BIST 9.725
DOLAR 35,19
EURO 36,80
ALTIN 2.970,00
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan enflasyon açıklaması

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2022'nin ilk kabine toplantısı sonrası açıklama yapıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, pandeminin ekonomik etkilerinin bir süre daha devam edeceğini söyledi.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, memur maaşlarına toplamda %28 oranında artış yapıldığı ifade ederek ilave destekle birlikte bu oranın %30,5'e çıkartıldığını söyledi. Emekli maaşlarının 2500 liranın altında olmayacağını da açıklayan Erdoğan, kur korumalı TL mevduatına kısa sürede 78 milyar TL'lik bir geçişin yapıldığını belirterek, "Bu uygulamayı genişletiyoruz. Ülkemiz ekonomisini, istikrar ve güven içinde büyümesine katkı sağlayacak yeni araçlarla birlikte 2022'de daha güçlendireceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Kabine Toplantısı sonrası, ekonomi, Turizm, enflasyon ve gündeme ilişkin önemli konularla ilgili açıklamalarda bulundu. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

"Geçtiğimiz 20 yılda ülkemizin kalkınma alt yapısında sağladığı alt yapı sayesinde küresel krizden olumlu yönde ayrıştırmayı başladık. Milletimizin moralini bozmaya çalışsa da dünyayı izleyen herkes Türkiye'nin durduğu yeri taktirle karşılıyor.

Girdiğimiz yeni yılda ihracatımızı daha ileriye taşımak için elimizde pek çok plan var. Önümüzdeki yıl bu vakitler milletimize çok daha büyük müjdeler vermeyi umut ediyoruz.

Türkiye tarihinde enflasyonla en büyük mücadeleyi veren biziz. En kısa sürede tek haneli rakamlara geriletmekte kararlıyız.


"Bereketli ve kazançlı bir sezon olacak"

Salgının turizm sektöründe yarattığı olumsuz etkileri hızla ortadan kaldırmak için aldığımız tedbirlerin verdiğimiz teşvik ve desteklerin karşılığını özellikle gördüğümüz bir sezonu geride bıraktık. Bu sektörde 2021'i 29 milyon turist sayısı ve 24 milyar doları aşan bir turizm geliriyle kapattık. Bir başka ifadeyle turizmde önceki yıla göre ziyaretçi sayısında yüzde 83'lük, gelirde yüzde 100'lük bir artış sağladık. Devlet ve özel sektörün yakın işbirliğiyle gerçekleştirdiğimiz büyük atılım sayesinde sadece kayıplarımızın önemli bir kısmını telafi etmekle kalmadık, Akdeniz havzasındaki rakiplerimizi de geride bıraktık. Artık hedefimiz salgın öncesi ziyaretçi sayısına ulaşmanın ötesinde çok daha büyük gelir seviyesine çıkmaktır. İnşallah 2022 yılı bu hedefe biraz daha yaklaştığımız verimli, bereketli ve kazançlı bir sezon olacaktır.

En az 12 ay boyunca istihdam etme taahhüdünde bulunan işletmelere 100 bin lira destek veriyoruz. Kadın istihdamında bu rakam 110 bin lirayı buluyor.


75 bin yeni istihdam müjdesi

KOSGEP destekleriyle ilgili bir müjdemizi de sizlerle paylaşmak istiyorum. Bilindiği gibi Nisan ayında mikro ve küçük işletmelere yönelik bir hızlı destek programı başlatmıştık. Bu programın kapsamını yeni mezun gençlerimizin istihdamını teşvik edecek şekilde genişletiyoruz. Son 12 ayda çalışan sayısını koruyup meslek lisesi veya üniversite mezunu gencimizi en az 12 ay boyunca istihdam etme taahhüdünde bulunan işletmelere 100 bin lira destek veriyoruz. Kadın istihdamında bu rakam 110 bin lirayı buluyor. Mikro işletmelerde ve küçük işletmelerde 5 personele kadar uygulanacak bu destek rakamı faizsiz olarak 2 yıl sonra 24 ayda geri ödeyecekler. Amacımız bu programla 75 bin yeni meslek lisesi veya üniversite mezunu gencimizi istihdama dahil etmektir. İşletmelerimizi başvuruları bugün açılan bu programa katılmaya davet ediyoruz.

