BIST 9.611
DOLAR 34,58
EURO 36,18
ALTIN 2.966,26
HABER /  POLİTİKA

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan 10 büyükelçi için talimat! 'İstenmeyen adam' ilan edilecekler

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 10 büyükelçinin yaptığı Kavala çağrısına tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı, "Talimatı "Dışişleri Bakanımıza verdim, 'Bu 10 büyükelçinin bir an önce istenmeyen adam ilan edilmesini hemen halledeceksiniz.' dedim" ifadelerini kullandı. Erdoğan, "Bunlar Türkiye'yi tanıyacak, anlayacak, bilecekler. Türkiye'yi bilmedikleri, anlamadıkları gün burayı terk edecekler." dedi.

Abone ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Eskişehir Millet Bahçesi, İl Halk Kütüphanesi ve Yapımı Tamamlanan Diğer Projelerin Toplu Açılış Töreni”nde konuştu. Erdoğan, 10 büyükelçinin Osman Kavala açıklamasıyla ilgili, "Gerekli talimatı Dışişleri Bakanımıza verdim. 10 büyükelçinin bir an önce 'istenmeyen adam' ilan edilmelerini halledeceksiniz dedim" ifadelerini kullandı. Erdoğan şunları kaydetti:

Yaklaşık iki yıllık bir aranın ardından bugün Eskişehirlilerle bir kez daha hasret gidermeye, hasbihal etmeye, bu vesileyle de çeşitli programlara katılmaya geldiklerini belirten Erdoğan, Eskişehir'e ayak basar basmaz, önce AK Parti İl Danışma Kurulu toplantısında Eskişehir teşkilatıyla buluştuğunu, ardından Çin HAİER firmasının şehirde kurduğu beyaz eşya fabrikası ile Organize Sanayi Bölgesi'nde yapılan 52 yeni fabrika ve altyapı tesislerinin açılış törenlerine katıldığını anımsattı.

Yatırım değeri 1,6 milyar lira olan bu fabrikaların hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, HAİER firmasının dünya markalarını bünyesine katan, küresel çapta pazar payı olan bir firma olduğunu anlattı. Erdoğan, Eskişehir'de kurulan fabrikada dünyanın dört bir yanına ihraç edilecek bulaşık ve kurutma makinaları üretileceğini, kurutma makinası fabrikası bugün üretime geçerken yatırımı süren bulaşık makinası fabrikasının da haziranda üretime başlayacağını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Görüldüğü gibi Türkiye, kendi firmalarının yatırım ve üretim atağı yanında küresel firmaların da üretim üssü olma yolunda hızla ilerliyor. Her zaman söylediğim gibi sermayenin milliyeti, rengi, inancı olmaz. Ülkemize yatırım yapacak, teknoloji getirecek, ihracatımıza, istihdamımıza, büyümemize katkı sağlayacak herkese kapılarımız da yüreğimiz de sonuna kadar açıktır." diye konuştu.

Bu anlayışla salgın döneminde yeniden yapılanan küresel üretim ve lojistik sisteminde Türkiye'yi en üst seviyeye çıkartmayı hedeflediklerini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yatırım demek, üretim demek, ihracat demek, istihdam demek, cari açığın azalması ve ülkenin kazancının artması, milletimizin zenginleşmesi demek. Bu formül Türkiye'nin kurtuluş reçetesidir. İnşallah önümüzdeki günlerde benzer daha pek çok müjdeyi milletimizle paylaşacağız. Kurulan her yeni fabrikayla, ortaya çıkan her yeni istihdamla ülkemiz hedeflerine bir adım daha yaklaşmaktadır."

"106 kalem eserin toplu açılış törenini yapıyoruz"
Bu noktaya kolay gelinmediğini belirten Erdoğan, geride kalan 19 yılda eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, sanayiden enerjiye, ulaştırmadan şehirciliğe kadar her alanı kapsayan yatırımlar sayesinde Türkiye'nin bu güce kavuştuğunu bildirdi.

