BIST 9.368
DOLAR 34,53
EURO 36,15
ALTIN 2.961,05
HABER /  POLİTİKA

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Millet İttifakı'na: Yuvarlak masada yer beğenmeyenlere millet yerini gösterecek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Ankara Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuştu. Erdoğan Millet İttifakı'na seslenerek, "Yuvarlak masada yer beğenmeyenlere milletim yerini gösterecek" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca, Rusya-Ukrayna savaşını örnek göstererek, "Bunlardan ibret alarak yolumuza devam edeceğiz" açıklaması yaptı.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Erdoğan muhalefet partilerine seslenip, "Bu 6'lılardan hiç duydunuz mu şu kadar okul, konut, hastane yapacağız diye? Diyemezler" dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan,AK Parti Ankara Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan burada açıklamalarda bulundu.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde;

Rabbime bana sizler gibi dava ve yol arkadaşları verdiği için hamdediyorum. Kuruluşundan bugüne AK Parti Ankara teşkilatlarının her kademesinde görev almış tüm kardeşlerimizi gönülden tebrik ediyorum.

Sizler Selçuklu'nun ve Osmanlı'nın emaneti bu şehrin günümüzdeki bayraktarlarısınız. Darbecilerin attıkları bombalara, kurşunlara, araçların üzerinden geçirdikleri tanklara cesaretle karşı koyan Ankaralılara bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.

Ankara sadece devletimizin başkenti değil, aynı zamanda ülkemizin tüm zenginliklerini, birikimini, umudunu toplayan mazi ve atiye arasındaki köprünün kilit taşı arasındaki şehirdir. Bizim için de Ankara, daima özel ve kritik bir yer olmuştur.

 Ankara'daki varlığımızı, birliğimizi, gücümüzü ne kadar üst düzeyde tutarsak tüm Türkiye'deki hareket alanımız o kadar genişler. Ankara teşkilatımız geçtiğimiz yıl yaptığı 83 bin 600 yeni üye ve toplamda ulaştığı 788 bin üye ile şehirdeki siyasi partilerin toplamının katbekat üstünde bir başarıya imza atmıştır. Bu ilk 2 ayındaki üye sayısı 18 bin 500'e ulaşmış olması yükselişin sürdüğüne işaret ediyor. Sevgili gençler sizleri anlıyorum. Sizleri biliyorum.

"Yuvarlak masada yer beğenmeyenlere milletim yer gösterecektir"
İnşallah 2023'te bu şehrin sokakları gözleri umut ve sevinçle parlayan başkentlilerin coşkulu sloganları ile çınlatacaktır. Gönlü kazanılmadık tek bir insanımızı bırakmayacak şekilde Ankara'yı kucaklamanızı istiyorum. Sizlerdeki bu azim, bu kararlılık bu birlik ve beraberlik daim olduğu sürece ne bu davanın ne de AK Parti'nin önünü kesmeye kimsenin gücü yetmez. Yuvarlak masa etrafında yer beğenmeyenlere milletim yeri gösterecektir.

"Biz milletimizle yürüdük"
Ülkenin milli iradenin en güçlü sürdüğü dönem bizim dönemimizdir. Uzun süre bunalan milletimiz, AK Parti ile çıkış yolu gözetmiştir. AK Parti'yi millet kurmuş, iktidara millet taşımıştır. AK Parti'nin vesayetle, darbecilerle mücadelesi hep milletin desteğiyle başarıya ulaşmıştır. Yürüyeceksin, milletin arkandan yürüyecek. Biz milletle yürüdük. O malum çevrelerle değil. Ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırma, gençlerimize 2053 vizyonunu miras bırakma ve bu mücadelemizi milletimizin desteğiyle sonuca ulaştıracağız. Diyorlar ki; "AK Parti'de gençlik yok" Siz arayın bulursunuz. Gençlik burada. AK gençlik, AK kadınlar gümbür gümbür geleceğe yürüyor.

AK Parti'nin hiç bir mensubu millete sırtını dönemez
AK Parti'nin hiç bir yöneticisi mensubu millete sırtını dönemez, kopuk olamaz. Partimizi mensubu olduğu davanın şuurunda, birikimi ve gayretiyle kendini adamış teşkilat mensuplarıyla birlikte bugünlere getirdik. Beraber yol yürüdüğümüz, nice sınamaların üstesinden geldiğimiz kardeşlerimizin her birine teşekkür ediyorum. Teşkilatımızdan önümüzdeki seçimlere yönelik çok daha fazla gayret, çok daha fazla çalışma bekliyoruz.

Türkiye'nin önünde 2 yol vardır
İşte Rusya-Ukrayna arasındaki gelişmeleri görüyorsunuz dimi. Düştükleri durumu görüyorsunuz değil mi? Bizler bunlardan ibret alarak yolumuza devam edeceğiz.

Türkiye'nin önünde 2 yol vardır. Birincisi ülkemizin büyük emekler, gayretlerle geldiği yeri, dünyanın en büyük ekonomileri, askeri güçleri arasına girerek taçlandırmaktır. İkincisi 1990'lı yılların siyasi istikrarsızlık, sosyal kaos dönemlerine geri dönmektir. 