"Hedefimize adım adım yaklaşıyoruz"

Aziz milletim Türkiye 2021 yılında ekonomide yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari denge odaklı bir büyüme yaşadı. Dünya ticaret hacminin yüzde 5,3 küçüldüğü 2020 yılını biz yüzde 1,8'lik büyümeyle kapatmıştık. Küresel ticaretin yeniden hareketlenmeye başladığı 2022'de büyümede çift haneleri yakalayacağımıza inanıyoruz. Geçtiğimiz yılın ilk çeyreğinde yüzde 7,4'lük ikinci çeyreğinde yüzde 22'lik ve üçüncü çeyreğinde yüzde 7,4'lük büyüme bunun işaretini veriyor. Salgın döneminde G-20 içinde en hızlı toparlanan ve büyüyen ülkelerin başında geliyoruz. Küresel ticaretin dengeleri yeniden oluştuğu bir dönemde Türkiye'nin gösterdiği bu performans bizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme hedefimize adım adım yaklaştırıyor.

"Senkronize bir kampanya başlattılar"

Döviz kurunda yaşanan ve esasen ülkemiz ekonomimizin gerçekleriyle uyumlu olmayan dengesiz dalgalanmadır. Kurdaki yükselişi bir seviyeye kadar ekonomik işleyişe ve ülkemizin ihracatındaki hedeflerine uygun olduğu için sorun etmiyorduk ama bir yerden sonra iş serbest piyasa ekonomisi kurallarının dışına çıkarak arkasında kötü niyetlerin belirdiği farklı bir görünüme büründü. Yurt dışından ve ülkemiz içinden kimi siyasetçiler ve medya kuruluşları akademisyenler piyasaları paniğe sürükleyerek dövize yönelişi artıracak senkronize bir kampanya başlattılar.

Hatırlarsanız bundan 3-4 yıl önce yurt dışı kaynaklı benzer saldırılarda benzer tuzaklara maruz kalmıştık. Aldığımız tedbirler ve geliştirdiğimiz mekanizmeler sayesinde yurt dışından Türk ekonomisine yönelik serbest piyasa kurallarına da uygun olmayan sinsi saldırıların önünü büyük ölçüde kesmiştik. Son kampanyada ise daha çok yurt dışındaki yatırımcıları panikleterek aynı amaçla varılmak istenmiştir. Dalgalanmanın kendi tabii seyri içerisinde durulmadığını görünce 20 Aralık'ta kamuoyuna açıkladığımız tedbir paketiyle piyasaların önemli ölçüde yeniden dengeye gelmesini sağladık. Ekonominin kendi tabii seyri dışında niyetlerle dışarıdan yapılabilecek saldırılara karşı oluşturduğumuz mekanizmaların bir benzerini de içeride kurmuş olduk.

Parasının değerini korumak isteyen vatandaşlarımız özellikle önünü görmek ihtiyacı duyan iş dünyamıza sunduğumuz alternatiflerin piyasalar tarafından da benimsendiğini memnuniyetle gördük.

Türk lirası mevduatına kısa sürede 78 milyar liralık bir geçişin sağlanması vatandaşlarımızın ekonomi programımıza güveninin işaretidir. Katılım finans kuruluşlarının da sisteme dahil ederek bu uygulamayı genişletiyoruz. Ülkemiz ekonomisinin istikrar ve güven iklimi içerisinde katkı sağlayacak bu yaklaşımı yeni araçlar ve yöntemlerle 2022'de daha da güçlendireceğiz. Açıkladığımız tedbir paketinin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin getirdiği imkanlarla bizim veya ilgili kurumlarımız tarafından hayata geçirilecek olanların tamamı uygulamaya soktuk. 

