BIST 9.725
DOLAR 35,19
EURO 36,72
ALTIN 2.968,40
HABER /  GÜNCEL

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan flaş açıklamalar

Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde İyilik Ödülleri Programı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Zeytin Dalı Harekatı'nın başlangıcından bu yana 3400 teröristin etkisiz hale getirildiğini söyledi.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Zeytin Dalı Harekatı'nda bugüne kadar 3 bin 400 teröristin etkisiz hale getirildiğini söyledi. Afrin'i gerçek sahiplerine teslim etmek için gidildiğini belirten Erdoğan, dünyaya bir kez daha seslenerek "Siz bombalarla Doğu Guta'da binlerce, çocuk, yaşlı, kadın, bu insanları öldürürken, Suriye'de bir milyona yaklaşan insanı öldürürken, biz sadece mazlum olanlara yardım elini uzatıyoruz, aramızdaki fark bu" diye konuştu.

Türkiye Diyanet Vakfı tarafından Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen İyilik Ödülleri Programı'nda konuştu.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

''Bu ödüller vesilesiyle bizler de birbirinden değerli hayır faaliyetlerinden haberdar olduk. Etrafımızda yaşanan şiddete rağmen dünyanın dört bir ucundan gelen iyilik hikayeleri ile sevindik umutlandık.

''BU YILKİ VEFA ÖDÜLÜ'NÜN ANLAMLI YERE GİTTİĞİNİ GÖRÜYORUM''

Bu yılki Vefa Ödülü'nün anlamlı yere gittiğini görüyorum. Vefa Ödülü'nün istikbalimizin ve istiklalimizin teminatı kahraman Mehmetçiklerimize takdim edilmesinden büyük bir memnuniyet duydum. TSK'mız gerçekleştirdiği başarılı operasyonlarla hem vatanımızın güvenliğini temin ediyor hem de terör örgütlerinin zulmüne maruz kalan kardeşlerimizin yardımlarına koşuyor.

''TERÖR ÖRGÜTÜNÜN MAKYAJI TEL TEL DÖKÜLÜYOR''

Son birkaç gündür Afrin'den yansıyan insanlık dışı manzaraları sizler de görüyorsunuz. Sivilleri canlı kalkan olarak kullanan, kurduğu tuzaklarla çocukları katleden terör örgütünün makyajı tel tel dökülüyor.

''ŞU AN İTİBARIYLA 3400 TERÖRİSTİ ETKİSİZ HALE GETİRDİK''

Şu an itibarıyla 3400 teröristi etkisiz hale getirdik. Artık Afrin'e girdik giriyoruz, çok fazla bir şey kalmadı ama biz işgal için girmiyoruz. Biz, Afrin'i oraların gerçek sahiplerine teslim etmek için giriyoruz. İnsanlıktan, adalet ve merhametten taviz vermeden, hakkımızda yürütülen kara propagandaya aldırmadan Afrin'i, Münbiç'i ve Suriye'nin kuzeyini bu katil sürülerinden tamamen temizleyeceğiz.

''SİVİLLERİ HEDEF ALSAYDIK AFRİN ÇOKTAN DÜŞMÜŞTÜ''

Batı medyasında moda ikonu edasıyla pazarlanan teröristlerin vahşi, gaddar ve katil yüzleri ifşa oluyor. Mehmetçiklerimiz, Özgür Suriye Ordusu ile beraber teröristlerden temizlediği her toprak parçasıyla bölge halkının geleceğini de kurtarıyor. DEAŞ bahanesiyle coğrafyamıza biçilmeye çalışılan kefeni, Allah'ın izni, milletimizin duası, kahraman askerlerimizin mücadelesi ile inşallah paramparça ettik, ediyoruz. Bize kalkıp akıl veriyorlar sivil insanlar ölüyor bilerek konuşun bilmeden konuşmayın. Biz, sivil insanları hiçbir zaman hedef almadık. Eğer sivilleri hedef alsaydık Afrin çoktan düşmüştü beyler. Birileri, mazlumların kanı ve gözyaşı üzerinden semirmeye çalışırken, bizim kuruluşlarımız Suriye'den Irak'a kadar tüm insanlığın yüzünü ağarttı.

