bunları söylemek durumundayım'' dedi.
UTANMADAN...
HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ın 'sokağa çıkın' çağrısına ise Erdoğan "Cumhurbaşkanlığı seçiminde saygıdan, sevgiden bahsedeceksin, sonra da utanmadan milleti sokağa davet edeceksin. Sonra da çıkıp 'ben bunu şiddete karışmak' için demedim diyorsun. Ne diye dedin?" eleştirisinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının satırbaşları şöyle:
'Bölgemizde son derece hassas, kritik bir süreçten geçiyoruz. Tüm ülkeme, tüm milletime, tüm dünyaya açık açık ifade ediyorum. Türkiye bölgemizde yaşanan çatışmaların hiçbirinde taraf değildir. Türkiye hiçbir mezhebin, hiçbir etnik kökenin yanında ya da karşısında değildir. Bütün bu krizler başladığı andan itibaren bizim tarafımız hep barış oldu, diyalog oldu.
PKK DA IŞİD DE AYNI!
Bizim tarafımız hep insanların özgürce ve emniyet içinde yaşamaları oldu. Bizi ne ülkemizin belli bir kısmı ne de dünya ülkeleri hala anlamadı anlamamakta da direnenler var. Bölgedeki tüm terör örgütlerine karşı ilkeli ve dik duruş sergiliyoruz. Ülkemizde 30 yılı aşkın bir süredir PKK'ya karşı çok insanımızı kaybettik. Şimdi de Irak'ta başlayıp Suriye'de palazlanan ve hala Irak'ta ve Suriye'de terör estiren IŞİD'e karşı da aynı tavrı gösteriyoruz.
KATİL ESED REJİMİ
Irak ve Suriye'de çatışmalardan kaçan kardeşlerimize kapılarımız açtık. 1,5 milyonu aşkın insanı ülkemizde misafir ediyoruz. Bu vicdanı anlayışımızdır insani anlayışımızdır. Onlar terörist eylemlerin kurşunların altında bırakamazdık. Katil bir devlet terörü estiren Esed rejimi altında bırakamazdık.
ÇÖZÜM SÜRECİ BİRİLERİNİ RAHATSIZ EDİYOR
Çözüm süreci içeride ve dışarıda bazılarını rahatsız ediyor. Türkiye ekonomisine karşı algı operasyonu başlattılar orada da başarılı olamadılar. Şu anda da içerideki maşalarını kullanarak sokakları terörize etmek gibi alçakça bir yöntemi uygulamaya başladılar. İnanın bunu da başaramayacaklar. Son birkaç gündür yaşanan şiddet olaylarında maalesef 31 insanımız hayatını kaybetti. Esnafın iş yerlerine Kızılay'ın kan araçlarına Türk bayraklarına bile haince saldırdılar. Ana muhalefet partisi bakıyorsunuz bunlara sahip çıkıyor. Suriye'de 200 bin 250 bin insan öldürülürken sesi çıkmayan Ana muhalefet partisi ile bu muhalefet partisi şimdi ne oldu da bunların sesi çıkıyor.
Trabzon'da Erdoğan'ı dinleyenler arasında yer alan bazı vatandaşların ellerinde ''Dersten çıktık da geldik usta'' yazısı dikkat çekti
CUMHURUN BAŞI OLARAK...
Anamuhalefet partisinin başındaki zat Esed'i korumak için mi bu adımları atıyor. Şimdi çıkmış akıl veriyor, 'Kobani'ye yönelik tezkere' sen o aklı kendine sakla. Böyle konuşmak istemezdim bu makamdan ama artık bir cumhurun başı olarak bunları söylemek, konuşmak durumundayız.
İRAN'A SERT YANIT
Halkı Müslüman olan bazı ülkeler, eğer Esed rejimine sahip çıkıyorlarsa bunun hesabını bu dünyada da ebedi alemde de veremezler ve hala bunlar üzerinden parasal destekten bahsedenler, silah, mühimmattan bahsedenler bunun hesabını veremezler.
BAŞARAMADILAR, BAŞARAMAYACAKLAR!
Kardeşliğimizi güçlendirecek çözüm süreci, içeride ve dışarıda birilerini rahatsız ediyor. Önce 'Türkiye teröre destek veriyor' diye algı operasyonu yaptılar, başarılı olamadılar. Ardından Türkiye ekonomisine karşı algı operasyonu başlattılar orada da başarılı olamadılar. Kredi derecelendirme kuruluşlarını devreye soktular, onunla başarılı olmaya çalıştılar onda da başarılı olamayacaklar. Şu anda da içerideki piyonlarını, maşalarını kullanarak sokakları terörize etmek gibi alçakça bir yöntemi uygulamaya başladılar. İnanın bunu da başaramayacaklar.
SOKAK SERSERİLERİ!
O Vandallar, o yağmacılar, Türk bayrağına saldıran o hainler er ya da geç bulunacak, hepsinden de bunların hesabı sorulacaktır. Türkiye iç ve dış politikasını teröristlerin, sokak serserilerinin şiddet eylemleriyle belirleyecek bir ülke değildir. Hem sokaktaki o maşalar, hem de onların iplerini tutan efendileri bilsinler ki Türkiye sokak eylemlerinden korkup istikamet değiştirecek bir ülke de değildir.
14 EKİM'DEN SONRA...
Bunlar istiyorlar ki Türk ile Kürt birbirinden nefret etsin, öfke beslesin. Kobani diyorlar. Allah aşkına Kobani'ye Türkiye'den başka el uzatan, dert edinen ülke var mı?
'Kobani'ye yardım etmiyor' diyerek hem içerde hem dışarda Türkiye'yi hedef yapmak nankörlüktür. Hem Meclis'te tezkereye karşı çıkacaksın hem de Türkiye Kobani'ye yardım etmiyor diye şımarıkça çağrı yapacaksın.
Maskeler! Nedir o maskeler? Demek ki sen teröristsin! Tabi bunlara yönelik ayın 14'nden sonra gerekli bütün tedbirler alınacaktır. Bu kervan, barış kervanıdır. Barış kervanını tehdit eden hangi unsurlar varsa, bunlara karşı hukuki zemin çok daha güçlü hale getirilecektir. Çözüm süreci şımarıklığa göz yummak değildir. Çözüm süreci gayrımeşruluğa, illegaliteye müsamaha göstermek değildir. Çözüm süreci boyun eğmek değildir, tehditlerden korkup geri çekilmek değildir. Eğer birileri çözüm sürecini böyle şımarıklık olarak anlıyorlarsa çok büyük bir yanılgının içindeler.
CANIMI ORTAYA KOYDUM!
Çözüm sürecine, kardeşlik sürecine, elimi, bedenimi, canımı koydum. Her ne pahasına olursa olsun 77 milyonun kardeşliğini tesis etmek için, barış ve huzur için son nefesime kadar da mücadele etmeye devam edeceğim."
RABİA İŞARETİYLE MESAJ VERDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını Rabia işareti yaparak sona erdirdi. "Rabia işaretimizi kaybetmeyeceğiz" diyen Erdoğan "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet!" dedi.