Bu çerçevede Merkez Bankası, döviz ve altın hesaplarından Türk lirasına mevduata geçişin desteklenmesine ilişkin tebliğlerini yayınladı. Döviz ve altın cinsi hesaplardan vadeli Türk lirasına geçen tutarların zorunlu karşılıktan muaf tutulurken stopaj oranı da sıfırlandı.

Kredi garanti fonunun daha aktif ve kapsayıcı şekilde çalıştırılmasıyla ilgili protokol haya geçiyor. TL için hazine desteğine, imalat ve 1 puanlık indirim yapılmasına, BES'deki devlet katkısını %30'a çıkarılmasına, gelire endeksli senetlerin ihracatına tüm bunlara yönelik kanun teklifi yarın TBMM'nin huzuruna sunuluyor. Fiyat farkı çalışması da Meclis'in takdirine sunulacaktır.

Doğalgaz desteği verilecek

Geçtiğimiz yıl hepimizin canını yakan yüksek enflasyon ve onun ötesinde bir vakayı gösteren fahiş fiyat artışlarıdır. Öyle ki salgın döneminde dünyada petrol fiyatları 2 katına, doğalgaz fiyatları 6 ile 10 katına çıkarken, yarım ürünleri %25 arttı. Biz her konuda olduğu gibi enerji fiyatları hususunda vatandaşımızı koruyacak bir yol izledik. Geçtiğimiz yıl elektrik fiyatını yarı fiyatına, akaryakıt fiyatlarında da oldukça düşük fiyat sağladık. Doğalgazda 80 milyar, elektrikte 25 milyar, akaryakıtta 60 milyar liralık kamu maliyeti yaptık. Ülkemizde 2002 yılında 150 KW elektrik ve 125 m3 doğalgaz kullanımı karşılığında asgari ücretin %47'sini oluşturuyordu. Şimdi ise aynı kullanım asgari ücretin %13'ü sevisindedir. Görüldüğü gibi vatandaşımızı fiyat artışına yönelik ezdirmemeyi sürdürüyoruz. Vatandaşlara kömür yardımını. doğalgaz desteği olarak da verebileceği haberini sizlerle paylaşmak istiyorum.

"Enflasyonla en büyük mücadeleyi veren biziz"

Dünya piyasalarında ülkemizde çok tartışılan yağ artışı %70'i, tahıllardaki artış %32'yi bulmuştur. Market fiyatlarındaki artışın bir kısmı kaynağı küresel fiyatlandırmadır. Bazı fiyat artışların kurdaki dalgalanmayla izah edilemeyeceğini görüyoruz. Aynı kapsamda stokçuluk yapanlara uygulanan cezalarla ilgili bir değişiklik de Meclisimizde bulunuyor. Hiç şüphesiz fiyat artışları ülkemize mahsus değildir. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin tamamı fiyat artışlarıyla karşı karşıyadır. Diğerleri gibi ülkemizin önünde de enflasyon gerçeği vardır. Öncelikle her ne sebeple olursa olsun vatandaşlarımızın böyle bir tabloyla karşı karşıya kalmasından üzüntülüyüz. Türkiye tarihinde enflasyonla en büyük mücadeleyi veren biziz. En kısa sürede tek haneli rakamlara geriletmekte kararlıyız. Enflasyonun bu kadar yüksek çıkmasında döviz kurunun dalgalanmasının da etkili olmasını biliyoruz.

Döviz kuru üzerinden ilk büyük saldırıya maruz kaldığımız 2018'de de benzer bir tablo yaşamıştık. Takip eden yılda ise enflasyonu yarı yarıya düşürmüştük. İnşallah bu sene de enflasyonu gerileteceğiz. Çalışanlar başta olmak üzere vatandaşlarımızın gelirini enflasyonun altında ezdirmeyecek özel tedbirler aldık. Asgari ücrete yaptığımız %50 artış bunun örneklerinden biridir."