Türkiye'nin 81 vilayetinin her birini Cumhuriyet tarihinde yapılanların tamamını 5'e, 10'e katlayan yatırımlarla donatarak, büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasına giden yolları açtıklarını ifade eden Erdoğan, bugün de burada bakanlıkların, kurumların, belediyelerin tamamladığı toplam yatırım bedeli yaklaşık 3 milyar lirayı geçen 106 kalem eserin toplu açılış törenini yaptıklarını belirtti.

Eğitimde şehre kazandırdıkları 3 anaokulu, 7 ilkokul, 5 ortaokul ve 11 lise, fen lisesi pansiyonu, halk eğitim merkezi, Osmangazi Üniversitesinin fakülte binaları, 1250 yataklı ve 1500 yataklı 2 ayrı yükseköğrenim yurdunun resmi açılışının da bugün yapıldığını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Sağlıkta 112 Acil merkezini hizmete açıyoruz. Çevre ve şehircilikte TOKİ tarafından yapılan, kapalı otoparkı ve sosyal tesisleriyle Eskişehir Millet Bahçesi'nin, bunun yanında altyapı ve çevre düzenlemesi projelerinin resmi açılışlarını da bugün gerçekleştiriyoruz. Tarım ve ormanda ağaçlandırmadan orman işletmelerine, kadastrodan mesire yerlerine, tabiat parklarından sel kapanlarına kadar pek çok hizmetin açılışını da yine bugün yapıyoruz. Bugün burada çeşitli bakanlıklarımızın ve kurumlarımızın hizmet binalarını, tamamlanan il bank projelerini, organize sanayi bölgelerini, altyapı ve eğitim yatırımlarını, enerji ve tevsiat ve iletim hattı yatırımlarını, kalkınma ajansımızın desteklediği projeleri de aynen resmi olarak hizmete açıyoruz. Eskişehir'imizin gururu TEİ TUSAŞ Motor Sanayi hem altyapı yatırımları hem de çok önemli motor geliştirme projelerini tamamladı. Bugün bunların da resmi açılışlarını gerçekleştiriyoruz. Aynı şekilde Beylikova, İnönü ve Günyüzü belediyelerimizin ilçelerimize kazandırdığı eserlerin resmi açılışlarını da buradan yapıyoruz."

Tüm bu eser ve hizmetlerin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, yatırımlarda emeği geçenleri kutladı. Erdoğan, bundan sonra da Eskişehir'in her karışını yeni yatırımlarla eserlerle hizmetlerle donatmaya devam edeceklerini bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye seninle gurur duyuyor" tezahüratlarına, "Ben sizlerle gurur duyuyorum." karşılığını verdi.

"Ülkeye ve millete hizmet etmek nasip işidir"
Her şey gibi ülkeye ve millete hizmet etmenin de nasip işi olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Rabb'im bize 19 yıldır bunu nasip etti. Yıllarca tek parti faşizminin, darbelerin, iç ve dış vesayetin, terör örgütlerinin cenderesi altında enerjisi boşa harcanan, vakti heder edilen bir ülkeyi dünyanın en üst liginin eşiğine kadar hamdolsun getirdik. Türkiye'yi, gerçekleştirdiğimiz tarihimizin en büyük demokratik reformları ve kalkınma hamleleri sayesinde dünyanın en itibarlı, sözü dinlenen, gelişmelere yön veren ülkeleri arasına dahil ettik. Bunun için hep birlikte gerçekten çok büyük bedeller ödedik. Yeri geldi vesayetin dayatmalarıyla karşı karşıya kaldık. Yeri geldi üzerimize salınan terör örgütlerinin saldırılarıyla uğraştık. Yeri geldi darbecilerin silahlarıyla burun buruna kaldık. Yeri geldi ekonomik tetikçilerle, onların tuzaklarıyla boğuştuk. Yeri geldi içeride ve dışarıda estirilen nice haksız ve adaletsiz yalan, iftira, çarpıtma rüzgarına karşı mücadele ettik. Hamdolsun Allah'ın yardımı ve milletimizin desteğiyle hepsinin de üstesinden geldik."

