KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, “Bizi kimse Rumlar tarafından işgal edilen Kıbrıs Cumhuriyeti’nin çatısı altında tutma hakkına sahip değil...
Abone olKKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, “Bizi kimse Rumlar tarafından işgal edilen Kıbrıs Cumhuriyeti’nin çatısı altında tutma hakkına sahip değildir” dedi.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Antalya’nın Kemer ilçesinde kendi isminin verildiği bulvarın açılışını gerçekleştirdi. Bir dizi ziyaret ve açılış için Antalya’ya gelen KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nu, havalimanında Antalya Vali Yardımcısı Turan Eren karşıladı. Karşılama öncesi bomba uzmanı dedektör köpek Stoch tarafından araçlarda arama yapıldı. Cumhurbaşkanı Eroğlu, ilk olarak Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül’ü makamında ziyaret etti. Başkan Gül, ziyaretin anısına Cumhurbaşkanı Eroğlu’na Kemer’in anahtarını simgeleyen anahtar plaketini takdim etti. Ziyarete Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Antalya Vali Yardımcısı Turan Eren, MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal da katıldı. Ziyaretin ardından Eroğlu, Kemer Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan ve isminin verildiği bulvarın açılış törenine katıldı. Başkan Gül’ün konuşması öncesi elektrik kesintisi olunca program gecikmeli başladı.
Belediye Başkanı Gül, yaklaşık 1 yıl önce KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nu ziyaretin ardından ismini yaşatmak için bulvara ismini verdiklerini söyledi. Katılımlarından dolayı Eroğlu’na teşekkür eden Gül, “Merhum MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş’in doğmuş olduğu ev Kıbrıs’ta. Rapta Belediye Başkanı ile ziyaret ettik evi. Buraya siz bir talimat verirseniz, ziyarete açılır duruma getirilmesi Türkiye’de yaşayan vatanseverleri milliyetçileri onore edecektir. Kendisinden bu yardımı bekliyoruz” dedi.
KIBRIS’I İŞGAL EDEN KIBRIS RUMLARIDIR
Cumhurbaşkanı Derviş Erdoğlu da açılışa katılmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek,kendilerinin asırlar önce anavatandan Kıbrıs’a gönderildiklerini hatırlattı. Anavatandan sonra Kıbrıs’ı da Türk toprağı yapmak için yıllarca mücadele veren bir neslin ayakta kalan fertleri olduklarını kaydeden Eroğlu, şöyle konuştu:
“Birinci görevimiz Kıbrıs’a vurulan Türklük mührünü devam ettirmek, Kıbrıs halkının huzur ve güven içinde yaşamını sağlamak ve bu arada anavatan Türkiye ile işbirliğimizi en sıcak noktaya taşımaktır. Biz bu stratejiyle yola çıktık. Ben 1963 yılında genç bir doktor olarak Kıbrıs’a döndüğümde 6-7 ay sonra kendimi bu olayların içinde buldum. Kıbrıs Cumhuriyeti, Türk ve Rum ortaklığına dayalı bir devletti. Biz silah zoruyla o devletten dışlandık. Rumların işgali altına girmiş Kıbrıs Cumhuriyeti şuanda maalesef BM üyesi, AB üyesi, yani dünya tarafından tanınan bir devlet. Hani zaman zaman Türk halkına işgalci derler ya, aslında Kıbrıs’ı işgal eden ve şuanda işgali altında bulunduran Kıbrıs Rumlarıdır.”
40 YILLIK SÜREÇ
Müzakere masasında hem Kıbrıs Türk halkı adına hem de anavatanın menfaatlerini koruyacak şekilde müzakerelerin sürdürüldüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, "Şunun altını çizmekteyim. Kıbrıs’ta iki ayrı devlet vardır. Kıbrıs’ta 1963 öncesi yaşananlar vardır. Bugün var olan gerçekler vardır. Dolayısıyla müzakere masasında bu gerçekleri dikkate alarak anlaşma arayışı içindeyiz. Bizi kimse Rumlar tarafından işgal edilen Kıbrıs Cumhuriyeti’nin çatısı altında tutma hakkına sahip değildir. BM parametresinin Kıbrıs’ta eşit işlevde iki kurucu devleti kuracağı bir federal çatı altında eşit haklara sahip Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların kuracağı devlet, biz bunun arayışı içindeyiz. Ve maalesef Rum komşularımız 40 yıldır yalan söylüyorlar. 40 yıllık süreçte çok şey değişmiştir. Anavatandan gelen kardeşlerimiz, Güneyde 1974 Barış Harekatının ardından kuzeye aldığımız kardeşlerimiz. Bunlar hep 1975 Cenevre’de yapılan nüfus mübadelesi ile gerçekleşmiştir. Bize diyorlar ki, Türkiye’nin askerini istemeyiz, biz Türkiye’den Kıbrıs’a gelip de vatandaş yaptıklarınızı da istemeyiz. 1974’li yılları yaşayan biri olarak, o mücadeleyi veren kardeşiniz olarak, benim misyonum KKTC çatısı altında insanlarımızı huzur ve güven içinde yaşatmak, anavatanla ilişkilerini sıcak noktaya taşımaktır. Anlaşma için müzakerelere varız. Ama müzakere masasında 1974 öncesine dönüş olmayacak Türkiye’nin etkin fiili garantisi devam edecek, KKTC vatandaşlığını alan herkes o toprakların vatandaşı kalacak yeni devleti kurabilirsek o devletinde vatandaşı olacak. İşte bizim kırmızı çizgilerimiz bunlar” dedi.
TEK GÜVENCEMİZ ANAVATANIMIZDIR
Kıbrıs Türk halkının Rumlara karşı direnişini, Türklük mücadelesini anavatana güvenerek yaptığını dile getiren Eroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Anavatan bir gün gelecek anlayışı ile direnebilmiştir. Sabır taşı bile çatlamasına rağmen sabırla mücadelesini sürdürmüştür. Bugün Kemer’de bulunmaktan takdir edip benim adımı caddeye vermeleri beni duygulandırdı. Türkiye ile ilişkilerimizi en sıcak şekilde sürerken halklar arasında da sıcak ilişki olmalıdır. Anavatanda yaşayan kardeşlerimizi, öz kardeşimiz olarak biliyoruz. Tek güvencemiz anavatanımızdır.”
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Eroğlu ve protokol bulvarın açılış kurdelesini kesti. Açılışın ardından Cumhurbaşkanı Eroğlu, konaklayacağı otele gitti.
(İHA)