''HEPSİ DİYANET CAMİASININ İLGİ ALANINDA''

Birilerinin son zamanlarda söyledikleri birçok şeyler var. Onların hepsi Diyanet camiasının inşallah ilgi alanındadır. Bizim derdimiz 'Doğrudan doğruya Kuran'dan alarak ilhamı asrın idrakine söyletmeliyiz İslam'ı.' Bizim için başka kapı yok. Tek kapı orası diğerleri boş. Bazı ukalalar bu hadisler üzerinde yok şöyleydi böyleydi gibi laflar konuşuyorlar. Bu Hadis-i Şerif'ler Kur'an-ı Kerim'in hükümlerine uyuyorsa bu hadisler sahihtir.

''TÜM DİYANET CAMİAMIZ ALANI HİÇBİR ZAMAN BOŞ BIRAKMAYACAK''

Tüm Diyanet camiamızın Türkiye'nin dört bir yanındaki mensuplarıyla alanı hiçbir zaman boş bırakmayacaklar. Biz vazifemizi yaptık ne oldu diyemezler. Bunun çözüme uğraması için bu vazifenin yapılması lazım ki gelip birileri oraları işgal etmesin. Hem dinimize yönelik saldırıların hem de İslam'a ve Müslümanlara olan ilgilinin arttığı bir dönemde, hocalarımızın irşat vazifelerini ifa ederken ve İslam'ı anlatırken çok daha dikkatli olmaları gerekiyor. İnternetin sosyal medyanın hayatımızın her anına girdiği bir dönemde menfi haber yorum ve ifadeler çok daha hızlı yayılıyor. İlgili ilgisiz birçok kişi bunları maksadı aşacak şekilde Müslümanları karalamak için kullanabiliyor. İslam'ı anlatırken din ve millet düşmanlarına istismar aracı vermeyeceğiz.

SOSYAL MEDYA UYARISI: "DİBİNİ GÖRMEDİĞİMİZ KUYUYA DALMAYACAĞIZ"

İnternetin, sosyal medyanın hayatımıza girdiği bir dönemde menfi ifadeler hızla yayılıyor. İlgili ilgisiz birçok kişi bunları maksadı aşacak şekilde, Müslümanları ve İslam'ı karalamak için kullanabiliyor. Tüm ilahiyatçılarımızın bu noktada azami gayret göstermesi gerektiğine inanıyorum. Kimseyi incitmeyelim, daima güler yüzlü irşad vazifesimizi yerine getireceğiz. Sosyal medyanın ve internetin parıltısına kendimizi kaptırmayacak, dibini görmediğimiz kuyuya asla dalmayacağız. Sözümüzün ağırlığını kuyumcu titizliği ile tartarak, birliğimiz ve sevgimizle insanları İslam'a çağırmaya devam edeceğiz. Müslümanlar olarak birbirimize kentlenmemiz, safları sıklaştırmamız gerekiyor.

''MODERN HASAN SABBAH'LARIN EVLATLARIMIZI EFSUNLAMASINA İZİN VERMEMELİYİZ''

Birileri bizi ısrarla, FETÖ, DEAŞ ve Boko Haram'ın sapık din anlayışlarına mahkum etmeye çalışıyorlar. Özünden ve ruhundan kopardıkları, rahatça kullanabildikleri bu yapıları bize adeta dayatıyorlar. Türkiye genelinde 251 şehidimiz var. Bunlar bizde yara. Biz bunları unutmadık, unutmuyoruz, unutmayacağız. Hukuk içerisinde de bunun bedelini ödeyecekler. DEAŞ ve FETÖ eski Roma'nın sembollerinden Janus'un biri doğuya biri batıya bakan iki yüzü gibidir. İslam ümmeti olarak artık şunu görmemiz gerekiyor. Birileri bizi kendi dinimizin kavramları ile, kendi dinimize mensup görünenlerle vurmaya çalışıyor. Mesele beyaz pirincin içindeki beyaz taşı bulup çıkarmaktır.

Gençlerimizin üç beş şarlatanın elinden mankurtlaşmasına asla müsaadet etmemeliyiz. Modern Hasan Sabbah'ların sapık anlayışları ile Neo Haşhaşilere çevirmesine izin vermemeliyiz. Din eğitimine çok büyük önem vermeliyiz. Muteber kurumlar, vakıflar ve şahıslar tarafından yürütülmesini sağlamak zorundayız. Bizler gerçekten zengin bir kaynağa sahibiz. Hocalarımızın, vaizlerimizin, Kur'an kursu öğreticilerimizin evvela kendilerini çok iyi yetiştirmeleri sonra bu birikimlerini her cinsiyetten, her yaştan insana aktarmaları gerekiyor. Allah yar ve yardımcımız olsun."