"Ülkemizi, önümüze çıkan her engeli birer birer aşarak büyüttük"
Türkiye'yi, kendi çizdikleri siyasi ve ekonomik sınırların dışına çıkartmamak için ellerinden geleni yapanlara rağmen, 2023'ün, büyük ve güçlü Türkiye hedefinin eşiğinde olduklarına işaret eden Erdoğan, sadece bununla kalmayıp, gençlere bırakacakları en büyük miras olarak gördükleri Türkiye'nin, 2053 vizyonunu da yavaş yavaş şekillendirmeye başladıklarını söyledi.

Bunun için vatan topraklarının her karışını yatırımlarla zenginleştirmeye, maziden atiye uzanan köprüyü güçlendirerek insanların geleceklerine umutla bakmasını sağlamaya çalıştıklarını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Sıkıntılarımız yok mu, elbette var. Uluslararası alanda karşılaştığımız zorluklar var, iç siyasette yaşanan sorunlar var, ekonomide yaşadığımız sıkıntılar var ama biz son 19 yıldır attığımız her adımda sıkıntılarla karşılaştık. Ülkemizi, önümüze çıkan her engeli birer birer aşarak büyüttük, güçlendirdik, özgüven kazandırdık, zenginleştirdik. Eğer zorluklar karşısında pes eden bir yapıda olsaydık bu işlere hiç giremezdik. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığım ardından bizi demir parmaklıkların ardına koyanlar, bu şekilde mücadeleden vazgeçeceğimizi sandılar. 2002'de seçimi kazanıp hükümete geldiğimizde bize, her türlü hukuk ve ahlak dışı engeli çıkartanlar da aynı hevese kapılmışlardı. Terör örgütlerinden darbecilere kadar nice şer güçler, aynı gayeyle harekete geçirildi. Tıpkı uluslararası siyasette olduğu gibi ekonomide sıkıştırılmaya çalışıldığımız tablo asla Türkiye'nin gerçek yerini ifade etmiyor. Gerçi bu oyunu kuranlar, niyetlerini gizlemeye de gerek duymuyorlar.

Türkiye'yi diplomaside ve ekonomide zora sokarak, siyasi iktidarı değiştirmeyi hedeflediklerini açıkça söyleyenlerin amaçları, herhalde ülkemizin ve milletimizin menfaatlerini korumak değildir. Bu beyanlara güvenerek efelenenlerin gayesinin de ülkeye ve millete hizmet olmadığı bellidir. Ama biz nasıl 19 yıldır bu ülkeyi kimseye yem etmediysek, nasıl tüm kötü niyetlilerin heveslerini kursaklarında bıraktıysak, inşallah bu defa da aynı şeyi yapacağız."

"Bunun dışındaki her hesap yanlıştır ve sandıktan dönmeye mahkumdur"
Erdoğan, milletin gönlündeki tek 2023 hesabının, büyük ve güçlü Türkiye'nin müjdecisi olan "2023 hedeflerine ulaşmak" olduğunu vurgulayarak, "Bunun dışındaki her hesap yanlıştır ve sandıktan dönmeye mahkumdur." dedi.

Küresel ekonomideki çalkantıların yeni olmadığına dikkati çeken Erdoğan, 2008 finans krizinden beri kendini zaten hissettirdiğini, Kovid-19 salgınının bu sorunların hızla, her alanda ve tüm çıplaklığıyla ortaya çıkmasına vesile olduğunu anlattı.

Bu süreçte "gelişmiş" diye tarif edilen ülkelerin aslında ne derece kırılgan siyasi, sosyal, ekonomik yapılara sahip olduklarının görüldüğünü vurgulayan Erdoğan, "Batının sömürge döneminde başlayan birinci ve ikinci dünya savaşları ile kurumsallaşan, güvenlik ve refah düzeninin gerçekte bir sırça köşkten ibaret olduğu ortaya çıktı. Türkiye gibi stratejik coğrafi konuma, kadim devlet geleneğine, sağlam tarihi ve kültürel arka plana, güçlü üretim ve insan potansiyeli altyapısına sahip ülkeler, kendilerini bu süreçten ayrıştırmayı başardı." ifadelerini kullandı.

