Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuştu. ABD'nin hamlelerinin ardından piyasalarda oluşan dalgalanmayı değerlendiren Erdoğan "Gümrük tarifelerinden alevlenen ticaret savaşının küresel etki uyandıracağı anlaşılıyor. Herkesi etkileyecek kasırga geldiğini söylemek abartılı olmayacak." dedi. Erdoğan ayrıca DEM heyetini yarın kabul edeceğini açıkladı.
Abone olCumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.
ABD'nin 'vergi' kararı ve piyasalardaki gelişmeleri değerlendiren Erdoğan, CHP'yi de eleştirdi. "Boykotçular bizzat vatandaşımızdan boykot yedi." ifadelerini kullanan Erdoğan, DEM heyetini de yarın kabul edeceğini bildirdi.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Herkesi etkileyecek kasırga geldiğini söylemek abartılı olmayacak"
Kökleşen küresel sistem açıkçası temelden çatırdıyor. Korumacı bir yapının yükseldiğini görüyoruz. Hemen her yerde devletler toplumu ve ekonomiyi güçlendirmeyi amaçlayan politikalar üretiyor. Yeni mücadele dönemine hazırlık yapılıyor. Uluslararası siyasetin tüm aktörleri yeni arayışlara girdi. Gümrük tarifelerinden alevlenen ticaret savaşının küresel etki uyandıracağı anlaşılıyor. Herkesi etkileyecek kasırga geldiğini söylemek abartılı olmayacak.
"Ülkemiz yeni dönemin kurucu aktörlerinden biri haline geldi"
Bu süreci en iyi yöneten ülkelerden biri Türkiye'dir. Geçmişte farklı sebeplerle minder dışına itilen ülkemiz yeni dönemin kurucu aktörlerinden biri haline geldi. Sözünün ağırlığı olan, dikkatle takip edilen ülke olarak her platformda Türkiye ismi daha sık ifade ediliyor. Türkiye 'siz denklemin yaşama şansının olmadığı kabulleniliyor. Türkiye 23 yıldır temelini tuğla tuğla ördüğü güçlü altyapısı ile yeni döneme damgasını vurmakta.
Ülkemizdeki muhalefet hala eski Türkiye'de yaşadıklarını sanıyor. onlar hala Türkiye'nin icazetle iş gördüğünü zannediyor. Türkiye icazet alan değil icazeti aranan ülke konumuna gelmiştir. Türkiye büyük güçlerin oyunlarında rol verilen figüran değil senaryosunu kendi yazdığı oyun kurucu olmuştur. Türkiye muktedir bir ülkedir. Yeni Türkiye'ye dünya alışmış, batılı güçler yeni Türkiye'yi benimsemek zorunda kalmıştır ama ana muhalefete partisi meseleyi idrak edemedi. Türkiye'nin farklı bir ligde top koşturduğunu kavrayamadı.
CHP'nin içler acısı haline baktıkça ülkemiz adına üzülüyoruz. Kendi milletlerini hiçbir zaman tanıyamadılar, korkarım hiçbir zamanda tanıyamayacak.
"Türkiye'nin de güçlü bir ekonomi programı var"
Son 1 haftada uluslararası ticaret savaşları yeni bir boyuta evrildi. Sermaye piyasalarındaki depremin artçıları henüz oturmadı. Kimi büyük ekonomilerin daralmaya girmesi kuvvetle muhtemeldir. 14-28 Mayıs seçimleri sonrasında ekonomide güçlü bir ekip kurduk. Ekonomik sorunları çözecek ve şoklara karşı dirençli hale getirecek programı hayata geçirdik. Dünyada ciddi belirsizlik ortamı var ama Türkiye'nin de güçlü bir ekonomi programı var. Ticaret, üretim ve ihracat tarafında menfi durum beklemiyoruz. Düşük tarife uygulanan ülkeler olmamızla bu dönemi daha kolay atlatacağız. İş dünyamız müsterih olsun, vatandaşımız gönlünü ferah tutsun.
