BIST 9.637
DOLAR 34,57
EURO 36,27
ALTIN 2.969,91
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'de aday belirleme sürecine ilişkin dikkat çeken açıklamalar yaptı. "Yolunu şaşıranları ya ıslah ya tasfiye edeceğiz" diyen Erdoğan, "Her kim ki ben aday gösterilmedim diyerek partimize sırtını dönüyor hatta kendine başka mecralar arıyorsa o kişi hiçbir zaman AK Partili olmamış demektir." ifadelerini kullandı.

Abone ol

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan'ın gündeminde yerel seçimler ve aday belirleme süreci vardı. Parti teşkilatına verdiği mesajlarla dikkat çeken Erdoğan, çarpıcı uyarılarda bulundu. Partide hiç kimsenin "ben" deme hakkının bulunmadığını belirten Erdoğan, "Biz enaniyetten Allah'a sığınan bir medeniyetin mensuplarız. Bunun için AK Parti 'ben' partisi değil, 'biz' partisidir, bu da böyle bilinmelidir." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasete başladıkları günden beri yaptıkları gibi yine millete ram ve teslim olacaklarını belirterek, milletin hizmetine talip olduklarını, bu yolda gece gündüz çalışacaklarını söyledi.

YOLUNU ŞAŞIRANLARI YA ISLAH YA TASFİYE EDECEĞİZ
Varsa noksanları tamamlayacaklarını, yanlışlarını düzelteceklerini, yolunu şaşıranları ya ıslah ya tasfiye edeceklerini vurgulayan Erdoğan, daha çok proje üreteceklerini, yatırım yapacaklarını ve her hane ve kişiyle daha çok hemhal olacaklarını kaydetti.

MİLLETİN GÖNLÜME GİRMEYİ AMAÇLADIK
İşte bunlar başarıldığında, seçim sonuçlarının zaten kendiliğinden şekilleneceği dile getiren Erdoğan, bugüne kadar aslında sandıktan çıkmayı değil milletin gönlüne girmeyi amaçladıkları için başarılı olduklarını ifade etti.

Erdoğan, seçimde de aynı şekilde hedeflerine ulaşmayı umduğunu aktararak, genel başkanından mahalle ve köy temsilcilerine kadar AK Parti kadroları için siyasetin her kademesinin hizmet vasıtası olduğunu vurguladı.

Seçim dönemlerindeki, adaylık mücadelesi sürecinin de bu hizmeti kimin daha iyi yapacağı yarışı ve takdirinden ibaret olduğunun altını çizen Erdoğan, bir göreve kimi zaman 2, kimi zaman 12 veya daha fazla kişinin talip olacağını, sonuçta ise bir kişinin o işi üstlendiğini dile getirdi. 

Aday belli olduğunda, diğer herkesin o adayın yanında saf tuttuğunu ve seçim gününe kadar tıpkı kendisi aday olmuş gibi canla başla çalıştığını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

ZATEN YANLIŞ YERDEDİR
"Her kim ki 'ben aday gösterilmedim' diyerek partimize sırtını dönüyor hatta gidip kendine başka mecralar arıyorsa o kişi zaten hiçbir zaman AK Parti'li olamamış demektir. Her kim ki aynı şekilde 'benim istediğim kişi aday gösterilmedi' diye benzer tavırlara giriyorsa, zaten yanlış yerdedir. Veya ben niye 'şuradan aday gösterilmedim de buradan gösterildim' diyorsa o da kusura bakmasın önce bir nefis muhasebesine kendisini çeksin. Biz bir davayız, teşkilatız, bizde kesinlikle, malum bunu özel toplantılarımızda hep görüşmüşüzdür, değerlendirmeler yapılır, istişare yapılır, bunun sonunda da 'sen filanca yerden adaysın denildiğinde' o da 'evelallah' der, orada çalışmaya başlar. Onu da geçelim. '3 dönemden fazla olmayacak ancak başarılı gördüğümüz arkadaşları bizler daha farklı yerlerde istihdam edebiliriz' dedik.

Peki, ben de başarılıydım ama ben niye istihdam edilmedim' havasına girenler varsa, senin değer noktasındaki skalan ile merkezin skalası farklı olabilir. Aday olurken, 3 dönem orada görev yaparken veya iki dönem görev yaparken her şey iyi, güzel de aday yapılmadığın zaman niye bozuluyorsun, niye o zaman sana bir şeyler oluyor? Bu hareketin, kendine has ilkelerinin olması ve bu ilkelere de tüm arkadaşlarımızın sadakatle sarılması şüphesiz ki bizim görevimizdir."

