Cumhurbaşkanı Erdoğan: 9 günde 1500 kilometrekarelik alanı zulümden kurtardık
İSTANBUL'da 11. Rize Tanıtım Günleri kapsamında düzenlenen 'Bırakalım Sigarayı, İçelim Rize Çayı' programına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, YPG/PKK'nın güvenli bölgeden çekilmesi için verilen 120 saati hatırlatarak, Buna uyulduğu takdirde ne ala, uyulmadığı takdirde 120 saat bittiği anda tekrar harekatı aynen bırakılan yerden devam ettiririz. Sadece 9 gün içinde bin 500 kilometrekarelik alanı örgütün zulmünden kurtardık" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da 11. Rize Tanıtım Günleri kapsamında düzenlenen 'Bırakalım Sigarayı, İçelim Rize Çayı' programına katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin artık 17 yıl öncesinin Türkiye'si olmadığını, ekonomiden tarıma , savunma sanayisinden üretime, ulaşıma, ticarete diplomasiye ve siyasete kadar her alanda ülkeye çağ atlattıklarını belirterek, "İnsanımızın zihnine vurulan prangaları parçalayarak tekrar öz güven ve cesaret sahibi olmasını sağladık. Bu millete, şayet dik durursa, sağlam durursa, duvarın tuğlaları gibi birbirine kenetlenirse aşamayacağı hiçbir engelin olmadığını gösterdik" değerlendirmesini yaptı.
"Barış Pınarı'yla ülkemizin bu tavizsiz duruşunu bir kez daha ortaya koyduk"
Türkiye'nin 17 yıl öncesine göre, milli güvenliğe yönelik hususlarda gerektiğinde kendi kararını kendisi veren ve uygulayan bir ülke olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Vatanımızın bekası, milletimizin huzuru söz konusu olduğunda kimsenin icazetini arama ihtiyacı hissetmiyoruz. İşte 9 Ekim tarihinde başlattığımız Barış Pınarı Harekatıyla ülkemizin bu tavizsiz duruşunu bir kez daha ortaya koyduk. Türkiye'nin iradesini yumuşak ve sert gücünü, operasyon kabiliyetini, askeri imkan ve yeteneklerini tüm dünyaya gösterdik. Silahlı kuvvetlerimizin kahramanlıkları ve Suriye Milli Ordusundaki kardeşlerimizin mücadeleleriyle kısa sürede sahada büyük bir başarıya imzayı attık" ifadelerini kullandı.
Barış Pınarı Harekatına yönelik bilançoyu açıklayan Erdoğan, şunları söyledi:
"Sadece 9 gün içinde bir kısmı üst düzey 765 teröristi etkisiz hale getirerek bin 500 kilometrekarelik alanı örgütün zulmünden kurtardık. Rasulayn ve Tel Abyad'ın da içinde olduğu toplam 111 yerleşim birimini kontrol altına aldık. Bölgede yaşayan kardeşlerimizin herhangi bir sıkıntı yaşamaması için başta gıda, sağlık ve güvenlik olmak üzere gereken tüm önlemleri alıyoruz. Kızılayımız, AFAD'ımız, Sağlık Bakanlığımız ve sivil toplum kuruluşlarımız yardım çalışmalarına başladı."
Harekat sırasında 5 asker, 20 sivil vatandaş ve 76 Suriye Milli Ordusundan askerin şehit olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Ben bu vesileyle bir kez daha Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Ama biz bir şeyi biliyoruz: 'Allah yolunda öldürülenlere, ölüler demeyiniz, onlar diridirler, ancak siz bilemezsiniz.' Şehitlerimizin yakınlarına ve aziz milletimize başsağlığı diliyorum. Yaralılarımızın her birine Rabbimden şifalar diliyorum. Harekatın ilk gününden itibaren yekvücut olarak güvenlik güçlerimizin yanında dimdik duran aziz milletime de şükranlarımı sunuyorum" diye konuştu.