Her bakımdan umut veren bir hikayeye sahibiz. Makro ekonomik istikrar ve reform imkanı ile bu hikayeyi avantaja dönüştürdük. Dezenflasyon süreci devam ediyor. Yıllık enflasyon 10 aydır geriliyor. Enflasyondaki düşüş sürecektir. Maliye politikasındaki disiplinli duruşumuza devam ediyoruz. Dış dengede iyileşme var. İhracat tarafında da işler yolunda gidiyor. Cumhuriyet tarihimizin ikinci en yüksek günlük ihracatına ulaştık.
"Boykot çağrısına milletimiz prim vermedi"
Muhalefetin ekonomiye zarar verme girişimlerini boşa çıkardık. Kifayetsiz muhterislerin boykot çağrısına milletimiz prim vermedi. Gezi'de 'tüketmeyin' çağrısı nasıl çapulcuların elinde patladıysa CHP'nin çağrısına da millet itibar etmedi. Boykotçular bizzat vatandaşımızdan boykot yedi. Türkiye ekonomisini batıracağını zannedenler avcunu yalayıp kös kös oturdu. Muhalefetin tüm kumpas ve tahriklerine rağmen Türkiye'yi büyütüyor, hedeflerine yaklaştırıyoruz. 19 Mart'tan çok farklı oyun oynanıyor. Hisseli Harikalar kumpanyası izliyoruz. Oyununun kurucusu, oyuncuları, perdeyi açan kapatan CHP. Bilinmeyen tek bir şey vardı, bu orta oyunu kavuğunun kimse olduğuydu. Kurultayları ile kavuk Özgür Özel'e geçmiş oldu. 20 gündür oynanan oyundan anlayamadığımız sahne ışıklarının sahneye değil bize doğrultulması. Oyunu oynayan, sahneleyen, İstanbul'da Escobar düzeni kuran, paylaşım kavgası veren onlar, savcıların kapısında ihbar sırasına giren onlar ama üste çıkmaya çalışanlar da onlar. Üzerimize çamur sıçratmaya çalışanlar da yine onlar. Siz bizi üzerine far tutulunca donup kalan tavşan mı zannettiniz. Kusura bakmayın, kendi iç tartışmalarınızın bedelini ne bize ne millete ödetemezsiniz. Kavuk tartışmanız bizi ilgilendirmez.
"Bu ülkenin gençlerini size yedirtmeyeceğiz"
Şimdi çıkmışlar şu gözaltına alındı şu tutuklandı. Başınıza ne geldiyse kavuk sevdanızdan, kibriniz, aç gözlülüğünüz yüzünden geldi. Kendiniz ettiniz kendiniz buldunuz. CHP'yi bu mafya düzenine siz soktunuz. Kendi içinizdeki meseleyi örtmek için sokakları ateşe veren sizsiziniz .Geçleri sokağa sürüp belediye binalarına saklanan sizsiniz. Gençlerin hayatı karardıysa o hayatları karartan CHP olarak yine sizsiniz. Tarih boyunca hep bunu yaptınız. Bu ülkenin pırıl pırıl gençlerini omuzlarına basıp onları bozuk para gibi harcayarak kariyer basamaklarını yükseldiniz. Utanmadan sıkılmadan çıkıp hep başkalarını suçladınız. Kurtla avlayıp sonra da utanmadan timsah gözyaşları döktünüz.
Şimdi gençleri kışkırtıp polise saldırtıyor sonra da timsah gözyaşları döküyorsunuz. Bu ülkenin gençlerini size yedirtmeyeceğiz, kullandırtmayacağız. Gençleri yolsuzluklarınıza paravan etmenize izin vermeyiz. Millet bu tiyatroyu izlemiyor. Kendiniz çalıyor kendiniz oynuyorsunuz. Güvendiğiniz dağlara da çoktan karlar yağdı. Medet umduğunuz batılı aktörler sizi terk edeli çok oldu. Son bir umutla aradığınız numaralar ya kapalı ya sizi engelledi ya da kapsama alanı dışına çıktı. Kimse sizi umursamıyor, yalanlarınıza kanmıyor. Çok büyük çaresizlik içindeler. 3 haftada tüm itibarlarını kaybettiler. Batılı efendilerinden de destek göremedi. Boykot çağrıları döndü CHP'nin kendisini vurdu. Şimdi bize sataşarak partimize ve ittifak ortağımıza edepsizce iftira atıyorlar.
