BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  POLİTİKA

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan çözüm süreci açıklaması

Diyarbakır’da yapımı tamamlanan projelerin açılış programında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çözüm sürecinin bitmesine ilişkin, "Biz sonlandırmadık, HDP'nin gizli gündemi sonlandırdı. Samimiyetle başlattık, istismar edip yıktılar" dedi.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır’da yapımı tamamlanan projelerin açılış programında konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

- Bir karabasan gibi özellikle Kürt kardeşlerimin üzerine terör belası çöktü. Terör Diyarbakır’ı sefalete, yoksulluğa, işsizliğe mahkum etti. AK Partiyi kurduğumuzda buraya geldik. Karşılaştığımız herkese, 'İktidara gelirsek bizden ne istiyorsunuz?' diye sordum. Bize verdikleri cevap sadece, 'OHAL’i kaldırın' şeklindeydi. İktidara gelince OHAL’i kaldırdık. Biz ne dedik, ne yaptık; onlar ne dediler, ne yaptılar? Biz, Diyarbakır’da 2005 yılında size ne demişsek, dün de oradaydık, bugün de aynı yerdeyiz, yarın da aynı yerde olacağız. Biz; çözüm, adalet, hak, demokrasi dedik. Terörü açıkça telin etmekten korkanlar, sırtını size değil de PKK’ya, terör örgütüne dayayanlar ne yaptı?

- Asıl KCK’sıyla, PKK’sıyla, PYD’siyle, HDP’siyle hep birlikte Kürt kardeşlerimin kanını sömüren, duygularını istismar eden bu çete, bu halkın başına gelmiş en büyük musibettir. Son 40 yılda öldürdükleri, dağa çıkardıkları, hayatını kararttıkları 50 bin Kürt kardeşimin kanına giren bunlar değil mi? Bu ülkede en çok Kürt kanını PKK dökmedi mi? Köylerin boşalmasına, kentlerin çökmesine neden bunlar değil mi? Hangi demokraside seçilmiş milletvekilleri, belediye başkanları örgüt militanlarına hesap verir. Devletin yatırım için gönderdiği ödenekler yollara mayın döşemek için kullanılır, merkezin verdiği araçlar hendek ve çukur kazmak için kullanılır? Bunlar demokrasi istismarcısıdır.

- Geçmişte adı zulümle anılan Diyarbakır Cezaevini yakında boşaltıyor ve kültür merkezi olarak sizlerin hizmetine sunuyoruz.

- Kobani’den kaçan kardeşlerimizden önemli bir kısmı hala ülkemizde yaşıyor. Her türlü riski göze alarak başlattığımız çözüm sürecinde ne yaşadığımızı siz gördünüz. Yeter ki akan kan dursun dedik, milletimizin her kökenden meşrepten insanı ile kardeş olsun dedik. Baldıran zehri de olsa bu meydanda söyledim, içeriz dedim. İstismar ettiler ve sonunda tamamen yıktılar. Çukur eylemleri ile bölgede yaşayan insanlara tuzak kurdular. Bu tuzağa düşmediğiniz için her birinize şükranlarımı sunuyorum. Bunlar Kürt düşmanı, insanlık düşmanı, coğrafyamızın, medeniyetimizin düşmanı.

- HDP’nin İstanbul’da ve diğer şehirlerde CHP’ye verdiği destek ideolojik akrabalıktır. Çözüm sürecini biz başlattık, sonlandıran biz olmadık. Çözüm sürecini bunların art niyetleri gizli gündemleri sonlandırdı. Hiçbir zaman terörle aralarına mesafe koymadılar, meşru zeminde siyaset yapmayı düşünmediler.

- Ey HDP siz bu ülkede bu bölgede kendinizden olmayana hayat hakkı tanımadınız. Terör, şiddet bunların ruhuna işlemiş. 'Bizim PKK ile ilişkimiz yok' diyorlar. Bunların işi gücü yalan, ortağı CHP'nin de işi gücü yalan. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, yıllarca bunların elindeydi. Tek bir ay bile bunların ödeneği gecikti mi, diğer iller hangi haklara sahipse hepsi bunlara da sahipti. Ne idiği belirsiz birine sorgulatıp tokatlattılar. Örgütün emri ile sokaklarda hendek ve çukur kazmadılar mı? Örgütün dağdan gönderdiği çapulcular karşısında bunlar hazır ola geçmedi mi? Bunlar yolların altına bomba koyduklarını gördük. Asıl bunları görevden almazsak size ihanet etmiş olurduk. Bunlar sadece slogan atar. Biz, hizmet eder yatırım yaparız. Aramızdaki fark budur.

- Hendekler, çukurlar açılırken; gencecik çocuklar ölüme gönderilirken saz çalıp slogan atanların derdi asla siz olmadınız. Kanı akıtılan mazlum Kürt kardeşlerimizin hakkını sormayacak mıyız?

- Diyarbakır’a huzur gelince neler olduğuna şahitsiniz. Artık herkes güven içinde, akşam geç saatlere kadar Diyarbakır sokaklarındasınız. Niye? Güvenlik var. Bunları gördüğünüz her yerde yakalarına yapışın, çözüm sürecini bitirmek için kim size talimat verdi bunu sorun. Yasin Börü’yü böylesine zalim bir şekilde öldürmek için sebebiniz neydi bunu sorun. Bunları ısrarla sorun ki sahtekarlıkla, iki yüzlülükle karşınıza çıkıp sizleri oyalamasınlar.