AK PARTİ BEN PARTİSİ DEĞİL BİZ PARTİSİDİR
Yaklaşık 11 milyon üyesi olan, 24 Haziran seçimlerinde 26 milyon 330 bin oy almış bir partide hiç kimsenin "ben" deme hakkının bulunmadığını belirten Erdoğan, "Biz enaniyetten Allah'a sığınan bir medeniyetin mensuplarız. Bunun için AK Parti 'ben' partisi değil, 'biz' partisidir, bu da böyle bilinmelidir." ifadelerini kullandı.

KENDİSİNE VE ÇEVRESİNE DERT OLAN MİLLETİN DERDİNE NASIL DERMAN OLACAK?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisini 'biz' kavramı içerisinde hisseden herkese AK Parti'de düşecek bir görevin mutlaka olacağının altını çizerek, AK Parti kimliği ile ortaya çıkanların, her hareketiyle örnek olma sorumluluğunu da üstlenmeyi kabul ettiklerini dile getirdi.

Bireysel olarak gaflete düşme, yanlışa sapma iradesinin kişiye ait olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

"AK Parti davasının neferi olarak böyle bir lüksünüz kesinlikle yoktur. Üzerinde en küçük bir şaibe olan, kimseden ikaz beklemeden kapının dışına çıkmalıdır. Gönül yapmak yerine gönül kıran da yanlış yerde olduğunu bilmelidir. Siyaset gönül işidir, gönüllülük işidir. Biz gönül dünyamıza 3 kıta, 7 iklimdeki tüm mazlum kardeşlerimizi sığdırmışken kendi ilçesinde, ilinde alicenap olmayı başaramayanlar, çatımıza ancak zarar verir. AK Parti'de görev almak demek milletin derdi ile dertlenmek, geleceğine ışık tutmak demektir. Kendisi çevresine dert olan, milletin derdine nasıl derman olacak? AK Parti teşkilatlarının kendilerini bu zaviyelerden gözden geçirmelerini istiyorum.

Herkes kendi durumunu elbette en iyi kendi bilir. Ölçümüzün, 'Acaba millet bana ne der' olduğunun da bilinmesini istiyorum. Kuruluşunu ilan ettiğimiz 14 Ağustos 2001 tarihinden beri AK Parti'de bu şuura sahip arkadaşlarımızla yol yürüdük. Arada elbette yorulanlar, yolda kalanlar, yolunu kaybedenler olmuştur. Buna rağmen Türkiye'yi 16 yılda 3 kat büyütmeyi, bölgesinde ve dünyada söz sahibi yapmayı, AK Parti'nin her kademesinde görev almış yoldaşlarımızla, dava ve kader arkadaşlarımızla beraber başardık. İnşallah 2023 hedeflerimize de sizlerle birlikte ulaşacağız. Çocuklarımız, kendilerine emanet edeceğimiz 2053 ve 2071 vizyonlarımızı bu güçlü temel üzerinde yükselteceklerdir."

BÖYLE DÖNEMLER İMTİHAN DÖNEMLERİDİR
Kabine toplantılarında mutat güvenlik konuları yanında önemli gördükleri projeleri, istişare etmeleri gereken her hususu gündemlerine aldıklarına işaret eden Erdoğan, pek çok ülkenin oldukça uzun zaman ve enerji harcayarak gerçekleştirdiği bir dönüşümü, neredeyse birkaç ay içinde büyük ölçüde tamamladıklarını vurguladı. Erdoğan, "Bakanlıklarımızda sistemin henüz tam oturtulamamış olmasından kaynaklanan bazı sıkıntılar olduğunu ve bürokraside bundan kaynaklanan atalet, rehavet ve tıkanıklar yaşandığını biliyoruz. İnşallah bunları da en kısa sürede aşacağız. Böyle dönemler imtihan dönemleridir. İmtihanları başarıyla verenler, milletimizin gönlündeki yerlerini alacaklar, veremeyenler ise nöbeti devredeceklerdir." dedi.


