Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör atanması sonrası yaşanan olaylarla ilgili "Terör örgütü iltisaklı kişilerin en ön safta yer aldığı bu tür eylemlerin demokrasiyle hak arayışıyla fikir ve ifade özgürlüğüyle uzaktan yakından ilgisi yoktur." dedi.
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır-Ergani-Elazığ Yolu Devegeçidi Köprüsü ve Bağlantı Yolları Açılış Töreni’ne video konferans yöntemiyle katıldı. Hizmete açılan bu yolun akaryakıt ve yakıtta önemli bir tasarruf sağlanacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Açılışını yapmakta olduğumuz Diyarbakır-Ergani-Elazığ yolu üzerindeki Devegeçidi Köprüsü ve bağlantı yolları ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Bu köprü ve bağlantı yolları sayesinde Diyarbakır ve Elazığ başta olmak üzere bölgemizdeki tüm şehirler arası ulaşım daha kolay, konforlu ve hızlı hale gelecektir. Özellikle Eğil kavşağındaki trafiği kesintisiz ve güvenli hale getiren bu projeyle vakit ve akaryakıttan önemli bir tasarruf sağlanacak. Son haftalarda Kömürhan Köprüsü'nden Gölbaşı geçişine, Ankara-Niğde otoyolundan Kuzey Marmara otoyolunun çeşitli kesimlerine kadar pek çok ulaşım yatırımını hizmete açtık. Dün uzaya fırlattığımız uydudan milli helikopter motorumuza kadar pek çok kritik projeyi bu dönemde neticelendirdik. Bu projelerle Türkiye'nin kalkınma altyapısını sürekli geliştiriyor, ülkemizi hedeflerine ulaştıracak zemini inşa ediyoruz. Sağlık hizmetlerinden destek programlarına kadar her konuda herkesin örnek aldığı çalışmalar yürütüyoruz" dedi.
"Biz bu filmi 18 yıldır 100'lerce defa seyrettik"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesine yapılan rektör atamasının ardından oluşan tartışmalara değindi. Atamanın rutin bir atama olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, üniversiteleri karıştırmak için fırsata çevirenlerin olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünyanın koronavirüs salgınından siyasi ve sosyal kaoslara kadar peç çok sorunla boğuştuğu bir dönemde hamdolsun Türkiye kendi kalkınma gündeminden taviz vermeden yolunda ilerliyor. Elbette bu fotoğraftan rahatsız olanlar çıkıyor. Nitekim rutin bir atamayı üniversitelerimizi karıştırmak için fırsata çevirenleri hep birlikte takip ediyoruz. Terör örgütü iltisaklı kişilerin en ön safta aldığı bu eylemlerin demokrasiyle, hak arayışıyla, fikir ve ifade özgürlüğüyle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Biz bu filmi 18 yıldır 100'lerce defa seyrettik. Biz bu kirli senaryonun aktörlerini vesayetin dayatmalarına payandalık yaparken gördük. Cumhuriyet mitinglerinde darbe çağrısı yaparken gördük. Hepimizin yüreğini dağlayan cinayetleri istismar ederken gördük. Gezi olaylarında Esnafın malını mülkünü yağmalarken gördük. Valide Sultan Camii'ni işgal ederken orada bira kutularıyla beraber nasıl bir işgalci hareket yaptıklarını da gördük. Dolmabahçe'deki Başbakanlık ofisine özellikle kalkıp kanal açmak suretiyle nasıl görüntüler verdiklerini gördük. Bölücü terör örgütünü desteklerken gördük. 6-8 Ekim hadiselerinde insanlarımız sokakta katledildiği sırada katilleri alkışlarken gördük. 17-25 emniyet-yargı darbe girişiminde FETÖ'ye borazanlık yaparken gördük. 15 Temmuz darbe girişiminde tankların arasından kaçıp giderken evinden televizyonda neticeyi beklerken gördük. Sınır ötesi harekatlarımızda karşımızda cepheye malzeme taşırken gördük. Ülkenin ve milletin hayrına hiçbir işe destek vermeyenleri Türkiye karşıtı her saldırının yanında yer alırken gördük. Velhasıl, milletimizle birlikte biz bunların her filmin senaryosunda, vesayetin, darbecilerin, terör örgütlerinin, ülkemize diz çöktürmek için yanıp tutuşanların safında gördük. Dünyada ve Türkiye'de her şey değişti, herkes değişti. Bir tek bu köhne zihniyet yerinde sayıyor. Kendileri ileriye gidemediği için ülkeyi geriye döndürmenin hesabı ve gayreti içindeler. Karşımızda bırakın ülkeye ve millete hizmete talip olma konusunda kendini geliştirmeyi, eylem biçiminde de bile yeniliğe gidemeyecek kadar tembel, dar kafalı bir zihniyet var. Türkiye bugünkü seviyesine bunlara rağmen gelmiştir. 2023 hedeflerine bunlara rağmen ulaşacaktır. 2053 vizyonunu bunlara rağmen hayata geçirecektir. Hep söylediğimiz gibi büyük ve güçlü Türkiye için durmak yok yola devam" dedi.
