Cumhurbaşkanı Erdoğan kritik konuların ele alındığı kabine toplantısının ardından konuştu. Erdoğan yapmış olduğu açıklamada; "Okullarda 6 Eylül'de yüz yüze eğitime başlanması ile birlikte, henüz aşı olmamış öğretmen ve personelin haftada iki kere test yaptırmasını isteyeceğiz" dedi.
Abone olCumhurbaşkanı Erdoğan son dönemde yaşanan felaketlere ilişkin de konuşarak, "Yanan ormanlarımız, Anayasamızın 169. maddesine uygun şekilde tekrar canlandırılacak, tarım ve turizm dahil kesinlikle başka amaç için kullanılmayacaktır." ifadelerini kullandı. Öte yandan uçak ve şehirlerarası yolculuk, konser, sinema gibi faaliyetler için de zorunlu PCR testi uygulamalarının devreye alınacağı belirtildi.
5 saat 20 dakika süren toplantının ardından kameraların karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yangın ve sel felaketlerine değinerek yaraların sarılacağını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle;
Bir ayı aşkın bir sürenin ardından bugün yaptığımız Kabine toplantısında sağlıktan tabii afetlere, ekonomiden eğitime ve dış gelişmelere kadar ülkemizin gündemindeki birçok meseleyi görüştük. Bir süredir maruz kaldığımız kuraklık, yangın ve sel felaketleri nedeniyle üzüntülü günler geçiriyoruz.
Orman yangınları ile mücadele
Neredeyse 4 haftadır gündemimizde olan büyük çaplı orman yangınları da küresel bir sorun haline dönüşmüştür. 2021'de 54 farklı ilimizde çıkan yangınlar yaklaşık 150 bin hektarlık alanı etkilemiştir. Tarihimizin en büyük yangınlarında zarar gören alanların 82 bin hektarı Antalya'da, 62 bin hektarı Muğla'dadır. Rusya'da 3 milyon, Amerika'da 3 milyonu aşkın, Kanada'da 3 milyona yakın, Meksika'da 600 bin hektarlık alan yanmıştır. Ülkemizdeki yangınların en azından bir kısmında terör örgütlerinde sabotaj şüphesi olmakla birlikte genel bir afet haliyle karşı karşıya kaldığımız açıktır.
Manavgat'ta başlayan ve giderek yayılan yangınlara karşı devletimiz ilk andan itibaren tüm imkanlarıyla mücadelesini vermiştir. Böylesine bir felaketid ahi istismar edenlere rağmen bu büyük afetin üstesinden gelmeyi başardık.
72 bin dekar ekili ve dikili alan zarar gördü
Yangınlara 18 uçak, 68 helikopter, 9 İHA, binin üzerinde arazöz, 680 iş makinesi, 6 binden fazla personel ve binlerce gönüllüyle müdahale edilmiştir. Köyceğiz'le birlikte büyük yangınların tamamı kontrol altına alınmıştır, soğutma çalışmaları sürdürmektedir.
Sadece 28 Temmuz'dan sonra başlayan yangınlarda ormanların yanı sıra 72 bin dekar ekili ve dikili alan, 2 bin 580 ton depolu ürün zarar görmüştür. Bunun yanında yangınlarda 395 büyükbaş hayvan, 4 bin 505 küçükbaş hayvan, 29 bin 600 kanatlı hayvan itlaf olmuştur.
1 yıl içinde yeni konut verilecek
Yangınlarda maddi zarar gören vatandaşlarımızın kayıplarının telafisi için gereken her türlü çalışma yürütülmektedir. Yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak sadece Antalya ve Muğla'da 2 bin 486 bağımsız bölüm belirlenmiştir.
Evleri tamamen kullanılamaz hale gelen vatandaşlarımıza en geç 1 yıl içinde yeni konutları teslim edilecektir. Tüm hayvan kayıpları hibe olarak karşılanacaktır. İhtiyaç duyulan fide, tohum, fidan gibi ürünler bedelsiz olarak verilecektir. Yanan ormanlarımız Anayasa'mızın 169. maddesine uygun şekilde tekrar canlandırılacak, tarım ve turizm dahil kesinlikle başka bir amaç için kullanılmayacaktır.
AFAD'ı daha da güçlendireceğiz
Deprem hazırlıkları konusunda kapsamlı bir çalışma zaten yürütüyoruz. İlaveten orman yangınları, sel baskınları ve heyelan afetleriyle kuraklığa karşı planlarımızı gözden geçirip yenileyeceğiz.
Afetler konusundaki ihtisas kurumumuz AFAD'ı daha da güçlendireceğiz. Ayrıca TSK, jandarma, emniyet gibi altyapısı güçlü birimlerimizin mevcut imkanlarını daha etkin değerlendirecek bir sistem kuracağız. Milletimizi nasıl istiklalimize ve istikbalimize göz diken alçakların tasarrufuna bırakmadıysak tabii afetler konusunda da yalnız bırakmayacağız.
Türkiye'yi 1999 depreminin ardından şahit olduğumuz çaresizlik görüntülerine mahkum etmemek için her türlü tedbiri alıyoruz.
