Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti teşkilatıyla bayramlaşma programında gündeme ilişkin konuştu. Erdoğan, kontrollü normalleşmenin pazartesi günü başlayacağını açıkladı. Erdoğan, İsrail'e yönelik sert tepkisini sürdürdü.
Abone olCumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti teşkilatıyla bayramlaşma programında konuşma yaptı. Pazartesi gününden itibaren kontrollü normalleşme uygulamasına başlanacağını bildiren Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu. İsrail'in Gazze'ye yönelik alçak saldırılarına çok sert tepki gösteren Erdoğan, 'Kudüs'te yıllardır devam eden ve Ramazan ayının son günlerinde yaşanan hadiseler nedeniyle bayrama buruk girdik. Saldırılar karşısında terör devleti İsrail'e öfkeliyiz' dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle;
Milletimizin her bir ferdine yaptıkları fedakarlıklar ve sabırları için şükranlarımı sunuyorum. Yaptığımız özverilerin karşılığını belirgin düşüşle gördük. İnşallah, tedbiri elden bırakmadan bu sayıları çok daha aşağılara çekmeyi umuyoruz.
Kontrollü normalleşme başlıyor
Pazartesi gününden itibaren kontrollü normalleşme takvimimizi uygulamaya başlıyoruz. Detayları kabine toplantımızın ardından paylaşacağız. Niyetimiz Mayıs ayı sonuna kadar ihtiyatlı hareket etmeyi sürdüreceğiz.
Tedbirlerin gevşemesi için Haziran ayını işaret etti
Haziran ayı itibariyle tedbirleri önemli ölçüde gevşetmeyi planlıyoruz. Milletimin şundan emin olmasını istiyorum.
2020 Mart ayından beri aldığımız tedbirlerin ve kısıtlamaların tek amacı 84 milyonun sağlığını, hayatını ve geleceğini korumaktır. Mecbur olmadığımız hiçbir tedbire başvurmayacağız. Vatandaşımızın işine, aşına zarar vermeyecek şekilde uygulamaya özen gösteriyoruz. Yaşadığımız bu sıkıntılı sürecin en az hasarla atlatılmasını sağlamaktır.
Üretim tarafında bunu başardığımızı görüyoruz. Sanayi ve ihracat rakamları yeni rekorlar kırarak olumlu yönde ilerliyor. Esnaflarımız ile turizm sektörüne her türlü desteği vermenin gayreti içindeyiz.
"Terör devleti İsrail'e öfkeliyiz"
Türkiye kadim tarihi, medeniyet ve kültür bağları sebebiyle geniş bir coğrafyanın mesuliyetini üzerinde taşıyan büyük bir ülkedir. Bu geniş coğrafyada yaşanan olumlu veya olumsuz her hadise bizi doğrudan ilgilendiriyoruz. Sevinçleri sevincimiz, sıkıntısı sıkıntımızı, hüznü de hüznümüzdür.
Kudüs'te yıllardır devam eden ve Ramazan ayının son günlerinde yaşanan hadiseler nedeniyle bayrama buruk girdik. Saldırılar karşısında terör devleti İsrail'e öfkeliyiz
Tüm dünya görmezden gelse bile İsrail'in zulmüne eyvallah etmeyeceğiz. Dün Suriye sınırlarımız boyunca kurulmaya çalışılan terör koridoruna nasıl izin vermemişsek bugün de Mescid-i Aksa'nın mahremiyetine uzanan ellere aynı kararlılıkla karşı çıkıyoruz.
Dün Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ'ı ve işgal altındaki topraklarını kurtarma mücadelesini hangi şevkle desteklemişsek, bugün Kudüs'te Filistin şehirlerinde yaşanan zulme karşı aynı hissayatla harekete geçiyoruz. İsrail'in döktüğü kanlara, yaptığı saygısızlığa sessiz kalarak veya açıkça arka çıkarak ortak olanlar bir gün sıranın kendilerine geleceğini bilmelidir.
Kudüs gibi hem Müslümanların hem Hristiyanların hem de Musevilerin kutsal mekanlarını bünyesinde barındıran bir şehri fütursuzca yağmalamaya kalkan bu terör devleti artık tüm sınırları aşmış durumdadır. Hangi inançtan, hangi kökenden, hangi meşrepten olursa olsun her devleti, her kurumu bir an önce harekete geçmeye davet ediyoruz.
İslam İşbirliği Teşkilatı, derhal somut ve etkin bir tutum almazsa kendi varlığını inkar etmiş olacaktır. BM Güvenlik Konseyi'nin Genel Kurul'da alınan kararla uygun şekilde, süratle Kudüs'te barışı ve huzuru sağlayacak adımları atması şarttır. Altını bir kez daha çiziyorum. Her ne yapılacaksa derhal yapılmalıdır. Aksi takdir ortaya çıkacak tablonun vahim sonuçlarıyla yüzleşilmesi kaçınılmazdır.