Hizmete açtıkları 5 millet bahçesinin toplam büyüklüğünün 1,5 milyon metrekareyi bulduğunu bildiren Erdoğan, "Sokakları ateşe verenler gelip bu Millet Bahçelerine bakarak gerçek çevrecilik nedir görsünler. Son açılan Millet Bahçeleri ile İstanbul'da kişi başı yeşil alanı yüzde 10 artırdık. Öyle lafla çevrecilik olmuyor." diye konuştu.

GÖZALTINA ALINAN AKADEMİSYENLER
Geçtiğimiz günlerde gözaltına alınan akademisyenlerle ilgili Batı'dan gelen eleştirilere yanıt veren Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: "Gezi olaylarında bu olayları yapanların finansörü konumundaki şu anda cezaevinde olan bu kişiyle iltisaklı birçok malum kişi akademisyenler de var. Bunlar geçenlerde gözaltına alındı. Malum çevreler batı dünyası açıklamalar yapılıyor. Türkiye'de de bu işlerin finansörü durumunda olanlar var. Bu içeri alınınca neden rahatsız oluyorsun? Kendi ülkenizde olunca feryad figan. Türkiye'de olunca akademisyendir falan filan. Siz bunları bizim külahımıza anlatın.

ÜLKEMİZİ BÖLEMEYECEKSİNİZ BÖYLE BİLİN
Dün TürkAkım hattının Karadeniz'den ülkemize ulaşması törenine katıldık. Konuşacaksak bunları konuşalım. Sizin bunlarla hiç alakanız yok mu? Karadeniz'in bir ucundan diğer ucuna böyle bir yatırım gerçekleşiyor. Ülkemize yeni bir doğalgaz imkanı oluyor. Bu gündeminizde değil. Gündemlerinde hala biz Türkiye'yi nasıl karıştırırız bu var. Ülkemizi bölemeyeceksiniz böyle bilin."

TÜRKÇE EZAN TEPKİSİ
Türkçe ezan tartışmalarına değinen Erdoğan şunları söyledi: "Dünyanın kendini 21. yy'nin ikinci yarısına hazırladığı dönemde birilerinin ıslarla 60-70-80'lerin baskı iklimine taşımaya çalışıyor olması manidardır. Yapılmaya çalışılan gericiliktir. Hala tek parti dönemini özleyenlere söylenecek başka ne söz olabilir? Milletimiz tek parti dönemini vicdanında hakettiği yere oturtmuştur."

CHP'NİN ENKAZINI KALDIRMAK BİZE NASİP OLDU
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin, kendi vicdanında, tek parti dönemini hak ettiği yere çoktan oturttuğunu vurgulayarak, şu anekdotu paylaştı:

"Büyük Hiciv şairimiz Eşref, cumhuriyet öncesi dönemde bir ilçede kaymakamlık yaparken, merkezden bir telgraf gelir. Telgrafta, 'Kaymakamlık binasının ihtiyaçlarını bildirin stop.' yazmaktadır. Eşref, bu telgrafa, 'Binanın muhtelif yerleri akıyor stop.' şeklinde bir cevap gönderir. Merkezden gelen ikinci telgrafta, 'Binanın nereleri akıyor, ayrı ayrı yazıp gönderin stop.' Bu ifade yer almaktadır. Bunun üzerine Eşref, o hışımla telgrafhaneye iner ve telgrafçıya, yaz oğlum der: Binanın muslukları hariç her yerleri akıyor stop."

CHP'nin memleketi yönettiği, tasallut altına aldığı dönemi tam bu şekilde tarif etmenin mümkün olduğunu bildiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Biz bunun, CHP'den devraldığımız İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden, 2002'de hükümete geldiğimizde devraldığımız kurumlardan bizzat şahidiyiz, gayet iyi biliriz. İstanbul Büyükşehir Belediyesini devraldığımızda, tam da şair Eşref'in hicvinde olduğu gibi şehrin muslukları hariç, her yeri akıyordu. Sokaklardan çöp suları akıyordu. Haliç'ten lağım akıyordu. Şehrin dört bir yanından yokluk, yoksulluk, sefalet akıyordu. Sadece iş bilmez değil, aynı zamanda rüşvet, yolsuzluk, mezhepçilik, meşrepçilik paçalardan akıyordu. Su derseniz, o zaten hiç akmıyordu. Tankerlerin, eskilerden kalma çeşmelerin önünde bidon kuyrukları alıp başını gitmişti. CHP'nin tahribatını tamir etmek, enkazını kaldırmak, İstanbul'un suya hasretini gidermek, hamdolsun bize nasip oldu."