Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adli ve İdari Yargı Kura töreninde konuştu: "6-8 Ekim hadisesi terör kalkışmasıdır"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6-8 Ekim 2014'te çıkan sokak eylemlerine ilişkin davada verilen kararları değerlendirdi. Kararın yüreklere su serptiğini ve adaletin tecellisine olan inancı güçlendirdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "6-8 Ekim hadisesi asla bir protesto gösterisi değil 37 insanımızın vahşice öldürüldüğü bir terör kalkışmasıdır. Bu isyan girişiminde 37 insanımız şehir eşkıyaları tarafından katledilmiştir." diye konuştu.
Abone olCumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının başında İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın hayatını kaybettiği helikopter kazasına değindi.
Erdoğan, "Sayın Reisi ile çok yakın diyalog içinde olmuştuk. Türkiye olarak bu zor günlerinde dost ve kardeş İran halkının yanında olacağız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Merhum Reisi'ye ve İran Dışişleri Bakanı ile diğer yetkililere Allah'tan rahmet diliyorum. Bu elim kazadan duyduğumuz derin teessürü ifade etmek istiyorum. İran halkına şahsım, milletim adına başsağlığı diliyorum. Tüm imkanlarımızla arama kurtarma çalışmalarına katkı vermeye hazır olduğumuzu belirttik. Akıncı ve helikopterimizi bölgeye sevk ettik. Kurtarma ekiplerimiz de bölgeye intikal etti.
Merhum Reisi'yi Ankara'da misafir etmiştik. Gerek ikili ilişkiler gerek bölge konularında reisi ile yakın diyalog içinde olduk. İran halkının huzuru için verdiği çabalara şahitlik ettim. İranlı kardeşlerimizin bu süreci suhulet ile yöneteceklerine inanıyorum. Biz de zor günlerinde kardeş İran halkının yanında olacağız.
Yargı adaylarımızın bir kısmının kurasını çekeceğiz. 1044 hakim ve savcımızı ülkemizin dört bir yanındaki görev yerlerine yolcu edeceğiz. 81 vilayeti ile bu ülkeyi çok sevmelerini istiyorum. İnşallah gittikleri yerlerde adalet sancağını yücelteceklerine inanıyorum. Bugünkü törenle 25 bine yaklaştırıyoruz hakim savcı sayımızı. 9 bin 349 olan hakim savcı sayısını 2 buçuk kattan fazla artırdık.
Yargıda çift başlılığa son verilmesinden bireysel başvuru hakkına arabuluculuk müessesesine hasılı çok geniş bir yelpazede adalete erişimi kolaylaştıran tarihi reformlara imza attık. Güven veren adalet hedefiyle bu alandaki çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz.
Anayasayı değiştirerek darbecilerin yargılanmasını sağladık. İktidarlarımız döneminde milli iradeye kasteden darbeciler yargılandı geç de olsa hak ettikleri cezaları aldılar. 12 Eylül ve 28 Şubat'ta demokrasiye darbe yapanlar bağımsız Türk mahkemeleri tarafından mahkum edildi. Aynı durum 15 Temmuz darbe teşebbüsünün ele başları için de geçerlidir.
"Son FETÖ'cü hain de yargıya hesap verene kadar enselerinde olacağız"
253 insanımızı şehit edenler gün yüzü göremeyecekler. Yurt dışına kaçan alçakların da peşini asla bırakmayacağız. Son FETÖ'cü hain de yargıya hesap verene kadar enselerinde olacağız. Demokrasimize uzanan elleri kırmaktan çekinmedik, yine çekinmeyeceğiz. Milletin muazzez iradesine kimsenin gölge düşürmesine müsaade etmeyeceğiz. Vatanımızın bekası, milletimizin birlik ve dirliği, milli iradenin egemenliğine kim kastederse karşısında yine bizi bulacak, yargımızı bulacaktır.
"6-8 Ekim hadisesi, 37 insanımızın vahşice öldürüldüğü bir terör kalkışmasıdır"
6-8 Ekim hadisesi asla bir protesto gösterisi değil 37 insanımızın vahşice öldürüldüğü bir terör kalkışmasıdır. Bu isyan girişiminde 37 insanımız şehir eşkıyaları tarafından katledilmiştir. Doğrudan devleti hedef alan isyan girişimiydi. 6-8 Ekim olaylarını kimse mazur ve meşru gösteremez. Hukuk bunlardan hesap sormak zorundadır.
"Karar yüreklere su serpmiştir"
Mahkeme kararlarıyla ilgili haddi aşan yorumları kabul etmiyoruz. Karar yüreklere su serpmiştir, adaletin tecellisine olan inancı güçlendirdi. İsyan girişiminden 10 yıl sonra hakkın yerini bulduğunu görüyoruz.
Adalet sistemimizin şeffaflaştırılması hesap verebilirliğin artırılması yargı tarafsızlığının tahkim edilmesi için bundan sonra da yeni adımlar atmayı sürdüreceğiz."