Sosyal medya düzenlemesi
Siyasetçisinden gazetecisine ve sosyal medya 'trol'üne kadar ülkesine husumet dolu nice figürün yalan, çarpıtma, tahrikle milletimizin acısını nasıl istismara yeltendiğini unutmayacağız.
Meclisin açılmasıyla Avrupa'dakine benzer bir sosyal medya düzenlemesini gündeme getirerek bu alandaki kirliliğin önüne geçmekte kararlıyız.
Aşılamada dünyada ilk sıralarda yer alıyoruz
Salgına karşı en güçlü mücadele aracı olan aşılamada dünyada ilk sıralarda yer alıyoruz. Aşı tedariki konusunda oldukça iyi bir noktadayız. Birden fazla kanaldan temin ettiğimiz aşıları hızla vatandaşlarımızın istifadesine sunuyoruz. Yerli aşı geliştirme çalışmalarında da inşallah yıl sonuna kadar yaygın kullanım ve üretim safhasına geçmeyi ümit ediyoruz.
İlk dozda 46, ikinci dozda da 35 milyon kişiye doğru gidiyoruz. Bu sayıyla birinci doz aşıda nüfusumuzun yüzde 73'üne yaklaşırken ikinci doz aşıda ise yüzde 55'ine ulaştık.
Ülkemizde bazı kesimlerin hala aşıya tereddütle yaklaştıklarını görüyoruz. Aşı çalışmaları gönüllülük esasına göre yürütülmektedir, yürütülecektir. Şayet bu salgına karşı başka bir tedbir mevcut olsaydı onu da değerlendirmekte tereddüt göstermezdik.
Aşı çağrısı
Her alanda huzurla hayatımızı sürdürebilmemiz hepimizin aşı olmasına bağlıdır. Son dönemde salgın sebebiyle hastanelere yatan, yoğun bakıma alınan, entübe edilen, hayatını kaybeden hastaların çok büyük bir bölümünün aşı olmayanlardan oluştuğunun altını çizmek istiyorum. 33 ilimiz aşılamada yüzde 75 sınırını geçerek mavi listeye girmiştir.
Şanlıurfa, Mardin, Bitlis, Muş, Gümüşhane ve Diyarbakır illerimiz ise kırmızı listede yer almaktadır. Bu illerimizde yaşayan kardeşlerimizden başlayarak tüm vatandaşlarımıza aşılarını derhal olmaları çağrısında bulunuyorum.
EĞİTİMDE PCR TEST ZORUNLULUĞU
Eylülde okullarına kavuşmayı bekleyen milyonlarca öğrencilerimizin çeşitli sektörlerde işlerine dört elle sarılan vatandaşlarımızın geleceğinin bu konuda kat edilecek mesafeye bağlı olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. Okullarda 6 Eylül'de yüz yüze eğitim başlamasıyla, henüz aşı olmamış öğretmen ve diğer personelin haftada en az 2 defa PCR testi yaptırmasını isteyeceğiz.
Üniversitelerde test şartı
Aşı olmayan üniversite öğrencilerimizin ve çalışanlarımızdan da düzenli PCR testi yaptırmalarını talep edeceğiz. Uçak ve şehirlerarası yolculuk, konser, sinema gibi toplu faaliyetler için de zorunlu PCR testi uygulamalarını devreye alacağız. Son dönemde yeniden tokalaşma, sarılma gibi kültürümüzde var olan selamlaşma yöntemlerinin arttığı görülüyor. Vatandaşlarımızdan bir müddet daha bu konularda sabırlı olmalarını istiyorum.
Düzensiz göçmen meselesi
Suriye'de 2011'de başlayan iç savaşın ardından giderek artan sayıda ülkemize sığınan kardeşlerimiz oldu. Türkiye elbette isteyenin istediği gibi elini kolunu sallayarak girip çıkabileceği sahipsiz bir ülke değildir. Bununla birlikte biz sadece kendimizi düşünerek kapımıza gelenlere sırtımızı dönecek karakterde bir toplum değiliz.
Bu yılın ilk 7 ayında 77 bin düzensiz göçmeni yakaladık. Son 3 yılda yakaladığımız düzensiz göçmenlerin yaklaşık yarısı Afganistan uyrukludur. Ülkemizde halihazırda toplamda 300 bin civarında Afganistanlı olduğunu biliyoruz.
Gerekirse Taliban'ın kuracağı hükümetle de görüşeceğiz
Amerika'nın Afganistan'dan çekilişi sonrasında bu ülkede inisiyatif üstlenme konusunda çeşitli görüşmeler yapıyorduk. Taliban ülkenin neredeyse tamamını kontrol altına aldı. Bizim gayemiz öncelikle bu ülkenin istikrarı ve güvenliği olduğu için gerekirse Taliban'ın kuracağı hükümetle de görüşeceğiz.
Halen dönüş için sıra bekleyen ve sayıları 300'ün altında olan vatandaşlarımızı en kısa sürede ülkemize nakledeceğiz. Düzensiz göçmenlerin ülkemizde yol açtığı huzursuzluğun farkındayız.