Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, koronavirüs salgınına ilişkin Ulusa Sesleniş konuşması yaptı. Erdoğan, "Virüs bulaşmasını önlemenin tek yolu, gönüllü karantinadır" dedi.
Abone olCumhurbaşkanı Erdoğan, Sağlık Bakanı Koca ve Milli Eğitim Bakanı Selçuk'un düzenlediği basın toplantısı sonrası ulusa seslendi. Erdoğan, mecbur kalınmadığı sürece evlerden çıkılmaması gerektiğini belirtti.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Hastalık neredeyse tüm dünyayı etkisi altına almıştır. Türkiye hastalığın çıktığı günden beri tedbirleri alan bir ülkedir. Ülkemizde tedbirler 20 Ocak'tan itibaren alınmıştır. Hastalığın ilk çıkış yeri olan Çin'den başlayarak hastalığın yayıldığı diğer ülkelerde uçuşlar durdurulmuş, kara sınırlarımız kapatılmıştır. Ülkemizde ilk hastamız 10 Mart'ta tespit edilmiştir. Bunu izleyen günlerde, okulların tatil edilmesi, etkinliklerin ertelenmesi gibi birçok faaliyeti hayata geçirdik. İlk can kaybımızı 18 Mart'ta verdik. Yaklaşık 100 milyar liralık ekonomik destek paketini paylaştık. Ayrıca en düşük emekli maaşını 1500 liraya çıkardık.
"53 bin vatandaşımızı evlerinde izlemeye aldık"
Hem hastalıkla mücadele hem de bunun ekonomik kısmındaki süreçlerini peyder pey ilan ettik. Önümüzdeki süreçte de adımlarımızı atmaya devam edeceğiz. Ülkemizde 53 bin vatandaşımızı evlerinde izlemeye aldık. Bunlardan 709 kişi tamamen taburcu olurken 460 kişiden ileri tetkit yapıldı. Tedavi hastalarımızın altındaki 44 kişiyi maalesef kaybettik.
Bu virüs daha kronik hastalığı olanlar ve yaşlılarımızda daha kötü sonuçlara yol açıyor. Vefat eden hastalarımızın tamamında kovid dışında ilave hastalıklarda mevcuttu. Özellikle yaşlı insanlarımızın kesinlikle dışarı çıkmadan hayatlarını sürdürmeleri şarttır. Bunun için yaşlılarımızın sevgi ve saygıyla ithamla korumalıyız. Büyüklerimizi incitecek hiçbir saygısızlığa yol açılmamalı. Virüs bulaşmasını önlemenin tek yolu, gönüllü karantinadır.
"32 bin ilave sağlık personeli için çalışma başlattık"
İlave 32 bin sağlık personeli alımıyla ilgili çalışmaları başlattık. Sağlık sektörünün ihtiyaç duyduğu malzemelerde kendi kendimize yeter durumdayız. Dünyanın 69 ülkesi bizden yardım istemiş ve gereken 17 ülkeye yardım gönderilmiştir. Her türlü senaryoya karşı hazırlığımız vardı. Hastalığı 2-3 hafta içinde olabildiğince en az hasarla çıkacağız. Aksi takdirde daha ağır sonuçlarla karşılaşmamız kaçınılmazdır. Devlet kurumunda üzerimize düşen görevleri yaparken de vatandaşlarımızdan da aynı hassasiyeti bekliyoruz.
Evde kal Türkiye diyoruz
Vatandaşlarımızdan tek ricamız önümüzdeki kritik günlerde hastalığın yayılma sürecini kırmak için genel ikazlara harfiyen uymalıdır. Böylelikle en kısa sürede normal hayatımıza dönebiliriz. Her vatandaşımızın canı bizim için ayrı önemlidir. Bunun için evde kal Türkiye diyoruz. Bunun için kurallara uyulmasını istiyoruz. Temizliğe önem verilmesini istiyoruz. Yaşlılara ayrı bir ihtimam gösteriyoruz. Vatandaşlarımızdan destek ve sabır göstermelerini istiyoruz. Ülke olarak her sıkıntının, uğradığımız her saldırıya karşı daha güçlü hale geldi. İnşallah bu virüsü de yeneceğiz. Bugünler habillerle kabillerin ayrıştığı, bencillerle diğer gamların arasındaki farkın ortaya çıktığı günlerdir. Her meselemizde olduğu gibi Rabbimizin yardımının bu sıkıntımızda da yanımızda olacağından şüphe duymuyoruz.
Dünya bu salgın hastalığın arkasından hiçbir şeyin yenisi gibi olmayacağı bir döneme doğru gitmektedir. Türkiye olarak bu yeni döneme güçlü bir altyapı ile giriyoruz. 2023 dönemine daha kısa sürede ulaşabilecek bir fırsat sunuyor. Dikkati elden bırakmayalım. Tedbir bizde, mücadele bizden ferasetli davranmak bizden takdir Allah'tandır.