Cumhurbaşkanı Erdoğan, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Diyarbakır'daki patlamaya ilişkin, "Daha önce buna benzer birçok terör eylemi oldu ve dünya bunlara hep sessiz kaldı." dedi.
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Su Bakanları Toplantısı'nda konuştu.
Diyarbakır Tanışık köyünde bölücü terör örgütü PKK'nın mühimmat yüklemesi sırasında meydana gelen ve 16 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan patlamaya ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan "Burada bir terör örgütünün yüzlerce masum insanı katletmeye yönelik bir eylem teşebbüsü ve bu eylemi hayatları pahasına engelleyen 16 vatandaşımız söz konusudur. Normal şartlarda bir kamyon dolusu patlayıcıyı Diyarbakır şehir merkezinde kullanmayı hedefleyen bir örgütün bu eyleminin tüm dünyada çok ciddi yankı bulması ve şiddetle telin edilmesi lazımdır. Daha önce buna benzer birçok terör eylemi oldu ve dünya bunlara hep sessiz kaldı. Bölücü terör örgütünün çeşitli isimler altında rahatlıkla faaliyet gösterdiği hatta desteklendiği Batı ülkeleri başta olmak üzere kimseden bu elim hadiseye yönelik ciddi bir ses çıkmamıştır. Paris'te, Brüksel'de olunca çıkıyor ama Lahor'da, Ankara'da, İstanbul'da, Diyarbakır'da olunca çıkmıyor. İşte bizim içimiz bundan yanıyor. Bu ikircikli tavır nereye kadar? Siyasetin dünyada dürüst olmadığını görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:
İstanbul'da 2012'de gerçekleştirdiğimiz Bakanlar Konferansı'nda onaylanan Su Vizyonu Belgesi'ni hayata geçirmeliyiz. Bunu özellikle altını çizerek vurgulamak istiyorum. Belgeleri imzalıyoruz ama bunları hayata geçirmeye gelince, hayata geçirmiyoruz. Oturup, konuşup, dağılacaksak, bunu hayata geçirmeyeceksek bu toplantıların bereketi kayboluyor. Bu toplantılarımızı bereketlendirmemiz lazım. Netice almamız lazım. Netice almıyorsak yazık olur. Bu toplantıda alınan kararlarla kurulması beklenen Su Konseyi'nin de iş birliği adımlarının hızlanmasına ve Müslüman coğrafyasında refah seviyesinin artmasına katkı sağlamasını temenni ediyorum.
"HAMDOLSUN HEPSİNE SAHİP ÇIKMIŞIZ"
Bugüne kadar Suriyeliler için harcadığımız meblağ, 10 milyar doları aşmıştır. Bu faturalıdır ama bir o kadar da sivil toplum kuruluşlarımızın, belediyelerimizin yaptığı yardımlar, destekler var. Burada her gün devam eden bir harcamadan söz ediyoruz. Söz verilen kaynak gelirse misafirlerimizin durumlarını daha da iyileştirme, daha da geliştirme imkanına kavuşuruz. Yoksa 3 milyon insan ülkemizde zaten barınıyor, hiçbiri de aç değil. Hamdolsun hepsine sahip çıkmışız. AB ülkelerinin ikircikli ve samimiyetsiz tavrını bir kenara bırakıyorum, asıl İslam ülkelerinin bu insanlara sahip çıkmasına ihtiyaç var. Önümüzdeki dönemde hassas bir yaklaşım sergileneceğine inanıyorum.
"AB'NİN BÖYLE BİR DESTEK VERMESİNEN MEMNUN OLURUZ"
Avrupa ülkelerinde mültecilerin yaşadığı dramlar konuyla ilgili bakış açısı farklılığından kaynaklanıyor çünkü konu eğer imkan meselesiyse Avrupa ülkelerinin imkanları bizden katbekat fazladır. Bilindiği gibi AB üyeliğimiz çerçevesinde karşı tarafın zaten yükümlülüğü olan vize muafiyeti için önümüze pek çok şart getirdiler. Bunlardan biri de Suriyeli sığınmacıların ülkemizdeki barınma şartlarını düzeltecek çalışmalar için bize sağlayacakları 3 milyar avroluk kaynaktı. Son 6 yıldır bu çalışmaları zaten yapan bir ülke olarak AB'nin bize böyle bir destek vermesinden elbette memnun oluruz. Bu bizim bütçemize girecek değil, bu direkt olarak Suriyeli kardeşlerimize girecek olan bir destek. Fakat, mesele öyle bir yere getirilip düğümlendi ki sanki bu kaynak sığınmacılara destek için verilmiyor da bize bağış yapılıyormuş gibi bir intiba ortaya çıktı. Bizden proje istiyorlar, halbuki biz projelerin hepsini zaten gerçekleştirmişiz. Ne projesi?
"MÜSLÜMANLARA YAPILACAK EN HAYIRLI HİZMETLER"
İİT'nin gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelere yardım eli uzatması çok önemlidir. Bu destek ve iş birliklerinin özellikle su alanında hayata geçirilmesi Müslümanlara yapılacak en hayırlı hizmetlerden biridir. Biri sudur, diğeri elektrik enerjisidir. Bunları başarmamız lazım. Müslümanlar elektrik enerjisinde ve su konusunda dayanışma içerisinde olmalı ve bu iki nimetten mahrum olmamalı.
"TERÖR ÖRGÜTÜ EN BÜYÜK DESTEĞİ BU TUTUMDAN ALIYOR"
Her zaman söylüyoruz, bugün dünyanın en önemli sorunu terörün bizatihi kendisi değildir. Bugün dünyanın en önemli sorunu, terör örgütleri karşısında takınılan bu ikiyüzlü, riyakar, samimiyetsiz tutumdur. Çünkü, terör örgütleri en büyük gücü, en büyük desteği işte bu tutumdan alıyor. Dünyada silah sektörünü elinde tutan ülkeler bu teröristlere bizzat silahlarını veriyorlar. Hadi buna da 'hayır' desinler. Artık bu terör örgütlerinin elinde hangi ülkelerin silahları olduğunu hepsi tarafımızdan biliniyor.