Cumhurbaşkanı Erdoğan 18 yıllık diyeti bozdu
18 yıl aranın ardından CHP Genel Merkezi'ni ziyaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile görüştü. Özgür Özel büyük bir nezaketle Erdoğan'ı kapıda karşıladı. Bu görüşme siyasette kutuplaşma yerine diyalog zemini güçlendirmeyi ifade ediyor.
Yapılan ziyarette Cumhurbaşkanı Erdoğan’a; Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun eşlik etti. Görüşmenin ardından Özel, Erdoğan'ı makam aracına kadar uğurladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, en son 18 yıl önce Başbakanlığı döneminde, CHP Genel Merkezinin yeni binasının açılışı nedeniyle o dönem ki Genel Başkan Deniz Baykal'a 'hayırlı olsun' ziyaretinde bulunmuştu.
Görüşmedeki konu başlıkları; asgari ücret, emeklilerin durumu, öğretmen atamaları, belediyelerin borç yükü, Şenyaşar ailesinin talebi, Hakkâri Belediyesi’ne kayyum atanması, Can Atalay başta olmak üzere Osman Kavala ve Gezi mahkûmlarının durumu yer aldı.
İki liderin görüşmesi kamuoyundan genel olarak büyük destek gördü. Çünkü millet, devletin içindeki kavgadan hoşlanmaz. Ülkenin temel sorunlarını görüşmek üzere bir araya gelinmesi destekler. Hatırlarsanız Demirel ile Ecevit 1980 öncesinde cenazede dahi tokalaşmıyorlardı. Kılıçdaroğlu ile Erdoğan arasında da sağlıklı bir diyalog zemini kurulamadı. Siyasette iletişim, siyaset dilinin yumuşaması ve iktidar ile muhalefetin aynı masa etrafında oturması millete huzur ve güven sağlar. O nedenle bu körelmiş duyguların millette bir karşılığı var. Onun için iki liderin görüşmesinden sonra, somut bazı sonuçların elde edilmesi gerekiyor.
Siyasiler arasında Türkiye’nin meseleleri hakkında görüşme zemininin, diyalog zemininin güçlü bir şekilde tutulması siyasi tabloya artı olarak dönecektir.
Yakalanan bu siyasi ivme siyasetin gündelik mevzi savaşlarına kurban edilmemelidir. Normalleşme adına oldukça önemli adımlardır.
28 Şubat mahkûmu emekli generaller, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından affedildi. Özgür Özel bu adımından dolayı Erdoğan’a teşekkür etti.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın kararıyla Cumartesi Anneleri bininci hafta buluşmasını Taksim’de Galatasaray Meydanı’nda gerçekleştirdi.
Can Atalay, Osman Kavala ve Gezi mahkûmları gündeme geldi.
Kavala dosyası kısa bir süre önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iletilmişti. FETÖ’cülerin Gezi olaylarını kışkırttığı, mahkûmiyete esas alınan 11 sayfalık gizli Kavala raporunun bunlar tarafından oluşturulduğunun ayrıntılı olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’a aktarıldığı da söyleniyor.
Rahip Brunson ve Deniz Yücel örneklerinin yaşanması için Kavala meselesinin kendi iç hukuk sistemimizde sonuçlanması doğru olandır.
Kavala davasından çıkacak karar Gezi mahkûmları içinde emsal teşkil edecektir.
AİHM’nin ve Anayasa Mahkemesi’nin Osman Kavala hakkında verdiği kararların uygulanmaması nedeniyle Avrupa Komisyonu, bizden Türkiye’den savunma istemişti. Savunma temmuz ayında yapılacak. Eğer ki Türkiye suçlu bulunursa Avrupa Komisyonu üyeliğinin ertelenmesi talebiyle Bakanlar Komitesi’ne sevk edilecek. Fakat Kavala davasıyla ilgili atılacak adımlar, Türkiye-Avrupa Komisyonu ilişkilerinin olumlu yönde ilerlemesine hizmet edecektir.
Ayşe Ateş Sesini Devletin En Üst Makamında Duyurdu
Özgür Özel görüşmesinden önce Cumhurbaşkanı Erdoğan Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, kızları Bengisu ve Banuçiçek’le bir kabul gerçekleştirdi.
Sinan Ateş cinayeti yargıya intikal etti, eşi Ayşe Ateş’in isteği cinayette adı geçenlerin hukukun kabiliyetleri çerçevesinde değerlendirilmesi ve suçlulara gereken cezanın verilmesini istiyor.
Ayşe Ateş hukukun ilkeleri ve bu prensiplerinin adil bir şekilde uygulanmasını eşinin katillerinin ve azmettirenlerin yakalanmasını istiyor.
Ayşe Ateş bu görüşmenin ardından yaptığı açıklamada sesini duyurmanın ve anlaşılmış olmanın mutluluğuyla gülümsüyordu kameraya. Devletin gücünü ve devletin elini sırtında hissetmenin verdiği güven ifadesi vardı yüzünde.
Yaşanan bu cinayet bir kadını sevdiği adamdan ve iki masum kız çocuğundan aldı. Acılı bir eş olan Ayşe Ateş “beni de öldürecekler, korkuyorum” dediğinde sesinin devletin en üst makamında karşılık bulmasını büyük bir mücadeledir. Saygı duyuyorum.
Bu görüşme Cumhur ittifakını olumsuz etkiler mi?
MHP bu görüşmeye nasıl bir tepki verir?