120 saat
Türkiye ve ABD arasında yürütülen Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin 13 maddelik ortak açıklamaya değinen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu anda 13 maddelik ortak bildirinin 120 saatlik bir süreci var. Bunun yarıdan fazlası geride kaldı. Buna uyulduğu takdirde ne ala, uyulmadığı takdirde 120 saat bittiği anda biz tekrar Barış Pınarı Harekatı'nı bırakılan yerden aynen devam ettiririz. Bunu, Sayın Trump'ın gönderdiği heyete zaten söyledim. Diğer Avrupa Birliği üyesi ülkelere aynen söyledim. Bunun yanında salı günü Soçi'deyiz, Sayın Putin'le de bunları tekrar konuşacağız. Attığımız bu adımların hepsi de sadece topraklarımızı korumaya yöneliktir, teröristlerin bize taciz atışlarına karşıdır ve kendi evlatlarımızı korurken, teröre karşı da bir mücadelenin adıdır. Dünya, teröre karşı mücadele vermiyor mu? Lafa geldiği zaman veriyor, Türkiye verdiği zaman niye rahatsız oluyorsunuz? Bu mücadeleyi vereceğiz. Bölücü terör örgütünün yandaşları dışında, tüm Türkiye bu kritik dönemde gerçekten alkışlanacak bir dayanışma sergilemiştir."
"Terör örgütüyle anlaşmadık, ABD ile anlaştık"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Barış Pınarı Harekatı'yla Suriye sınırında kurulmaya çalışılan terör koridoruna öldürücü darbeyi indirdiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bunun yanında harekat, bölgemize yönelik emperyalist senaryoları da darmadağın etmiştir. Böylece ülkemiz, hem kendi güvenliğini hem de Suriye'nin toprak bütünlüğünü garanti altına alacak hayati önemde bir adım atmıştır. Perşembe günü ABD ile vardığımız mutabakat ise sahadaki başarımızın diplomasi masasına bir yansımasından ibarettir. Güvenli bölge ilan ettiğimiz yerlerin, tekrar ediyorum, 120 saat içerisinde tamamen boşaltılması noktasında ABD ile anlaştık. Perşembe gecesinden bu yana bu süre işliyor. İlgili birimlerimizle sahadaki gelişmeleri yakından takip ediyorum. 12 saatin bitiminde şayet Amerika ile anlaşmaya vardığımız hususlarda... Dikkat edin, terör örgütüyle anlaşmadık, ABD ile anlaştık. Burada birileri saptırma yapıyor, öyle bir şey yok."
Kuzeyden güneye 32 kilometre, Irak sınırından Cerablus'a 444 kilometrenin güvenlik bölgesi olduğunu kaydeden Erdoğan, "Bu güvenlik bölgesini koruma altına alacağız. Dersimizi çalıştık, planlarımız, projelerimiz de tamam. Adımlarımızı da buna göre atıyoruz. Kimsenin gözünün yaşına bakmayacak, son teröristi de bölgeden temizleyen kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.
"Beklentimiz Türkiye'ye verdikleri sözlere bağlı kalmaları"
Erdoğan, İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile görüştüğünü anımsatarak, şunları söyledi:
"Dedik ki: 'Bakın bizi anlayın, teröristlerin yanında yer almayın. Biz NATO'da sizlerle beraberiz. Bu terör örgütleri eğer NATO'ya girdiyse ondan haberimiz yok. Lütfen bu konularda hassas olun ve mücadeleyi hep beraber vermemiz lazım.' Amerikalı müttefiklerimizden beklentimiz Türkiye'ye verdikleri sözlere bu sefer bağlı kalmalarıdır. Daha önce Münbiç'te yapılan oyalama taktiklerinin ülkemize kaybettirdiği zaman ortadadır. Bu tarz yanlış hesapların bir daha tekrarlanmamasını istiyoruz. Türkiye olarak 17 Ekim mutabakatının Türk-Amerikan ilişkilerinde yeni bir sıçrama tahtası olmasını arzu ediyoruz. İnşallah iki köklü müttefike yaraşır şekilde iş birliğimizi ticaretten terörle mücadeleye kadar her alanda daha da güçlendireceğiz. Artık sorunlara değil, her iki ülkenin de menfaatine olan pozitif gündemlere odaklanmayı istiyoruz."
Ülkenin ve bölgenin barışı için Türkiye'nin tüm dostlarıyla eş güdüm içinde çalışmayı arzu ettiğini dile getiren Erdoğan, "İnşallah önümüzdeki süreç hem Suriye hem Türk-Amerika ilişkileri hem de terörle mücadele bağlamında yeni bir dönemin müjdecisi olacaktır. Rusya Federasyonu ve diğer ortaklarımızla atacağımız ortak adımlarla Suriye 8 yıldır hasretini çektiği huzur ve istikrar ortamına kavuşacaktır. Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum" ifadelerini kullandı.