"Batı demokrasisi kendisini konusunda bir özeleştiriye tabi tutması gerekiyor"
Son dönemde Avrupa'da ve Amerika'da yaşanan pek çok hadise Türkiye'ye karşı sergilenen çifte standardı tekrar gün yüzüne çıkardığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, batı dünyasına özeleştiri yapması için çağrıda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'yi demokrasiyi işletememekle hak ve özgürlükleri kısıtlamakla suçlayanların karşılaştıkları ilk tehditte nasıl çok ağır tedbirleri hayata geçirdiklerini ibretle takip ediyoruz. Ülkemizde kişi hak ve özgürlüklerinin en çok ihlal edilen sosyal medya mecralarını hukuki bir zemine oturtma çabamıza karşı çıkanlar, en ilkel sansürcülük örneklerine imza atmaya başladılar. Aynı ülkeler toplumun huzurunu bozan devletin işleyişine ve hukuka karşı açık saldırı anlamı taşıyan marjinal kesimin eylemlerine orantısız sertlikteki müdahalelerle bastırma yoluna gidiyorlar. Terörün bırakın bizatihi kendisini imasına bile en küçük tahammül göstermeyenler yıllarca bizim terör örgütüyle mücadelemizi engellemeye çalışmışlardır. Bunun örnekleri daha birkaç ay önce Fransa'da görmüştük. Amerika'da son günlerde yaşanan hadiselerde benzer tepkilere şahit olduk. Tüm bu gelişmeler batı dünyası kendisini demokrasi, hak ve özgürlükler konusunda samimi bir özeleştiriye tabi tutmasını zorunla hale getirmektedir. Şayet bu özeleştiri yapılmaz veya geçmişte örneklerini gördüğümüz gibi kendi yanlışını haklı gösterme anlayışı devam ederse dünya yeni bir yol ayrımına gelmiştir. İnsanlığın tamamını kucaklayacak köken, renk, inanç kültür gibi ayrımların üstüne çıkacak adil, hakkaniyete dayalı ve sürdürülebilir yeni ortak değerlere daha çok ihtiyaç duyulacaktır" diye konuştu.
"Milletimizin arasına nifak sokmaya çalışanları hep hüsrana uğrattık"
Konuşmasında birlik ve beraberlik mesajı da veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:
"Salgınla birlikte yeniden yapılması kaçınılmaz hale gelen küresel siyasi ve ekonomik düzenin bu çerçevede şekillenmesini umut ediyoruz. Bu yaklaşım insanlığı sadece son 1 asırda yüz milyonlarca cana mal olan çatışmalarda koruyabilecek yegane çıkış yoludur. Türkiye olarak bölgemizde ve dünyada işte bu anlayışın hem fikri savunuculuğu yapmanın hem de sahada fiili uygulamayı gerçekleştirmenin gayreti içindeyiz. BM başta olmak üzere içinde yer aldığımız tüm uluslararası platformlarda yaptığımız tüm ikili görüşmelerde bu görüşlerimizi muhataplarımızla paylaşıyoruz. Kadim medeniyet birikimimiz binlerce yıllık devlet geleneğimiz pek çok renkle zenginleşmiş olan kültür zeminimizle insanlığa bu umudu verebilecek bir yerde durduğumuza inanıyorum. Ülkemizin yakaladığı bu tarihi fırsatı kendisi ve tüm dostları için başarıya ulaştırmayı öncelikli şartı millet olarak birliğimize, beraberliğimize kardeşliğimize sıkı sıkıya sahip çıkmamızdır. Milletimizin arasına nifak sokmaya çalışanları, kısır siyasi hesaplar veya marjinal saplantılarla birliğimize, kardeşliğimize saldıranları hamdolsun bugüne kadar hep hüsrana uğrattık. İnşallah kritik bir dönem noktası olan 2023 yılı sürecinde 83 milyonu tek yürek çarparak, bu güzel fotoğrafı devam ettireceğiz. Cumhur İttifakı olarak hizmet ve eser siyasetinde taviz vermeden birlik ve beraberlik içinde atacağımız her adım bizi hedeflerimize yaklaştıracaktır. Devegeçidi Köprüsü ve Bağlantı Yolları'nın ülkemize hayırlı olmasını diliyorum."