"28 şubat ittifakının tek derdi kendilerine verilen gündemi uygulamaktır"
28 Şubat ittifakı çatısı altında bir araya gelenler, o masaya oturtma cesareti bulamadıkları ortaklarıyla birlikte ülkenin meseleleri konusunda dişe dokunur tek bir şey ortaya koyamıyorlar. Bunların bir araya gelme gayreti ülkenin sorunları çözmek, kalkınmayı hızlandırmak değildir. Bunların tek derdi kendilerine ajanslar vasıtasıyla verilen gündemi uygulamaktır. Ama siyasette proje milli iradeye saygısızlıktır, hatta tehdittir. Bunların tanımı bu.

Milletimiz bulduğu her fırsatta bu projeleri çöpe atmış, beklentilerine hedeflerine uygun istikamete çevirmiştir. İnşallah bu sefer ki proje de milletimiz tarafından sandığa gömülecektir. Gezi olaylarıyla, 15-25 Aralık, darbe girişimiyle ekonomik tuzakla başaramadıklarını, 28 Şubat ittifak projesiyle elde edemeyecekler, edemezler. Türkiye'nin virüs siyasetiyle, uzaktan kumandayla yönetilemeyecek bir ülke olduğunu dost, düşman bir kez daha herkes görecektir.

"Bu millet sizi gömer, neyi yıkıyorsunuz"
Hastanesinden yoluna, sanayisinden dış politikasına yapılan her şeyi kötülemenin adı siyaset değil, köksüzlüğün dışa vurumudur. Biz devletimizin binlerce yıllık tarihine, ecdadımızın emanetlerine bunun için dört elle sarılıyoruz. Bu 6'lılardan bir şey dudunuz mu_? Deseler ki "bunlar milli geliri 3 katına çıkardı, 5 katına çıkaracağız. Bunlar ülkeyi yılda %5 büyüttü, biz %6 büyüteceğiz. "eyvallah. Ama bunlar diyorlar ki biz AK Parti'nin yaptığı her eseri yıkacağız. Bunlarda utanma yok. 18 Mart Çanakkale Köprüsü'yle ilgili adımı atıyoruz. Ellerinden gelse "bu köprüyü yıkacağız" derler.

Bu millet sizi gömer gömer, neyi yıkıyorsun. Boğaz'ın altından Marmaray'ı geçirdik ne oldu. Kullanıyorlar mı? Kullanıyorlar. Osmangazi Köprüsü'nü yaptık. Bay Kemal buradan İzmir'e gidiyordur. Biz kıskanmadık. Geçerlerse geçsinler.

Hangi alana elinizi atarsanız atın. Bir yanda AK Parti'nin yaptığı devasal işleri, bir yanda bunların kısır hesaplarını görürsünüz. 2023 seçimleri, ülkemizde bu çalışmadan, üretmeden, sadece yalan ve iftirayla siyaset yapan partilerin devrinin sona ereceği yıl olacaktır. Bugüne kadar kendi partilerinin içindeki, taciz, yolsuzluk, tecavüzlerin üstünü örtenlerin yarın öbür gün iktidara geldiğinde yapacaklarını düşünmek istemiyoruz.

Ne CHP'den ne de diğerlerinden bir ses çıkmadı
Türkiye siyasetiyle ekonomisiyle, askeriyle, sosyal yapısıyla güçlü olmak zorundadır. Bölgemizde hiçbir hadisenin hiçbir krizin Türkiye'den bağımsız olamadığı inkar edilemeyecek bir gerçektir. Geçtiğimiz yıl kendimiz yeni anayasa çalışması başlatmıştık. Muhalefetten kendi metinlerini hazırlaması çağrısında bulunmuştuk. Aradan 1 yıl geçti. Ne CHP'den ne de diğerlerinden bir ses çıkmadı. Şimdi bir şeyler hazırlamışlar. Hazırladıkları geriye dönüş.

Düşünün Suriye, Doğu Akdeniz, Libya krizi çıkıyor. O ara bunlar kendi arayla hangi sırayla yürüyeceğinin kavgasını verdiği için ülke perişan oluyor. Ülkemizin bir köşesinde sel, bir köşesinden yangın bir köşesinde deprem felaketi yaşanıyor, bunlar kimin ayağını önce atacağının kararını veremediği için ülke perişan oluyor. Biz ülkeyi bu hastalıktan, çarpıklıktan kurtarmak için 20 yılımızı harcadık. Şimdi bunlar filmi geriye sardırıp eskiye dönmek istiyorlar.

Cumhurbaşkanlığı'ndaki adaylarının adını koyabilmiş değiller
Daha kendi aralarındaki sıralamanın içinden çıkamayanların, ülkenin meselelerini anlayabilmeleri, çözüm üretebilmeleri ve en önemlisi hayata geçirmeleri zaten mümkün değildir. Neyi nasıl yapacaklarına dair tek bir teklif olmadığı gibi pek çok meseleye dahil üstün körü olsa da bir teklif yoktur. Hazırladıkları program vizyondan yoksundur.

Cumhurbaşkanlığı'ndaki adaylarının adını koyabilmiş değiller. Teklif ettikleri sistem bile Cumhurbaşkanını ifade edemeyecek kadar pespaye bir çalışmadır. Geçmişteki sorunları nasıl çözdüysek gelecekteki sorunların çözümünün adresi yine biziz.

AK Parti teşkilatları olarak sizlere düşen görev, tüm bu hakikatleri insanlara anlatmak. Onlarla aramızdaki gönül köprüsünü güçlendirmektir.