"CHP demek cunta demektir"
Ne diyor Özgür Bey, "CHP istese tek parti olarak devam edecekken ülkeyi seçimlerle tanıştırdı" diyor. Lütuf buyurdunuz... Kalkıp bizi cuntacılıkla suçluyor.
CHP Genel Başkanına kendi tarihini iyi okumasını tavsiye ediyorum. Kirli geçmişi ile yüzleşmelerini öneriyorum. 50'den bu yana sandıkta yoksunuz ve o günden bu yana darbelerden medet umuyorsunuz. CHP demek cunta demektir. CHP bu ülkede darbeciliğin de kitabını yazmıştır. O hakaret ettikleri bağımsız yargı olmasaydı CHP kendi içinden çıkan cunta yönetiminin esiri olacaktı. Yatın kalkın yargıya dua edin ki kendi içinizden çıkan cuntadan sizi onlar kurtardı.
CHP'nin ülke meseleleri ile işi olmaz. Milletle sorunları olan bir partidir CHP. Onların özgürlük anlayışı sadece kendileri ve bir avuç seçkin içindir. Geçen hafta neler yaşandığını gördük, ibretle takip ettik. Sessiz kaldı, açıklama yapmadı diye sanatçılara, medya kuruluşlarına, yerli şirketlere baskı yaptılar. Yıllarca yol yürüdükleri ekran yüzlerini istedikleri kadar ses çıkarmadı diye linç ettiler. Bunun adı barbarlıktır. Daha iktidar umudu yokken bunu yapanlar ellerine yetki geçse neler yapar.
"Firariler yakalanıp yargıya teslim edildikçe dananın kuyruğu asıl ol zaman kopacak."
Sayın Özel artık sadece millet var, milletin muazzez iradesi var. Bugün Türkiye'de milletin takdirine sahip çıkan güçlü bir iktidar var. 15 Temmuz'da kurulmuş Cumhur İttifakı var. Her türlü vesayette kurtulmuş Türk yargısı var. Diplomasisi ile, savunması ile dik duran, mazlumların umudu olan bir Türkiye Cumhuriyeti var. Ne yaparsanız yapın bunu değiştiremeyeceksiniz. Cunta ile, vesayet ile, para kuleleri ile, sınır ötesine yaptığınız çağrılarla varabileceğiniz hiçbir yer yok. Bunu öğreneceksiniz; sandıktan çıkan iradeye kuzu kuzu teslim olacaksınız. Hiç kimse bunların faşizan baskılarına boyun eğmesin, kimse çekinmesin. Kimse öfkeye, yılgınlığa kapılmasın. Korkaklar zafer anıtı dikemez, korkaklar kaybetmeye mahkumdur. Türkiye'yi yerinde zıplayanlar değil, hedeflerine emin adımlarla yürüyenler istikbale taşıyacaktır.
"Yarın DEM heyetini kabul edip terörsüz Türkiye hedefine ulaşma irademizi teyit edeceğiz"
Ana muhalefet kendi iç meselelerini örtmek, İstanbul'daki yolsuzluğu baskılamak istiyor. Yargıdan neyi kaçırmaya çalıştıklarını iyi biliyoruz. Firariler yakalanıp yargıya teslim edildikçe dananın kuyruğu asıl ol zaman kopacak. Bunların milletin yüzüne bakacak halleri kalmayacak. Bizim çok daha mühim gündemlerimiz var. Terörsüz Türkiye gibi hayati meselelerimiz var. Bu süreci inşallah ülkemizin hayrına olacak şekilde neticelendireceğiz. Yarın DEM heyetini kabul ederek hem kendileri ile görüşecek hem de terörsüz Türkiye hedefine ulaşma irademizi teyit edeceğiz.