"Küresel fiyat artışlarını vatandaşlarımıza en az seviyede yansıttık"
Dünya ekonomisindeki bozulmanın, enerjiden lojistiğe, hammaddeden stratejik ürünlere kadar pek çok alanda aşırı fiyat yükselişlerine yol açtığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ekonomisi dünya ile bütünleşmiş, petrol başta olmak üzere sanayisinde kullandığı ürünlerin çoğunu dışarıdan alan bir ülke olarak, bu fiyat artışlarından biz de etkilendik. Özellikle enerjide önemli bir bölümünü devlet olarak kendimiz üstlenerek küresel fiyat artışlarını vatandaşlarımıza en az seviyede yansıttık. Bunun bile özellikle insanımıza yaşattığı sıkıntıların farkındayız. Yatırımları teşvik edecek, üretimi artıracak, istihdamı güçlendirecek, ihracatı teşvik edecek bir ekonomi politikasıyla bu küresel krizi ülkemiz için tarihi bir fırsata dönüştürmek istiyoruz. Türkiye'yi faiz, kur, enflasyon kıskacından kurtarmanın yolunun ülkemizi işte bu dört ayak üzerinde yükseltmekten geçtiğine inanıyoruz. Yaşadığımız sıkıntılar geçicidir ama emin olun elde edeceğimiz kazançlar nesiller boyu devam edecektir."

Erdoğan, kendilerine muhalefet edenlerin ülkenin geçmişinde en küçük bir eserlerinin bulunmadığını, tam tersine yaşanan nice acıların müsebbipleri olduğunun unutulmaması gerektiğini belirterek, "Geçmişte inşa edilen her baraja, her köprüye, her yola, her havalimanına, her tünele bütün bunlara karşı çıkanların ülkeyi kalkındırmak, milleti refaha kavuşturmak diye bir derdi olabilir mi?" dedi.

Alandakilere "Eskişehir'deki mevcut suyu içebiliyor musunuz?" diye soran Erdoğan, "Bir büyükşehir belediyesinin görevi nedir? Vatandaşına tertemiz, pırıl pırıl su içirmektir. Eskişehir'de var mı böyle bir şey?" dedi. Vatandaşlardan "hayır" yanıtını alan Erdoğan, "Öyleyse dikkatli olacağız. 2024'e iyi hazırlanacağız." ifadelerini kullandı.

10 büyükelçinin bir an önce istenmeyen adam ilan edilmesini hemen halledeceksiniz

"Yatıyorlar kalkıyorlar Kavala. Kavala dediğin Soros'un Türkiye şubesi. 10 büyükelçi onun için Dışişleri Bakanlığına geliyor. Bu ne terbiyesizliktir." ifadesini kullanan Erdoğan, şunları söyledi:

"Talimatı Dışişleri Bakanımıza verdim, 'Bu 10 büyükelçinin bir an önce istenmeyen adam ilan edilmesini hemen halledeceksiniz.' dedim.

(10 büyükelçinin Kavala açıklaması) Bunlar Türkiye'yi tanıyacak, anlayacak, bilecekler. Türkiye'yi bilmedikleri, anlamadıkları gün burayı terk edecekler."

"Yasin Börü'yü öldüren Selo değil miydi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuyla ilgili açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"Bunların amaçları her şeye takoz koymak, engel olmak. Terör örgütleri ile işbirliği de yaparlar. Bunlar terörist Selo ile birlik olurlar. Bunlarda ar yok. Yasin Börü'yü öldüren Selo değil miydi? Şimdi kalktılar onu içeriden nasıl çıkarırız onun derdindeler. Yargı ne diyorsa o, çıkaramayacaksınız. Selo'nun eşi televizyona çıkıyor. Senin çocukların masumane de, Yasin Börü'nün geride bıraktığı ailesi ne? Onlar masum değil mi? Onlar şu anda anneleri ile masumane yaşıyorlar. Onları nereye koyacaksın. Sen anasın da Yasin'in anası ana değil mi?"

Osman Kavala için "Derhal serbest bırakılsın" çağrısı yapan ABD, Almanya, Fransa, Danimarka, Finlandiya, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda'nın Ankara'daki büyükelçileri, Dışişleri Bakanlığı'na çağrılmıştı.